0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
140
Okunma

BÖLÜM 15- ACİL DURUM SİNYALİ
(Elif’in yeni işindeki ilk günlerini gösteren hızlı kesitler devam eder.)
Elif, gazete binasına yükselen heyecanla girer.
Dijital departmanın çalışanlarıyla selamlaşır. Genç ve enerjik çalışma arkadaşlarıyla şakalaşır, gülüşürler.
Elif, ekranların oluşturduğu dijital evrenin ortasında kendi çalışma alanına yerleşir.
Toplantılarda fikirlerini paylaşır, öneriler sunar.
Elif, gazetenin web sitesi için yeni içerik fikirleri üretirken, boş vakitlerinde – öğle molaları ve iş çıkışlarında – hızla parka gider, kedilerin dünyasına karışır.
Bir sahnede, Elif ofiste masasındaki bilgisayarında çalışmaktadır. Pencere açıktır ve dışarıdan şehrin sesleri gelmektedir. Tam Elif bir habere odaklanmışken... Dışarıdan bir kedi miyavlaması duyulur. Sıradan bir miyavlama gibi... Ama Elif için değil. Bu, Reis’in belirli bir miyavlamasıdır, bir uyarı sesidir.
DIŞ SES: (Uzaklaşan, belki biraz tiz, ısrarlı bir kedi miyavlaması) Miyyaaaav!
Elif aniden donakalır. Duyduğu ses onun için net bir mesaja dönüşmüştür: "Acil durum." Gözleri irice açılır. Etrafına bakar hızla, sesin geldiği yöne doğru. Kimse bir şey duymamış gibi görünür, meslektaşları işlerine devam etmektedir.
ELİF: (Kendi kendine mırıldanarak, panikle) Acil durum mu? Reis miyavladı...
DIŞ SES: (Tekrar, biraz daha yakınlaşmış gibi) Miyyaaav! (Bu sefer "Parka gel, acele et" anlamı taşımaktadır Elif için.)
Elif panikler. Ayağa fırlar neredeyse. Masasına çarparak birkaç kağıdı düşürür.
ELİF: (Yüksek sesle, telaşla) Ne? Şimdi mi? Ama...
Meslektaşlarından biri başını kaldırıp ona bakar.
MESLEKTAŞ: Elif? İyi misin? Bir sorun mu var? Bir kedi mi miyavladı az önce?
Elif toparlanmaya çalışır. Yüzü bembeyaz olmuştur. Kalbi hızla çarpar.
ELİF: (Kekelemeye başlar) Şey... Yok... İyiyim. Sadece... Bir an... Bir kedi sesi duydum da. Çok acil bir durum gibi geldi bana! Gitmem gerekiyor. Yani... Hemen... Hemen gitmem lazım!
Elif telaşla çantasını kapar, masadaki kağıtları toplamaya çalışırken daha da dağıtır. Panik içinde, meslektaşına yarım yamalak bir açıklama yapıp ofisten fırlar. Meslektaşı arkasından tuhaf tuhaf bakar. Elif, kapıdan çıkarken Can Bey ile neredeyse çarpışır.
CAN BEY: Elif? Nereye böyle acelen ne? İş saatindeyiz! Ne bu halin?
ELİF: (Nefes nefese) Can Bey! Çok acil bir... Yardım etmem gereken biri var! Çok önemli! Bir kedi! Hayır yani... Önemli bir haber kaynağı gibi bir şey! Açıklayacağım döndüğümde!
Elif, Can Bey’in şaşkın bakışları altında hızla ofisten dışarı koşar. Can Bey arkasından bakakalır.
CAN BEY: Kedi mi? Haber kaynağı mı? Yine mi kediler? Ve acil mi? Tuhaf... Çok tuhaf...
(Montaj, Elif’in panik içinde ofisten çıkıp hızla parka doğru koşmasıyla devam eder.)
BÖLÜM 16- BELEDİYENİN SOKAK HAYVANI TOPLAMA EKİBİ
PARK - AKŞAMÜSTÜ
Elif, nefes nefese parka koşarak gelir. Üzerinde hala iş kıyafetleri vardır, saçları dağılmış, yüzünde panik ve endişe vardır. Elinde sıkıca telefonunu tutmaktadır, kamerayı açar ve kayıt tuşuna basar. Gözleriyle etrafı tarar, tanıdık patili dostlarını arar. Park, normalden daha sessiz ve gergindir. Genellikle ortalıkta görünen kediler saklanmıştır.
Birden, tanıdık bir miyavlama duyar. Reis, bir çalının altından başını uzatır, yüzünde endişeli bir ifade vardır. Yanında Aslan oturmaktadır, her zamanki sert ifadesi yerini tetikte bekleyen bir gerginliğe bırakmıştır. Başka birkaç kedi de (daha önce görmediğimiz veya arka planda kalmış karakterler) etrafta, saklanarak beklemektedir.
Elif hızla Reis ve Aslan’ın yanına çömelir, kamerayı onlara doğru çevirir. Eli hafifçe titremektedir ama kaydı sürdürür.
ELİF: (Sesi titrek ama kararlı) Reis Bey! Aslan! Ne oldu? Reis miyavladı (veya "seslendi")! Acil durum ne? Kamera açık... Anlatın lütfen...
Reis ve Aslan, Elif’in hemen kayda başlamasına şaşırsalar da, durumun ciddiyetiyle hemen konuya dönerler.
REİS: (Seslendirme - Sesi normale göre daha tiz ve telaşlı, kameraya bakar gibi) Genç... İyi ki geldin... Belediyenin ekibi geldi!
ASLAN: (Seslendirme - Hırıltılı bir sesle, gergin) Topladılar! İstilacılar geldi! Ağlar, kafesler... Bölgemize girdiler!
Elif’in gözleri şokla açılır. Kamerayı tutan eli sabit kalır.
ELİF: (Kameraya doğru konuşur, sesi hem panik hem de dehşet doludur) Duyuyor musunuz? Reis ve Aslan... Belediyenin toplama ekiplerinin geldiğini söylüyorlar... Parka girdiler...
Sonra kamerayı tekrar kedilere çevirir.
ELİF: Kimleri yakaladılar? Reis Bey kimler? Anlatın lütfen!
Reis’in yüzünde bir kayıp ifadesi belirir.
REİS: (Seslendirme - Acı içinde) Çapkın... O hep oyun peşindeydi... Yakalandı sanırım... Ya da yakaladılar...
Elif’in kalbi sıkışır, kamerada acı ifadesi belirir.
ELİF: Çapkın mı? (Kameraya döner, sesi kırılır) O hep gülen, hep koşan Çapkın... Yakalanmış...
Aslan homurdanır, öfkelidir.
ASLAN: (Seslendirme - Sinirle) Benim bölgemden Sivri’yi aldılar! Direndi! Ama aldılar! Ve... Diva’yı da yakalamışlar! Tüyünü yalarken...
Elif şok içinde kamerayı sabit tutar.
ELİF: Diva... Sivri... (Sesi zor çıkar) Başka? Başka yakalanan var mı?
Reis etraftaki sinmiş kedileri işaret eder.
REİS: Bilmiyoruz. Herkes kaçıştı. Saklandık. Kurtulanlar... Biziz. Aslan... Ve ben... Ve şu saklananlar... Ama çoğu... Çoğu gitti. O araçlara koydular onları.
Elif’in gözleri dolar, ama kamerayı kapatmaz. Yüzündeki acı ve kararlılık net bir şekilde görünmektedir.
ELİF: (Kameraya doğru döner, gözleri doludur ama sesi güçlüdür) Duyuyor musunuz beni? Şu an... Belediyenin toplama ekipleri bu parktaydı. Reis, Aslan ve buradaki diğer kediler... Kaçmışlar. Ama... Ama dostları yakalanmış. Çapkın... Diva... Sivri... Onları almışlar. O bahsettikleri... Barınaklara götürmüşler. Ve... Ve en kötüsü... Reis diyor ki... Onları geri getirmeyeceklermiş... Yuvalarından kopardılar onları... Özgürlüklerini aldılar...
Elif derin bir nefes alır, gözyaşlarını siler. Yüzündeki ifade öfke ve bir amaç uğruna savaşma azmine dönüşmüştür.
ELİF: (Sesi kararlı, isyan dolu) Bu... Bu kabul edilemez! Bu kediler... Onların bir hayatı var! Dostlukları var! Yuvaları var! Onları alıp bir yere kapatamazsınız! Hele ki... Hele ki geri getirmemek üzere! Reis ve Aslan... Buradaki kurtulanlar... Onlardan ne kadar korktuklarını görebilirsiniz. Yakalananların ne yaşadığını kim bilir?
Elif kamerayı Reis ve Aslan’a çevirir tekrar.
ELİF: Reis Bey, Aslan... Ne yapmam gerekiyor? Bana nasıl yardım edeceksiniz?
REİS: (Seslendirme - Kararlı) Onları bulacağız genç. Nereye götürdülerse bulacağız. Barınakları öğreneceğiz.
ASLAN: (Seslendirme - Hırıltıyla) Ve... Ve intikam alacağız! Onları geri getireceğiz!
ELİF: (Kameraya döner, yüzünde azim vardır) Duyuyorsunuz... Onlar geri gelmek istiyorlar. Dostlarına kavuşmak istiyorlar. Ve ben... Ben de onların sesi olacağım! Bu videoyu izleyen herkese sesleniyorum! Sokak hayvanlarımız tehlikede! Onlar sadece "hayvan" değil, onlar bu şehrin bir parçası! Onların da bir yaşam hakkı var! Bir yuvası var!
Elif’in sesi yükselir.
ELİF: Bu videoyu paylaşın! Her yere ulaştırın! Belediyeler bu toplama işlemini durdurmalı! Yakalanan kediler yuvalarına geri getirilmeli! Barınakların durumu düzeltilmeli! Eğer sokak hayvanlarını seviyorsanız... Eğer onların özgürlüğünü önemsiyorsanız... Lütfen harekete geçin! Ne yapabiliriz? Nasıl bir araya gelebiliriz? Yorumlara yazın! Fikirlerinizi paylaşın! Bu videoyu bir çığlığa dönüştürelim! Çapkın, Diva, Sivri ve diğerleri için! Onları geri alacağız!
Elif, yüzünde gözyaşları ve kararlılıkla kamerayı kapatır. Yaptığı şeyin ne kadar büyük ve tehlikeli olduğunun farkındadır. Ama geri dönüş yoktur. Mücadele başlamıştır.
DEVAM EDECEK...