0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
125
Okunma
Gazali sözleri
Hz. Peygamber’in hadîsinde buna işaret vardır Ben ve yetimi besleyen, cennette şunların ikisi gibiyiz.Hz. Peygamber bunu söylerken iki mübarek parmağını işaret etmiştir.
Şu kadar var ki aklı başında olan velisi çocuğun kusurlarını zihninde saklayıp onların zararlarını çocuğa anlatmalı ve çocuğuna gerekli terbiyeyi vermelidir.
namazları terketmekten dolayı çocuklar dövülür, fakat ahirette cezaya çarptırılmazlar.
Çocuğun günahları günah olarak yazılmaz.Kirâmen Kâtibîn melekleri insanları korkutmaktadır. O melekler, çocuklar ve deliler aleyhinde birşey yazmazlar
Anlaşıldı ki sabır, din teşvikçisinin hevâ-i nefis teşvikçisine mukavemet göstermekte sebat etmesinden ibarettir
Sen onları uyarsan da uyarmasan da onlarca birdir. İman etmezler.(Yâsîn/9-10)
rablerinin ayetlerinden bir ayet geldiği zaman muhakkak o ayetten yüz çevirirler.
Bundan yüz çevirmelerinin sebebi de şudur Önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çektik de onları ka-pattık görmezler
Yoksa ölülerin yolculuğa çıktıklarını mı sanıyorlar? Hayır! Muhakkak hepsi toplanıp huzurumuza getirileceklerdir
Onlar, dünyada ebedî kalacaklarını mı zannediyorlar? Onlar görmediler mi ki kendilerinden önce ne kadar nesilleri helâk etmişiz?
Hastalık onlara ölümün habercisi olarak geldiği halde, onlar sakınmazlar. İhtiyarlık ölümün elçisi olarak onlara geldiği halde onlar ibret almazlar Yazıklar olsun o kullara
ölümü ve kıyameti uzak mı görüyorsun? Oysa o gafiller yaka paça yakalandıkları zaman, bir vasiyet etmeye güçleri yetmedi
Acaba mücadele ettikleri halde yakalanan ancak bir bağırmayı bekleyen gafil ve alçaklar gibi ölümü ve kıyameti uzak mı görüyorsun?Vâiz olarak ölüm, yeter
Hz. Peygamber’in ölüm anındaki hasretini duymadın mı? ’Muhakkak ölümün şiddetleri vardır. Muhakkak ölümün korkusu vardır’.Ey Allahım! Muhammed’e ölümün acısını kolaylaştır.
Vâiz olarak ölüm, yeter!
İnanman için cehalet ve dalâletinden ötürü büyük kıyamete küçük kıyametin delâlet etmesi sana kâfi değil midir?
cehalet ve dalâlet Kör olan deccale uymaktır.
Sadece küçük kıyameti ikrar edip büyüğünü ikrar etmeyen, kör gözle iki âlemden birine bakan bir kimse gibidir. Bu ise cehalet ve dalâlettir.
iki kıyamet’i ikrar eden bir kimse, gayb ve şehâdet âlemine iman etmiş mülk ve melekûta yakîn olarak inanmış bir
kimsedir
(Size ölümü takdir ettik) ki sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir biçimde yeniden inşâ edelim.(Vâkıa/61)
sen ahireti (sonuncusunu) birincisine kıyas et! ’Ey insanlar! Sizin yaradılışınız ve ölümden sonra dirilişiniz bir tek nefis gibidir’. İkinci diriliş, ancak birinci dirilişin kıyası üzerinedir.
Ölümden sonra kulun vardığı âlemin genişliğinin nisbeti, dünya fezasının genişliğine nisbeten, tıpkı dünya fezasının da rahme nisbeti gibidir. Hatta daha geniş ve daha büyüktür,
insanoğlu için iki doğum vardır. Onlardan biri babanın sulbünden ve annenin göğüs kemiklerinden çıkıp rahmin emanethânesine varmasıdır.
büyük kıyamet koptuğu zamandır. O zaman hususiyetlerin ortadan kalktığı, yer ve göklerin bozulduğu, dağların parçalandığı ve şiddetlerin tamamlandığı zamandır.
ölüm küçük kıyamettir. Asıl korku ve dehşet bundan sonra büyük kıyamet koptuğu zamandır.
Kör bir kimsenin nezdinde gece ile gündüz, güneşin tutulması ile açılması eşittir. Çünkü güneş, köre göre bir defa tutulmuş ve kaybolmuştur. Onun güneşten hissesi o idi.
Ölüm ile senin için küçük kıyamet kopar. Büyük kıyametten kurtulmakla hiçbir şey kazanmış olmazsın; zira başkası hakkında yıldızların bekası sana ne fayda verir?
bedenin senin arzın ve sana mahsus olan toprağındır. Kemiklerin o arzın dağları, başın onun semasıdır.
Üzerinde yaşadığın yer, bedenine nisbeten mekanındır. Bedenin ondan ötürü sarsılacaktır diye, onun sarsılmasından korkarsın.
Topraktan özel nasibin sadece bedenindir. Başkasının bedeni ise, senin nasi-bin değildir.
İnsan topraktan yaratılmış en mümtaz varlıktır.
kıyamette muttakîler cennete, mücrimler de cehenneme tek tek değil, kitle halinde sevkedilirler. Birinci dehşet, küçük kıyametin dehşetidir.
Bütün insanları bir araya getiren büyük kıyamette ise, şahıs tek başına değildir. Aksine çoğu zaman topluluk önünde hesaba çekilir.
kul tek başınadır ve bu kıyamet koptuğu anda şöyle denilir:Andolsun! Sizi ilk yarattığımız gibi yine tek olarak bize geldiniz.(En’âm/94)
Küçük kıyametten gayem ölüm halidir;
zira Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Kim ölürse muhakkak onun kıyameti kopmuştur.
o iki meleğe Kirâmen Kâtibîn (şerefli kâtipler) diye isim verilmiştir.Şerefli ve kerîm olmalarına gelince, o iki melek sevap ve günahları yazarlar, Ancak hiçbir kimsenin muttali olmaması için gizli sayfalara yazarlar.
melek onun için bir hasene yazar. Bu sevap ve günahların sabit olmaları, ancak onların isbat edilmelerine bağlıdır. Bu nedenle o iki meleğe Kirâmen Kâtibîn (şerefli kâtipler) diye isim verilmiştir.
Hidayet edici meleğin rütbesinin, takviye edici meleğin rütbesinden daha yüce olduğunu anladın, o halde tarafların şereflisi olan sağ tarafın o meleğe teslim edilmesinin gerekli olduğu anlaşılmıştır.
şehveti terketmek ancak şehvet teşvikçisine zıd olan din teşvikçisinin kuvvetiyle tamam olur.
arzu edilen fiillerin terkedilmesi, sabır diye adlandırılan bir hali ve neticeyi meyve olarak veren bir ameldir.
sabır, şehvetin teşvikçisinin karşısında din teşvikçisinin sebat etmesinden ibarettir.