0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
155
Okunma
Bazen kalp, sessizce ağlar.
Ne gözyaşı döker, ne birine anlatır.
Ama içinde, görünmeyen bir fırtına döner.
Dünyanın gürültüsü arasında,
Rabbin fısıltısını duyamaz olur insan.
Ve en çok da o sessizlikte yorulur kalp
Sebebini bilmeden, yönünü unutarak...
Belki de kalbin en büyük sınavı,
Yalnızlıkla değil, kalabalıkta kaybolmakladır.
Bir şeyler yapar, birilerine yetişir,
Ama içinde hep bir eksiklik kalır.
O eksiklik, sana dünyanın geçici olduğunu hatırlatır aslında.
Zira kalp, fânîye değil, Bâkî olana yaratılmıştır.
Ne zaman ellerin düşse, gözlerin dalıp gitse,
Bir an dur.
Çünkü Rabbin, seni hep o anlarda çağırır!
Sessizce, incitmeden, sanki bir rüzgârın arasından seslenir:
Dön bana.
Ve o an anlarsın,
Bütün yorgunluklar, O’na varmak içindir.
Kalbin ağrısı bile, aslında bir davettir.
Dünya sana ağır geldiğinde,
Belki de kalbin, asıl yurduna özlem duymaktadır.
Yine de unutma;
Bu yol, dikenli de olsa O’na çıkar.
Ve bazen en derin karanlıklar,
En parlak secdelerin habercisidir.
Her düşüşte, seni kaldıran görünmez bir el vardır.
Her sessizlikte, seni duyan bir Kudret…
O yüzden, yorgunluğunu kimseye anlatma.
İnsan anlamaz; ama Allah duyar.
Kalbini O’na aç, dünyaya değil.
Çünkü O bilir, nasıl onaracağını.
Ve kalbin yorulduğunda,
ona buna sadece dünyada olduğunu hatırlat.
Esma Canyurt
5.0
100% (1)