2
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
149
Okunma
Elif 28 yaşında, küçük bir şehirde tek başına yaşayan bir kadındı. Çoğu insanın dikkatini çekmeyen bir yüzü, fazla sessiz bir hayatı vardı. Gündüzleri bir kütüphanede çalışıyor, akşamları eve döndüğünde perdelerini sıkı sıkıya kapatıyordu. Kimseye bir şey anlatmazdı. Ama içinden geçenleri her gece bir deftere yazardı:
> “Yine sesleri duydum. Bu kez aynadan geldi.”
İlk zamanlar bunu yorgunluğa verdi. Binada ondan başka kimse yaşamıyordu; ama geceleri tavandan adım sesleri duyuluyordu — birinin yavaşça dolaştığı, bazen de tam yatağının üzerinde durduğu hissiyle irkiliyordu. Her seferinde kalkıp baktığında sessizlik...
Yalnızca kendi nefesini duyuyordu.
Bir sabah aynanın önünde durdu. Göz altları mor, yüzü solgundu. Ama bir anlık yansımada kendi gözlerinin ona değil, başka birine baktığını fark etti. Kıpırdamadan durdu.
Yansıma, bir saniyeliğine, dudaklarını oynattı.
Elif’in dudakları değil — sadece yansımadakiler.
O gece defterine yazdı:
> “Yansımam bana bir şey söyledi. Duyamadım. Ama yüzü bendendi.”
Doktor ve Gölge
Bir hafta sonra terapiye gitmeye karar verdi. Doktoru, sakin bir sesle “travmatik geçmişten bahsetmeliyiz” dedi. Elif başını eğdi. On iki yaşındayken, ablasını bir kazada kaybetmişti. Ama herkes o kazanın “kazadan fazlası” olduğunu ima ederdi. O anı hiç konuşmamışlardı.
Doktor “bazen bastırılmış suçluluk yankı olarak geri döner” dediğinde, Elif’in içi ürperdi.
O gece eve döndüğünde ışıkları yakmadan oturdu. Aynanın önünde bir sandalye çekti, sessizce baktı.
Saatler geçti.
Yansıma hafifçe gülümsedi.
> “SEN ONU İTTİN.”
Elif sandalyesini devirdi. Kalbi deli gibi atıyordu. Aynaya yaklaştığında yüzü hâlâ aynıydı — ama göz bebeklerinin içinde bir karanlık titreşiyordu.
Komşu Kadın
Ertesi gün kapı çaldı. Yaşlı bir kadın, apartmanda temizlik yaptığını söyledi.
“Yalnız mı yaşıyorsun kızım?” diye sordu.
Elif tereddüt etti. Kadının yüzünde garip bir tanıdıklık vardı. Kadın, “bu dairede bir zamanlar bir kız yaşardı,” dedi fısıldayarak. “Geceleri hep aynayla konuşurmuş.”
Elif kapıyı kapatmak istedi, ama kadın son anda söyledi:
> “O kız da ablasını öldürmüştü.”
Kapı yüzüne kapandı, sessizlik çöktü. Ama içeride, aynadan bir nefes sesi geldi.
Çatlaklar
Evdeki eşyalar yer değiştiriyordu. Defteri bulamadı. Banyoda musluk kendi kendine açıldı.
Korkudan telefonuna sarıldı — ama kamerayı açtığında, aynanın içinde kendisini değil, ablasını gördü.
Ablası kanlar içinde gülümsüyordu.
Yansımadan gelen ses fısıldadı:
> “Ben sensin. Sen benim. Birimiz yaşamak zorundayız.”
Son
Sabah olduğunda doktor, Elif’i arada
ulaşamadı. merak etti, hemen evine gitmek istedi ,bir şey oldu sandı.
Kapı açıktı. İçeri girdiğinde odalar sessizdi.
Sadece aynanın karşısında bir defter duruyordu. Son sayfada şunlar yazıyordu:
> “Artık sessiz. O da ben oldum. Aynanın içi çok soğuk.”
Doktor aynaya yaklaştı. Yansımasında arkasında biri vardı — Elif.
Ama gerçek odada kimse yoktu.