Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
MuratKEREMk
MuratKEREMk

Kûfe Mektebi’nin Doğuşu - Bir Şehrin Kalbinde İlmin Nabzı

Yorum

Kûfe Mektebi’nin Doğuşu - Bir Şehrin Kalbinde İlmin Nabzı

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

119

Okunma

Kûfe Mektebi’nin Doğuşu - Bir Şehrin Kalbinde İlmin Nabzı

Kûfe Mektebi’nin Doğuşu - Bir Şehrin Kalbinde İlmin Nabzı

Kûfe Mektebi’nin Doğuşu – Bir Şehrin Kalbinde İlmin Nabzı

Yazar: Murat Kerem


İlmin Toprağı: Kûfe

Kûfe… Basra’nın ticaretine, Şam’ın ihtişamına benzemezdi.
Onun sokaklarında altın değil, ilim aranırdı.
Hz. Ömer (r.a.), bu şehri sadece askerî bir merkez olarak değil, bir medeniyetin kalbi olarak kurdurdu.
Ve oraya bir isim gönderdi: Abdullah b. Mes‘ûd (r.a.)
Kûfe’nin kaderi, onunla birlikte yazılacaktı.

Bir gün, Kûfe mescidinde küçük bir halkada bir nur parladı.
İbn Mes‘ûd, elinde Kur’ân sayfaları olmadan okuyordu.
Talebeleri, kelimeleri onun sesinden değil, kalbinden dinliyordu.
Her ayeti yaşar gibi okuyor, her hadisi bir dua gibi söylüyordu.
İşte o meclisten doğdu Kûfe Mektebi.


Mektebin Ruhu: Söz ve Sükût Arasındaki Denge

Kûfe’de ilim, sadece akılda değil; ahlâkta, sükûtta ve vakarda da tecellî ederdi.
Bir kelam konuşulmadan önce kalpte tartılır, dilde ölçülür, sonra söylenirdi.
İbn Mes‘ûd derdi ki:

“Kalpleriniz birer kandil gibidir; ona haramdan üflemeyin.”

Bu söz, şehrin sokaklarına kadar yayılmıştı.
Kûfe’nin çocukları büyürken, harfleri yalnızca ezberlemez;
edep ile yazmayı da öğrenirdi.


İlk Halkalar: Alkame, Mesrûk ve Şurayh

Zamanla, o meclisten üç isim öne çıktı:
Alkame b. Kays, Mesrûk b. el-Ecda‘ ve Şurayh b. Hâris.
Bu üçlü, Kûfe Mektebi’nin sütunlarıydı.
Her biri bir yönüyle imamların yolunu açtı:
Alkame, ilimde derinlik ve adaletin diliydi.
Mesrûk, Kur’ân’ın ince manalarını çözmede bir rehberdi.
Şurayh, kadılık makamında adaletin sarsılmaz timsaliydi.

Bir gün bir öğrenci sordu:
— “Üstadım, ilim mi daha değerlidir, adalet mi?”
Alkame tebessüm etti:

“İlim adaletsiz, adalet ilimsiz olmaz. Her biri diğerini taşır, yoksa dünya devrilir.”

Kûfe’nin Sessiz Devrimi

O günlerde ne matbaa vardı, ne üniversite sıraları…
Ama bir insanın kalbinde yanan bir kıvılcım, nesilleri aydınlatmaya yetiyordu.
Kûfe’nin mektebi, bir şehirden ziyade bir ruhtu:
İlmi yaşamak, adaleti yaşatmak, takvayı korumaktı.

Sokaklarda felsefe konuşulmazdı,
ama bir yetimin hakkı için sabahlara kadar tartışılırdı.
Bir ayetin tefsiri, bazen gözyaşına, bazen sükûta dönüşürdü.
Zira orada ilim, kalple öğrenilirdi.



Bir Medeniyetin Başlangıcı

Yıllar geçti, Kûfe büyüdü.
Artık her köşede bir halkada Kur’ân okunuyor, hadis rivayet ediliyordu.
Kûfe, İslam fıkhının beşiği,
vicdanla aklın buluştuğu şehir haline geldi.

Ve orada atılan her söz,
yüzyıllar sonra Ebû Hanîfe’nin, Mâlik’in, Şâfiî’nin, Ahmed’in kaleminde yankı bulacaktı.

Kûfe Mektebi’nin sesi hâlâ duyuluyor:

“İlim, kalpten başlar; dilden taşar, amelde kemale erer.”



Kaynaklar

[1] İbn Sa’d, Tabakâtü’l-Kübrâ, c.6
[2] Zehebî, Siyeru A‘lâmi’n-Nübelâ, c.3
[3] İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, c.5
[4] Şehristânî, el-Milel ve’n-Nihal

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kûfe mektebi’nin doğuşu - bir şehrin kalbinde ilmin nabzı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kûfe mektebi’nin doğuşu - bir şehrin kalbinde ilmin nabzı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kûfe Mektebi’nin Doğuşu - Bir Şehrin Kalbinde İlmin Nabzı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL