EY YEŞİL ZEYTİNLERİN BÜYÜTTÜĞÜ ÇOCUK! Aşkın yücelttiği ruhlar geldi sularına, sana bir kerecik olsun dokunabilmek için. Zira insanlık denilen o kadim sosyolojik kontrat, senin o kutsal toprağa aşkla sarılmanla yeniden yazılıyor. Senin asil duruşun, sadece Filistin’in değil, tüm yeryüzünün vicdanının tahtına kuruldu. Bu, ne kuru bir jeopolitik çatışmadır, ne de basit bir kriz. Bu, imanın ve onurun, zulme karşı diktiği KAHRAMANLIK ANITIDIR.
Sarsılmaz davası olanların müjdesi, kararıdır Sumud! Dostça, iyilikle, şefkatle bir kalkışmadır barış adına, umut adına, insanlık adına! Bir yok oluşun önüne geçmektir!
ORTADOĞU’YU haritaların donuk çizgilerinden okumaya çalışanlar, Sumud’u asla kavrayamaz. Bu sarsılmazlık, direnişin pasif direncin en güçlü paradigması olduğunu ispat etti. Siyonist projenin temeli, sizin yorulacağınız üzerine kurulmuştu. Oysa bu korku, kadim zamanların lanetiyle gölgelendi: Tıpkı Firavun’un, içlerinden çıkacak bir Musa korkusuyla masumları katletmesi gibi, bugün de Siyonist mahfiller aynı dehşet nöbetlerine tutulmaktadır. Çünkü onlar biliyor: SUMUD BİR ŞECAATTİR...SUMUD BİR ŞEHADETTİR...
FİRAVUNLARIN KORKTUĞU MUSA KUNDAKTA BÜYÜYOR! O kundaktaki kahramanlar, sadece Filistin’in değil, bütün bir insanlığın Sumud ruhuyla mühürlenmiştir. Yıkılan köyün adını çocuklarına verme eylemi; zeytin ağacının köklerinin bir tapu senedinden daha geçerli olduğu inancı; işte bu, kutsal kimliğin toprakla ebedileşmesidir.
O Çığlık: Dünya Durdu, Saatler Sustu
SENİNLE aynı havayı soluyarak gülüşmek istedik İsrail’e karşı. "Hakkın karşısında susan dilsiz şeytandır!" Peygamber buyruğuna derin hürmetle çıktı Samid’in yola. Seninle konuştuk düşlerimizde… "Kanla alınan topraklar pulla satılmaz!" diyen Sultan Abdül Hamit Han gibi haykıralım dedik düşmanın yüzüne!...
Sen, yavrum! O videolarda "Toprak yiyoruz biz! Yaprak yiyoruz! Babam, annem gözümün önünde öldürüldü! Bizi de öldürecekler! Uçak sesleri kulaklarımızı sağır ediyor! Ben de öleceğim! Biz zaten büyümeyiz, ancak şehit oluruz tıpkı diğer kardeşlerimiz gibi…! Ölüyoruz ey dünya duy sesimiz!" dedin ya... İşte o an kabardı yürekler, kanadı ciğerler! Durdu dünya, durdu saatler! Her iş sonraya bırakıldı, her soruna önemsiz olarak bakıldı. Sizin acınızın yanında bizim acımızın esamesi bile okunamazdı. Sizi nefeslerimizde soluduk o demde.
SUMUD, hayal dediler, gerçek oldu. SUMUD, batar dediler, Gazze’ye vardı. SUMUD, tutulur dediler, umut oldu.
Türkiye’nin Seferberliği ve Ebedi Söz
BUGÜN Türkiye’de, 81 ilin kalbi aynı ritimle atıyor. İstanbul’dan, Ankara’dan her ilden Gazze’ye milyon selam! gönderen bu coşkun sel, insanlığa çağrı ve Gazze’ye umut olma sözüdür. Meydanları dolduran bu insanlar, insanlığın onurunu kurtarmak için toplandı; kardeşlik kıyamıdır bu.
VİCDANIN FİLOSU GELDİ: KALBİ OLAN HERKES BU GEMİDEDİR! Ey sevgi yolunda ilerleyen güçlü yürek! Sen, en yüce gücün arkasındasın. Osmanlı evladı olarak seni bekleyen yürekler için kayıtsız kalınmadı.
Ey Muhammed Ümmeti! Biliniz ki, Allah, inananların dostudur! Nemrud’un karanlık dehlizlerine karşı hak medeniyetini sunan İbrahim Haliller sizlersiniz! Unutmayınız ki, inanıyorsanız üstün olan sizlersiniz!
Gazze sizi bekliyor…
Son Çağrı ve Kehanetin Mührü
Şimdi, görsünler bakalım, askeri üstünlüğün ve teknolojik caydırıcılığın yıkamadığı o yüksek sevdaları ve coşkuları!
SİZİNLE omuz omuza, mertçe karşı durmak istedik İsrail’e karşı. "Merhamet etmeyene merhamet edilmez!" Peygamber buyruğuna derin hürmetle çıktı Samid’in yola. Seninle ağlaşan ruhlar var seherlerde secdelerinde… "Filistin’i koru ya Rab!" demeden kalkmıyorlar namazlarından beş vakitte.
Sen, yavrum! O videolarda "Burası bizim vatanımız! Biz İsrail’den korkmuyoruz! Elhamdulillah biz müslümanız! Biz şehit çocuğuyuz! Her gün Kur’an okuyoruz! Bu kutsal topraklar bize emanet, bombalardan korkmuyoruz! Biz, Mescid-i Aksamızı koruyoruz son nefesimize dek koruyacağız! " Dedin ya, İşte o an KABARDI YÜREKLER, KANADI CİĞERLER! Durdu dünya, durdu saatler! Sizin acınızın yanında bizim acımızın esamesi bile okunamazdı. Sizi nefeslerimizde soluduk o demde.
SUMUD, hayal dediler, GERÇEK OLDU. SUMUD, batar dediler, GAZZE’YE VARDI. SUMUD, tutulur dediler, UMUT OLDU.
EY ÂŞIK! KALKTIN KIYAMA! Halil ol Allah için, Gazze’nin şafaklarında Süreyya yıldızı gibi parla! Siyonistlerin kara yürekleri patlayacaktır! İhlal ettiği her insan hakkı suçunu haykır, susma! Zalimlerin kanlı ellerini saklamak bize yaraşmaz! Biz, tarih boyunca mazlumdan yana olduk; yine de olacağız!
İnsanlığın vicdanı kalktı ayağa! Her ülkede kalktı ayağa soykırıma karşı! Bu tablolar, İsrail’in sonunun geldiğinin resmidir!
Ey Âşık! Senin davan, Hakka ve Adalete biricik muhatap olan Hz. İnsan’ın davasıdır. Önünde kim durursa yok olsun! Ziyan bulsun! Hüsrana uğrasın ebediyyen!
Biz, seninle beraber güneşle doğacağız Filistin’in semalarında! Çocuklarımızla uçurtmalar uçuracağız! Senin aşkla toprağına sarılan duruşun, sadece yüreğimizin tahtına kurulmakla kalmadı; yeryüzüne ebedi bir onur ve hürriyet tohumu ekti! O yayınından savurduğun ok, hedefe varmasa bile, ZALİMLERİN YÜREĞİNE SAPLANACAKTIR!
• "Sumud: Miraç Mahfilimiz, Zeytin Ağacının Kökleridir!"
• "Filistin’in Kehaneti: Firavunların Korktuğu Musa Kundakta Büyüyor!"
• "Silahlar Yıkabilir, Ama Bir Güvercin Uçurur Sumud ve Fetih Ruhu Enkazda Devlet Kurar!"
• "Vicdanın Filosu Geldi: Kalbi Olan Herkes Bu Gemidedir!"
Ayşe Ciplioğlu Kaş