0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
165
Okunma
Son zamanlarda hayatımda hiç olmadığım kadar güçlü, bir o kadar da yorgun hissediyorum kendimi. Kafamın içinde uçsuz bucaksız uçurumlar var; her bir düşüncem, bir bir aşağıya atlıyor sanki. Ama ben, nedendir bilmem, hepsine inat daha sağlam basıyorum olduğum yere. Düşmekten korktuğum belli olmasın diye gülümseyerek seyrediyorum olan biten her şeyi. Halbuki zamanı geldiğinde en dipte olacağım gerçeğinin farkındayım. Kendi sırtımı yine kendim sıvazlıyorum sadece; üstesinden gelebileceğime emin olarak, hiçbir düşüşe bir daha yenilmeyeceğime dair ant içerek. Çünkü biliyorum ki bir mateme daha yetebilecek bir" ben" daha yok içimde. Hissedilenlerin görmezden gelinmemesi gerektiğini savunduğum günlerdeki gibi değilim artık. Sadece hissedilenlere değil, yaşanılan her şeye de kör olmak; en acı günlere kocaman gülümsemek istiyorum. Hayatta var olan küçücük güzellikleri avucumun içine hapsedip yetinmeyi öğrenerek devam ediyorum yoluma. Bütün bunları kendime duyduğum özveriden, yaşama olan sevincimden değil; dünyanın başka türlü katlanılabilecek bir yer olmayışından, kendime duyduğum tiksintiyle yoluma devam edemeyeceğimi bildiğimden ötürü yapıyorum.
Ve belki bu yüzden, her şeye rağmen ayağa kalktığım her sabah, yıkılmadığımı kendine hatırlatarak yeniden doğuyorum.