2
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
195
Okunma
özgür Filistinli çocuklar için umut ve direniş ,
---
Bir zamanlar Filistin’in küçük bir köyünde Leyla adında minik bir kız yaşardı. Leyla’nın en sevdiği yer, köyün kenarındaki bin yıllık zeytin ağacıydı. O ağaç öyle büyüktü ki gövdesinin içine bir çocuk rahatça sığar, dalları göğe yükselip yıldızlarla konuşurdu.
Her sabah kuşlar dallarında şarkılar söyler, rüzgâr yapraklarıyla fısıldaşırdı. Leyla ağacın altına oturur, hayallerini anlatırdı:
“Bir gün bütün çocuklar özgürce koşacak, gökyüzünde hiç korku olmayacak.”
Ama bir gece köyün üzerinde kara dumanlar yükseldi. Gürültüler, patlamalar, korkunç sesler… Leyla ve arkadaşları korkuyla birbirlerine sarıldılar. Zeytin ağacı ise kökleriyle toprağa daha sıkı tutundu, dallarıyla gökyüzünü kucakladı.
Sabah olduğunda Leyla ağacın yanına koştu. Ona sarılıp fısıldadı:
“Sen bizim kalbimizsin, sen dimdik durdukça biz de dimdik duracağız.”
O günden sonra köyün bütün çocukları her akşam zeytin ağacının etrafında toplandı. Kimisi şarkılar söyledi, kimisi gökyüzüne dilekler bıraktı. Ağacın yaprakları onların gözyaşlarını sildi, dalları umutları göğe taşıdı.
Leyla ve arkadaşları büyüdükçe öğrendiler ki zeytin ağacı yalnızca bir ağaç değil, topraklarının, kimliklerinin ve umutlarının sembolüydü. Onlar ne olursa olsun köklerinden kopmayacaklardı.
Ve bir gün barış rüzgârı estiğinde, kuşlar yeniden özgürce uçtuğunda, çocuklar zeytin ağacının altında oyun oynayacak; gökyüzü yalnızca kahkahalarla yankılanacaktı.