Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
KorhanKulce
KorhanKulce

Kadın ve Erkeğin Dansı: Güç Mücadeleleri ve Mutluluğun Anahtarı

Yorum

Kadın ve Erkeğin Dansı: Güç Mücadeleleri ve Mutluluğun Anahtarı

( 2 kişi )

1

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

164

Okunma

Kadın ve Erkeğin Dansı:  Güç Mücadeleleri ve Mutluluğun Anahtarı

Kadın ve Erkeğin Dansı: Güç Mücadeleleri ve Mutluluğun Anahtarı

İlişkiler, insanoğlunun en eski, en karmaşık dansıdır. Kadın ve erkek, sahneye çıktığında bazen uyum içinde süzülür, bazen de adımlar çarpışır, ritim bozulur. Bu dansı zorlaştıran yalnızca iki kalbin farklı ritimleri değildir; toplumun yüklediği roller, bireyin içindeki arzular ve çağımızın görünmez seyircisi sosyal medyadır.

Kadın çoğu zaman güçlü bir erkek ister. Kendine güvenen, kararlı, ayakta duran bir figür… Bu arzu, sadece bireysel bir istek değil, kültürün ve biyolojinin şekillendirdiği bir çağrıdır.

Fakat işin ironisi şudur: Kadın, bu gücü arzularken, çoğu zaman onu sınamak, hatta zaman zaman zayıflatmak ister. İşte o noktada, aşkın dansı bir güreş ringine dönüşür.

Ringde üç ihtimal vardır:

Birincisi, erkeğin geri çekilmesidir. Kadın, baskısıyla, talepleriyle, yönlendirmeleriyle partnerini yıpratır. Erkek, huzuru korumak adına geri adım atar. Ama bu geri çekiliş, bir süre sonra kendi özgüvenini de geriye bırakır. O vakit kadın, başta hayranlık duyduğu o güçlü erkeği artık bulamaz karşısında. Geriye, gölgesine dönüşmüş, silik bir figür kalır. Sonunda kadın da, erkek de tatminsizlik içinde sıkışır.

İkincisi, erkeğin direnişidir. Erkek, kendisini zayıflatmaya çalışan güce karşı koyar, sevgilisini bir rakip gibi görmeye başlar. İlişki, bir ortaklık olmaktan çıkar; kazananı olmayan bir savaş alanına dönüşür. Kadın yenilse bile içten içe değersizlik duygusuyla yanar; erkek ise sevgisini değil, üstünlüğünü kanıtlamaya uğraşır. İki taraf da yara alır.

Üçüncüsü, ayrılıktır. Mücadele sürdükçe köprüler yıkılır, sözler taş kesilir, gözler soğur. Kadın kendi “zaferini” ilan eder belki ama geriye elinde yalnızca bir boşluk kalır. Çünkü kazanılan, sevgili değil, yalnızlıktır.

Bütün bu ihtimaller, ilişkilerin sahne değil savaş alanına dönüştüğünde yaşanan kaçınılmaz sonuçlardır. Ve işin içine sosyal medya girince, bu kargaşa daha da büyür. İnsan, içindeki kırgınlığı ya da üstünlük arzusunu satır aralarında, hikâyelerde, paylaşımlarda dışa vurur.

Oysa bu, meselenin çözülmesini değil, daha da karmaşık hale gelmesini sağlar.

Peki, bu döngü nasıl kırılır?

Cevap, rakip olmaktan vazgeçmekte gizlidir. Kadın ve erkek, ilişkiyi bir ring değil, bir yolculuk olarak görmeyi başardığında işbirliği başlar. Çünkü aşk, üstünlükle değil, yan yana yürümekle güçlenir.

Bunun için üç şey elzemdir:

Bilinçli iletişim. Sözler, sosyal medyada imalarla değil, yüz yüze söylenmelidir. Açıkça konuşmak, anlaşılmamanın yaralarını kapatır.

Karşılıklı sorumluluk. Bir ilişkiyi ayakta tutmak, yalnızca kadının ya da erkeğin çabası değildir. İki taraf da aynı masaya elini koymalı, aynı yükü omuzlamalıdır.

Mahremiyetin korunması. Özel olan, özel kalmalıdır. Çünkü bir çiftin en kıymetli hazinesi, seyirciye açılmamış sırlarıdır.

Toplum bize kadınları “yüceltilmesi gereken varlık”, erkekleri “her daim güçlü olması gereken kahraman” olarak öğretir. Oysa bu roller, çoğu zaman mutsuzluğun kaynağıdır.

Kadın ve erkek birbirini rakip değil, tamamlayan eş olarak gördüğünde, sahte maskeler düşer, gerçek yakınlık başlar.

Sonunda geriye şu hakikat kalır:

Bir ilişki, ne kazananı ne kaybedeni olan bir savaştan ibaret değildir. Bir ilişki, iki insanın birlikte kurduğu bir sığınaktır. Ve bu sığınağı yaşatmanın yolu, güç mücadelesi değil, birlikte güç olmaktır.

Korhan KÜLÇE

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Kadın ve erkeğin dansı: güç mücadeleleri ve mutluluğun anahtarı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kadın ve erkeğin dansı: güç mücadeleleri ve mutluluğun anahtarı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kadın ve Erkeğin Dansı: Güç Mücadeleleri ve Mutluluğun Anahtarı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL