Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Havva Yalçın
Havva Yalçın
VİP ÜYE

Evde Ekmek Bitti mi, Sanki Mars'a Füze Fırlatacağız.

Yorum

Evde Ekmek Bitti mi, Sanki Mars'a Füze Fırlatacağız.

( 8 kişi )

11

Yorum

27

Beğeni

5,0

Puan

510

Okunma

Okuduğunuz yazı 30.9.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Evde Ekmek Bitti mi, Sanki Mars'a Füze Fırlatacağız.

Evde Ekmek Bitti mi, Sanki Mars'a Füze Fırlatacağız.

Evde bir ekmek bitti mi, sanki Mars’a füze fırlatacağız! Ekmek almak, evde memleket meselesi oluyor.Vallahi doğru söze ne denir?

Sadece benim değil, bu memlekette çoluk çocuğa bir hayat kurmaya çalışan, ağzıyla kuş tutan her ananın, her babanın ortak çilesini anlatıyorum.Mevzu sadece bir ekmek almak ya da basit bir işi halletmek değil.Mevzu, kazanç ve zahmet kavramlarının yeni nesil zihninde nasıl bir karşılık bulduğu.
O üç adımlık mesafe neden Everest’e dönüşüyor?
Şimdi oturup düşünüyorum. O bakkal kapısı, kapıdan üç adım ötede. Ne var o mesafede? Ne o kadar yoruyor bu çocukları?Elinde telefon, gözü ekranında. O anlık rahatlık, o sanal dünya o kadar tatlı geliyor ki, bir hırkayı alıp dışarı çıkmak, onun için fiziksel bir eylem değil, bir kopuş anlamına geliyor. Düşman askeri gibi görüyor bakkal yolunu!Anne babanın o parayı kazanmak için kaç saat çalıştığını, ne dertler çektiğini görmüyor ki! Onun gözünde o para, cüzdandan çıkan renksiz bir kağıt parçası. O ekmeği alıp eve getirmek, o emeği taçlandırmak demek aslında. Ebeveyn yerine o son adımı atmak demek. Ama o, "zaten para var, ekmek de var, ben neden kalkayım?" kafasında. İşte asıl felaket bu.Emekle, zahmetle tanışmıyor.Emeğin değeri sıfır, eee tabii ekmeğin de..Az sonra alırım, sen git, diyor. Ama o "az sonra" hiç gelmiyor! O tembellik öyle bir yapışıyor ki yakasına, basit bir işi halletmek bile dağ gibi görünüyor gözüne. Oysa hayat neyi ertelemeye gelir? Hiçbir şeyi! Bugün ekmeği erteleyen, yarın hayatının önemli işlerini erteler.Bu zorlu mesafe, sadece bakkal kapısına kadar uzanmıyor; geleceğin kapısına kadar uzanıyor.

"Ulan biz size ‘git kar kış demeden çalışın, ekmeğinizi taştan çıkarın’ demiyoruz. Biz size, anne babanızın o taşlardan çıkardığı,kazandığı, hazır parayla git bakkaldan bir ekmek al diyoruz. O da zor geliyor!"
Gelenekten, zorluktan, kavgadan gelmiş bizim neslimiz. Biz o parayı kazanana kadar ne çileler çektik, ne kapılar eskittik. Bizim aklımızda tek şey vardı.Çocuklarımız bizim çektiğimizi çekmesin. Onlara bir konfor, bir rahatlık sunalım. Ekmek parası dertleri olmasın.
Ama görüyoruz ki, biz onların hayatını kolaylaştırdıkça, onlar kendi karakterlerini zorlaştırmışlar. Hazır parayla ekmek alma zahmetine bile katlanamamak ne demek ya?Tembellik insanı önce küçük işlerde yakalar. Bakkala gitmeye üşenir, tabağını kaldırmaya erinir, bir işi yarım bırakır. Sonra büyür, hayata da aynı gözle bakar. İş bulmaya üşenir, alın terinden kaçar, kolay olanın peşine düşer. Ve unutulur en basit gerçek. Ekmek alın teriyle güzelleşir, çalışarak bereketlenir.
Bakın mesele sadece ekmek değil. Mesele, çocuğun hayatın temel döngüsüne katılmaktan imtina etmesi.Anne babanın onlara sunduğu hazır düzenin içinde, en ufak bir sorumluluğu yüklenmemesi.
Bana kalırsa, bu durum, bizim onlara sunduğumuz aşırı rahatlığın bedeli. Biz onlara hayatı fazla kolay sunduk. Zorluğun, zahmetin, kendi kendine yetebilmenin tadını almadılar.Biz onlara ekmek kazandırmak zorunda değiliz belki, ama kendilerine yetebilen bir karakter kazandırmak zorundayız. O bakkal yoluna gitmek, sadece bir ekmek almak değil,hayata karşı ilk sorumluluğu almaktır. Eğer bu bile zor geliyorsa, o zaman ilerideki hayat kavgası onları duman eder, benden söylemesi.
Biz, "ekmek kavgası"denen o ağır yükü omuzlarımızdan alıp, onların önüne zahmetsiz bir görev olarak koyuyoruz.
O yüzden sitemim, öfkem yerli yerinde. Benim derdim, benim evladımın eli ekmek tutsun da, haysiyetli bir birey olarak dimdik dursun. İşte o yüzden o ekmek meselesi, benim için hala bir "memleket meselesi" olmaya devam edecek!
Ve unutmayalım ki, asıl yoksulluk, sofraların ekmeksiz kalması değil,hazıra alışmış, emeksiz bireylerin yetişmesidir.
Ne kadar uzun yazmışım, içimde ne varsa döktüm işte.
Neyse bu sabah ekmek almaya ben gittim de... :)







Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

100% (8)

Evde ekmek bitti mi, sanki mars'a füze fırlatacağız. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Evde ekmek bitti mi, sanki mars'a füze fırlatacağız. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Evde Ekmek Bitti mi, Sanki Mars'a Füze Fırlatacağız. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi Etkili Yorum
Zarif oğlu
Zarif oğlu , @zarifco-lu
30.9.2025 13:46:00
"ekmek almaya gitmek"
bu denli yüz güldüren konunun kitlesel gençliğin problemine bağlayıp en sonunda hatanın aslında ebeveynlerde olduğunu göstermiş olmanız takdire şayan bence
ufak nüansların toplumun balans ayarlarıyla nasıl da oynadığı görebilmek mümkün
"Emekle, zahmetle tanışmıyor" anahtar cümle burasıydı aileler bir tanışma organize edebilmeli
ilginç bi konuydu ve düşündürdü
kaleme sağlık
hürmetle
Beyzade
Beyzade, @beyzade2
1.10.2025 15:39:01
Tebrik ediyorum. Saygılarımla.
Noah
Noah, @noah
1.10.2025 14:12:52
Gerceklerde,yaşayan,
İnsan yaşamı,zorludur..
Hayali,yoktur,
Beklentisi hiç yoktur..
Yaşadığını yaşar..
Tek bir derdi,vardır..,
Evinde,ekmek,
getirmek.. Birde vatanı böldürmemek.
Bügün,iş alamadı,garibim..,
Ekmek eve getirmekte.,
Zor, bu gidişle..,
Tüh,Anasına yaaaaa..,
Fırın askısında...,
Ekmek te yokkkk.. ,bütün söylemlerine.
Rağmen...Aç kaldı ama.onursuz kalmadı. ..
HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
1.10.2025 12:37:48
5 puan verdi
Hergün biz gidelim ekmeğe onlar birer tosun olsunnn..

Güzeldi eser..
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
1.10.2025 12:37:09
5 puan verdi
her şeyin sorun olduğu bir dünyada yaşıyoruz evet kutlarım
neneh.
neneh., @neneh-
1.10.2025 11:46:32
5 puan verdi
Önemli bir konuya dikkat çekilmiş muhteşem yazıda.Aydınlatıcı noktada yerini almış zaten.Kutluyorum yetkin kaleminizi.

Çocuklar ailede pişkinleşmeden internet denilen kuyuda kendi kaderine terk ediliyor ne yazık ki.. Neyin iyi ,neyin kötü nelerin sorgulanması gerektiği kapsam alanları dışında.Korumasız bir dalışla başarılı sörf yapabilmeleri imkânsız.Çocuklara klavuz olmak lazım.

Sağlıcakla.Saygıyla.
Seçil Bekeç
Seçil Bekeç, @secilbekec
1.10.2025 03:31:55
5 puan verdi
Ne kadar uzun yazmışım, içimde ne varsa döktüm işte.
Neyse bu sabah ekmek almaya ben gittim de... :)

Çocuklarımızın ne fırlatacağını artık kestiremez olsak da , siz bir ekmeğe gitmekle hem kendinize , hem biz ebeveynlere , evrene füzeleri fırlatmışsınız .

Gönülden tebrik ederim
Selam ve saygılarımla
Etkili Yorum
Dilek pınarı
Dilek pınarı , @dilekpinari
1.10.2025 00:31:08
Z kuşağı deniliyor bunlara bir tane de benim var bilgisayardan kalkmaz sabaha kadar, gündüz de uyur, nerde bulup ekmeğe göndereyim zamanı bile ters yaşıyoruz nadiren mutfakta karşılaştığımız oluyor hemen yiyeceğini alıp odasına giriyor kulağında kulaklık elinde telefon tabi.
Bu çağ çok farklı artık sağ olsunlar sağlıklı olsunlar başka bir şey istiyemiyoruz bile.
Sanırım çoğu ebeveynin ortak sorunu bu, sorun bile demekten imtina ediyorum tek sağlık olsun diyebiliyorum ince mevzu. Nerde biiz nerde şimdi ki çocuklar.
Eskiden ebeveynlerin rızasını gözetirdik şimdi çocukların.
Sultanlık bizi teğet geçti böyle arada ziyan olan bir nesiliz heralde.
Kutluyorum gün seçkinizi iyi geceler.
birincikadükşahıs
birincikadükşahıs, @birincikaduksahis
30.9.2025 17:30:42
Ne ekersek onu biçiyoruz.

Normalde böyle bir cümlenin sonunda maalesef yazılır ama ben yazmamayı tercih ediyorum.

İki oğlumuz var. Biri 15 yaşında, diğeri 28... İkisi de aşağı yukarı aynı şartlarda ve aynı sevgi ortamında büyüdüler. Ve ikisini de şuradan şuraya göndermekte zorlandık hep. Aşağı yukarı yazınızdaki gibi yani.

Yukarıda, geçmiş zaman yazdım çünkü büyük oğlumuz İstanbul'da yaşıyor. Gemi makineleri mühendisliği okurken son sınıfta bıraktı, ben bu işi yapmayacağım dedi. Öylesi rahat (maddi olarak kendi çapımızda her türlü imkanı sağladık) ve sevgi dolu ortamda yetiştiği halde kendi kendine iş buldu. Gitti garson oldu, sonra barista, şimdi barmen... Dışardan bakınca nasıl izin verdiniz diyebilirsiniz. Ama kendi yolunu çizdi ve mutlu...

Önemli olan sevgi ortamında büyümesi...
Göz ucuyla da olsa bizleri izliyorlar.
Birçok şeyin farkındalar..

Ayrıca son zamanlarda gençlerin birçok konuda kendini öne çıkarttığını da unutmamak lazım. Sesleri beklediğimizden daha çok ve yüksek çıkıyor.

Demek istediğim şey şu: dışarıdan bakınca "Eyvah eyvah ne olacak bu çocuğun hali?" Desek de aslında karakterleri temiz, hayata bakışları başka.

Bizim çektiklerimizi görüp aynı şeyleri kendileri yaşamak istemiyor.

Kim olursa olsun kendilerini ezdirmiyor, kullandırtmıyorlar.

İçlerinde cevher var ve işlemek için sadece ortaya çıkması gereken anı bekliyorlar.

Esas mesele suça bulaşmış çocukları kurtarmak... Maalesef durum vahim...

Anlamlı bir konuyu ele almışsınız.
Kutlarım...






M.Y.
M.Y., @m-y
30.9.2025 14:24:23
Çocuk sahibi olmak başka, çocuğu sorumluluk duygusuyla yetiştirmek, onu disiplinli birey yetiştirmek başka. Ne yazık ki çocuk yetiştirmeyi pek beceremiyoruz. Siz yine de bunun önemini kavramışsınız. Sanırım bundan sonra gerekli eğitimi verirsiniz.
Saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL