Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
micingirt
micingirt

Erzurum

Yorum

Erzurum

( 2 kişi )

1

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

146

Okunma

Erzurum

Erzurum

Suları efsunlu dağları karlı
Gözlerim amentü konaklarında
Taş duvarlar sükûn, vakit efkârlı
Sessizlik yırtılır sokaklarında

İffet fısıldaşır nurlu leçekte
Cistik zığva kuşak, ruh var yelekte
Bindallı giyinmiş yâr beklemekte
Örtülü yaşmak var dudaklarında

İbrahim Hakkı de, Alvarlı’yı yaz
Dadaş merttir amma delidir biraz
Sözü çelik gibi yumruğu vaaz
Zalimin çöküşü dayaklarında

Hû dadaş barıyla, rahvan atıyla
İslam’ın o nurlu hür fıtratıyla
Millî davaların serenadıyla
Mehterin sancısı kulaklarında

Abdurrahman Gazi, Eşref Efendi
Hürmet tazim gerek, irşadın bendi
Seyyit Şahabettin Bursa’ya döndü
Hira’nın kokusu ayaklarında

Paşa, Tabakhane, Cennet Çeşmesi
Murat Paşa, Zeynel, şehrin içmesi
Yeğenağa Şeyhler, erenler sesi
Abdest parıldatır sulaklarında

Selçuklu dökülür gözlerime nem
Nene Hatun kokar bendeki özlem
Erzurum mor ışık, kutlu yola dem
Şehit sesi çınlar ulaklarında

Sûfi Taşkesenli hocası Tâği
Sırrı Efendi var, halvet ocağı
Bu şehir mübarek İslam sancağı
Ol Hüseyin Ruhî topraklarında

Eren evliyası hiçin hiçinde
Tabyalar rengârenk, başka biçimde
Çok şey yazamadım kaldı içimde
Top sesi zonkluyor şakaklarımda

Reyhâni Sümmani sıdk Nâim Hoca
Dertli akar Dumlu, zikreder gece
Erzurum pek ulu, Erzurum yüce
Cennet kokusu var sazaklarında

Abdurrazzak Ali ve Abbas Mehdî
Arapkirli Ömer kerâmet ehli
Şiir Micingirt’in, izâhta cehli
Resmettim hasretle uzaklarında

Ömer Ekinci Micingirt

Erzurum denilince, nedense hemen Muhammed Lütfi Efendi Hazretleri ve o ruh içimde canlanır. İnsan eğiten, eğittiği hâlleri şahsında taşıyan, eğitimin büyük şahsiyeti, bahsettiğim mübarek insan… Karakteri, davranışları, yazdıkları ve yaşadıklarıyla, kendine has tatlı üslubuyla bambaşka bir kılavuz ve Allah dostu. Böyle insanlar o kadar az ki. Empati; yani insanlara sevgiyle yaklaşan, dine mesafeli olan hemşehrilerim bile o mübareği çok sevmişlerdir. Galiba bunun sebebi, şahsın kendine has birtakım özellikleri ve güzellikleri.

Duygularım köpürdü
İyi dinle arkadaş
Nerelere götürdü
Ben dadaşım, hem dadaş

Değerli hemşehrilerim, ben kardeşiniz Ömer Ekinci Micingirt, Kars Sarıkamış’ın Micingirt köyünde doğdum. Micingirt köyü, on yıllar önce Hasankale’ye bağlıymış ki sonradan Kars’a bağlanmış. Babamlar Hasankale, yani Erzurum, ben ise Sarıkamış yani Kars doğumlu olmuşum. Tabii ki bölgesel ayrımcılık, ırkçılık gibidir; bu manada bir farkı yok ve asla ayırmam bu iki ilimizi. Ancak hem Karslı ve hem de Erzurum’da daha çok kendimi buluyorum ve dolayısıyla kendime, “Ben de bir dadaşım,” diyebiliyorum. İnsanın hem fizikî hem manevî olarak kendini nasıl hisseder ve yaşarsa, odur.

Beni benden kıskanır
Pür heyecan bak güneş
Bulut bana yaslanır
Ben dadaşım, hem dadaş

Sevdam karlara yağar
Buz kesilir kor ateş
Dadaş sevdalı doğar
Ben dadaşım, hem dadaş

Dadaş olmak yorucu ve zor iştir; Muhammed Lütfi hissiyatı taşımaktır dadaşlık. Dadaşlık, başkası için yaşamaktır ve her yönüyle kendimizi karşımızdakinin yerine koymak, olaylara öyle bakmak, yani empati yapmaktır. Bana dadaş ne demek derseniz: Dadaş takva, dadaş samimiyet, dadaş cesurluk, dadaş taş atana gül atan ve kısaca takva süvarisi olmaktır.

Anadolu kapısı
Dizde derman, gözde kaş
Alparslan’dan tapusu
Ben dadaşım, hem dadaş

Samimiyettir , Işıltılı yasakları terk, zifiri gecelerde gözyaşı ve gözleri kapadığında madde ötesine yelken açmanın adıdır dadaş olmak. Her şeye rağmen gerçeği tespitte harcamak zamanı, dudağa yapıştırarak tefekkür yudumlarken hiç olmaktır dadaşlık, hiç! Çalışmak, yatağa baş koyunca hesabı sağlam yapmak, yıkmak nefsin heykellerini teker teker…

Emrâh, Âşık Reyhâni
Tespihteki aynı taş
Mevlüt sanki Sümmani
Ben dadaşım, hem dadaş

Çilenin doruğunda şükrü unutmadan yol almak, zincirleri kırmaktır; samimiyettir dadaşlık, samimiyet! Yârin uğruna nakış nakış sükût örmek, tebessümle zamanın imbiğine… Derilere nasır, saçlara kar yağdırmaktır usul usul derinden. Bazen bir sarhoş gibi uyanık, bazen tespih gibi efsunlu, ezgisidir yiğitliğin, mertliğin, insanlığın, İslam’ın semeresi, cennetin meyvesi ve aşkın göz bebeği olmaktır belki…

Hançer barı görünce
Yutkunurum, gözde yaş
Akar vatan boyunca
Ben dadaşım, hem dadaş

Liyakattır, teslimiyettir dadaş olmak. Seslenişi idrâk, mantığa takılmadan sıdk ile inanmak, ümitle unutmadan… Emânete sadakat, mesuliyeti fark etmek, gerçeğe ermektir. Tevazuyu kucaklayıp taş gibi çözülmeden, güven veren üslupla. Nefse kement vurmaktır, tıpkı Bilal gibi çileli ve hüzünlü. Sırra vakıf, zevke uzak, çileye yakın. Hamza’nın kahramanlığı gibidir dadaşlık, Hamza’nın kahramanlığı!

Göz nurudur ihramlar
İffet ile örter baş
Cennet kokar ikramlar
Ben dadaşım, hem dadaş

Âbide şahsiyetler çıkarmaktır her devirde asrın bağrına… Dadaşlık, Edirne Tabyaları’nda Rüştü Paşa, bazen Nene Hatun, belki Emrah, Reyhâni, bazen de kulaklarımıza ve gönlümüze bir başka ahenk katan Raci Alkır, Mükerrem Kemertaş olmaktır. Türk tarihine bakıldığında, nesilleri için sunulabilecek kahramanları ve evliyaları bulunan, önde gelen yöremizdir Erzurum ve yaşayan dadaşları…

Gök mavisi erenler
Ömer yine köz ateş
Can dostlarım yârenler
Ben dadaşım, hem dadaş

Değerli dostlar, tabii ben dadaş nedir izah etmeye çalışırken tüm kahraman abide şahsiyetleri sıralamadan, birkaç örnekle izah etmeye çalıştım. Dadaşları tanımak isteyenin Erzurum tarihini okuması şarttır. Son olarak şunu diyorum ki; dadaş, her attığı adımda önderi, rehberi, örnek aldığı tek kapı varsa o da Allah Resulü’dür. Tüm dadaşları saygıyla selamlıyor ve konuyla ilgili şiirlerimle saygılar sunuyorum.

Bu Dadaş

Bir vakur yüz görsem, gözlerinde yaş
Ezelden ebede baş koymuşsa baş
Vatanına âşık, yüreği ataş
Öperim alnından, derim bu dadaş

Gam yüklü türküler, havalar uzun
Sarıkamış kokar hemen her güzün
Kucağına atar sözü sonsuzun
Öperim alnından, derim bu dadaş

Ciriti, barları ve rahvan atı
Yağız delikanlı, aşk saltanatı
Yiğitlik fıtratı, mertlik sanatı
Öperim alnından, derim bu dadaş

Derin irfan ister izahtan yana
Zeybek, efe, yörük, dadaş yan yana
Sanki Palandöken bakınca bana
Öperim alnından, derim bu dadaş

Dadaşlı mısralar köklü şuurdan
Ruhumu besledim ben bu şehirden
Makberi dinlerken geçerim serden
Öperim alnından, derim bu dadaş

Aziziye dadaş, aziz varlığı
Ulu Cami gibi ihtiyarlığı
Yerleri ürkütür ergenlik çağı
Öperim alnından, derim bu dadaş

İffet, erdem, hikmet, izzet mayası
Sırât-ı müstakîm, büyük rüyası
Yüzüne vurunca kalbin hâyası
Öperim alnından, derim bu dadaş

Alvarlı’da efsun, Yavuz’da küpe
Reyhâni, Sümmani ve Karatepe
Söyleyince çocuk, bir pullu tepe
Öperim alnından, derim bu dadaş

Mükerrem Kemertaş, o huma kuşu
Göklerde kartaldır, secdede huşu
İmanın remzidir dadaş duruşu
Öperim alnından, derim bu dadaş

Sefer mertebesi, zafer halkası
Yusuf yüzlü dadaş, sabrın belgesi
Duyulsa bir yerde Hakk’ın gür sesi
Öperim alnından, derim bu dadaş

Lâfı incitmeden, “Sağ ol” der emi
Samimiyet budur dadaş kelâmı
Tebessüm kondurup alır selâmı
Öperim alnından, derim bu dadaş

Ömer Ekinci Micingirt

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Erzurum Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Erzurum yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Erzurum yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
erhanbay
erhanbay, @erhanbay
1.10.2025 10:21:29
Şehrimi ne güzel anlatmışsınız. Kaleminize sağlık.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL