0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
123
Okunma
Baba özlemi, sadece bir duygu değil; yaşamın içinde ağır ağır çöken bir sessizliktir. O sessizlik, kimi zaman nefesimi keser, kimi zaman ise varlığımı sarmalayan soğuk bir perde gibi üzerime çöker. Onun yanında olduğum anları düşündüğümde, her şey bir renk ve anlam kazanırdı. Sesi, yürüyüşü, gülüşü; hepsi hayatımın en kıymetli parçalarıydı. Oysa şimdi, sessizliğin ortasında onun sesini arıyorum. Gözlerimi kapattığımda sadece anılarla konuşuyorum. O anılar, tatlı ama bir o kadar da acı.
Çocukken ellerini tuttuğumda, hayatın zorluklarına karşı koyacak cesareti o sıcaklıkta bulurdum. Şimdi ise o elleri, yalnızca hayalimde dokunabildiğim birer hatıra. Kimi zaman, soğuk gecelerde üzerime örttüğüm bir yorgan gibi sarılır o sıcaklık içime. Kimi zaman ise, yokluğunun yarattığı boşluk, ruhumun en derin noktalarında bir sızı olarak kalır. Ne zaman darda kalsam, onun varlığı beni toparlayan bir güç olurdu bugün ise yokluğu, her zorlukta yıkılan bir kalenin harabelerini anımsatıyor bana.
Yıllar geçtikçe, yokluğu alışılmış bir hal alıyor gibi görünse de, içimdeki özlem asla azalmıyor. Günler birbirine benzerken, senin gülüşünü, öğütlerini, kucağında hissettiğim güveni daha çok arıyorum. Özellikle en zor zamanlarımda, senden bir ses duymak, bir omuz aramak istiyorum. Ama sadece kendi kalbimin çarpıntısını duyuyorum. O kalp atışlarında sen varsın aslında; sessiz, görünmez, ama hiç eksilmeyen bir varlık.
Özlem, bazen sabah uyandığımda gözlerimi açar açmaz sarar beni. Günümün ilk anlarında, senin yokluğunu iliklerimde hissederim. Hayatın koşuşturmasında bazen unuturum seni, ama o anlar kısa sürer. Çünkü en beklemediğim zamanda, bir yerde seni hatırlatan bir koku, bir söz, bir bakış çıkar karşıma. O anlarda gözlerim dolar, yüreğim burkulur. Sana dair ne varsa, hepsi bana hayat verirken, aynı zamanda ağırlaştırır yüreğimi.
Babasızlık, sadece senin fiziksel yokluğun değil aynı zamanda yaşanmayan anlar, paylaşılamayan duygular demek. Sana söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki…
İyi ki var diyeceğim, teşekkür edeceğim, bazen kızacağım, bazen de seni utandıracak kadar küçük ve kırılgan olacağım. Ama bu fırsatlar elimden alındı. Yine de her gece, hayal meyal de olsa o fırsatları buluyorum rüyalarımda. Orada seninle konuşuyor, ellerini tutuyor, varlığını hissediyorum. Uyandığımda ise sessizliğin soğuk gerçekliğiyle yüzleşiyorum.
Özlemin derinliği, beni bazen korkutur. Çünkü bu duygunun büyüklüğüyle nasıl başa çıkacağımı bilemem. Ama bir yandan da o özlem, bana direnç verir. Her sabah kalkmamın, yaşamın zorluklarına karşı dimdik durmamın sebebidir. Senin bana verdiğin değer, sevgi, koruma içgüdüsü, yıllar geçse de yitirilmedi. İnsanın yüreğine kazınan gerçek sevgi, asla kaybolmaz. Onu yaşatmak, senin adını yaşatmak benim görevim oldu.
Her zaman yanında olamayacağımı, seni koruyamayacağımı bilsem de, senin bana öğrettiklerinle, hayata karşı duruşunla yolumu bulmaya çalışıyorum. Bana bıraktığın miras, sadece maddi değil; sevgi, sabır, adalet ve cesaret gibi değerler. Bunları yaşatmak, belki de en güzel vefa şeklidir. Bazen sana sesleniyorum; “Baba, yanımda olmasan da, yol göstericimsin.” Ve inanıyorum ki, sen de bir yerlerden beni izliyor, koruyorsun.
Baba özlemi, bazen günün en aydınlık saatinde bile içimi kaplayan bir gölge. Ama o gölgeyi yumuşatan, bana güç veren; senin sevgindir. Bu sevgi, yüreğimde her daim yaşar, beni hayata bağlar. Ve ben biliyorum ki, bu sevgi sayesinde seninle aramdaki bağ, zaman ve mekanın ötesinde var olmaya devam edecek.
5.0
100% (1)