2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
206
Okunma
Tevâzu...
Toprak Gibi Sessiz
Her şeyin küçüğü sevilir,
Küçük kalpler, büyük dualara ev olur.
Bazen görünmemek, görünmekten daha değerlidir…
Ve bazen susmak, konuşmaktan daha yüksek bir makamdır.
Büyük görünmek mi ister insan, yoksa görülmeden büyümek mi?
Bu çağda kim, küçülmeyi göze alabilir?
Kim, adının duyulmadığı bir yerde kalmaya razı olur?
Tevâzu...
İşte tam da orada başlar.
Alkışın olmadığı, sahnenin karanlık olduğu yerde.
Yani kimsenin görmediği ama Allah’ın bildiği o hâlde…
Peki tevâzu nedir?
Boyun eğmek mi?
Hayır.
Tevâzu, boynunu sadece Hakk’ a eğmektir.
İnsana karşı ise, kendini diğerinden üstün görmemek…
Kendine biçtiğin kıymeti, haddinde tutmaktır.
Bazısı zanneder ki:
Alçak gönüllülük, kendini yok saymak demektir.
Değil.
Tevâzu, kendini bilmek demektir.
Sınırını, haddini, yerini tanımak…
Ey gönül, sen ne zaman unuttun topraktan geldiğini?
Ne zaman başını kaldırıp, kendini göğe layık gördün?
Hâlbuki göğe en yakın olan,
Yüzünü secdeye en çok koyandır.
Ve bil ki…
En yüce dağlar, başını eğdiğinde bulutlara kavuşur.
Birisi sana iltifat ettiğinde ne yapıyorsun?
Kalbin kabarıyor mu?
Yoksa o övgüyü gökten değil, yerden mi görüyorsun?
Tevâzu, her övgüyü sahibine göndermektir.
"Ben değil, o yaptı" diyebilmektir.
Ve bazen, hiç görünmeden yapmaktır.
Hiç bilinmeden yaşamak…
Ama Allah katında yazılmak.
Kibir, sessiz başlar.
Kalbin içine sızar.
İnsan fark etmeden büyütür kendini.
Ve sonra ne olur biliyor musun?
Düştüğünde kimse tutmaz elinden.
Çünkü yukarıdan düşenin sesi çok çıkar, ama kimse yaklaşamaz.
Oysa tevâzulu birinin düşüşü bile sessizdir.
Topraktan geldiği gibi, toprağa varır yeniden.
Ama her zaman rahmete yakındır.
Unutma…
Allah, tevâzulu kulunu sever.
Ve onun kalbini öyle bir doldurur ki:
İnsanlar onun adını değil, hâlini hisseder.
O görünmeden geçer,
Ama kalır.
Kalbime Fısıltım:
"Tevâzu, görünmemek değil…
Göründüğünde bile haddini bilmektir.
Ve toprağa en yakın olanlar,
Rahmete en açık olanlardır…"
5.0
100% (2)