İnsanlık var olduğundan beri...manevi çölde kendini arıyor . Nerde ,nasıl doğdu ne için var oldu neden bir anne -baba seçme özgürlüğünün olmadığı bir dünyaya gözünü açan bebek sıfırdan öğrenme yürüme yeme---içme ihtiyaç iç güdüsünü şekillenirken...öğrenme yetisini beynin bütün loblarında duyar hisseder, Bir bebeğin hareketli gözü kulağı dudaklarıyla sıcağı-acı ve tatlıyı beyin görüntüsünde şekillenir beynin üst bölümü hafıza ve saklama-şifreleme görevini yaparken kişi alın dediğimiz beynin frontal bölgesi yazma-okuma-öğrenme-görme merkezinin yanında koklama-tat alma-hissetme ve duygusal aktivitenin de başlangıç noktasıdır . o yüzden iki gözün arasındaki alın açıklığının tam ortası özel bir alandır . gözlere bakan insanların alın aralığından aşk yaşadıkları bilinen bir gerçektir . kaş göz--gerisi söz bu kısa anlatımın bileşkesidir. insan denilen varlık...doğa-üstü güçlerle, yetenek ve kabiliyetlerle de donatılmıştır . bu manevi çölde...nelerin şekilleneceği ve nelerin yetişeceği anlaşılmaz-bilinmez bir o kadarda sırlarla doludur insan denilen yaratıcı güç . bu gücü tanrının deyişiyle... biz yaratırken onları ruhumuzdan üfleyip dirilttik derken... Can vermek --HARİÇ--TANRININ TÜM SIFATLARINI TAŞIYAN...mükemmel fakat aciz yaratılmış bir varlıktır. yemezse--içmezse--uyumazsa-dinlenmezse.. enerjisi kısıtlandırılmış bir varlıktır . her insan bilmediği sonradan ortaya çıkan türlü yetenekleri doğuştan yada sonradan kazanılan yada sonradan ortaya çıkan yetenekli bir varlıktır.

Arabamla Van gezisine ailece çıkmış ve Van’ın ilçelerinin bir kısmını gezerken ; denizin kıyısındaki Mersinde doğduğum halde VAN GÖLÜNÜN GEL -GİTLERİNİ KIYIYA VURAN DALGALARINI GÖRÜNCE...adeta onu denizden ayırt edemememin şaşkınlığı içinde sanki bir yaşıma yeni girmiş bir aptal gibi seyretmeye başladım. Van gölünün dantel gibi işlenmiş kıyılarını arabamla giderken o dağ yamaçlarını kırlangıç ve kuğuları-albatros kuşları ve pelikanların pembe giysileri...kuşların rengarenk çeşitleri...flamingoların narin pembe bacakları ve yürüyüşlerindeki nezaket ve duruşları göğün mavisi. dağların pamuksu beyaz bulutları gölün doğal yaşamı tatlı su balıkları...hafif sodalı suyu...yüzyıllarca ağartıcı olarak kirli çamaşırların yıkanıp bu sodalı suda ağartılması...VANIN KAHVALTI KÜLTÜRÜNDE.. BARDAK BARDAK SICACIK ÇAYLA HAZIRLANAN SOFRADA...YOK-YOK...HER ŞEY VAR BU SOFRADA ...BİR KAHVALTI YAPMAK...dinlenmek ve hayatı her deminde yaşamak için balık ve et kültürünü de yaşamak için van kıyısındaki lokantalar turizmin vaz geçilmez noktalarıdır. Vanın Bahçesaray ilçesinin turistik ve de tarihi kalıntıları izlemek ören yerlerinde mö. 330-yıllarında Büyük İskender’in bu toprakları fetih etmesi uygarlıkları ms roma dönemi kalıntıları Anadolu uygarlığı yazıtları...Eti ve Sümerlerin LİDYA VE FRİGYALILARINI TAŞLARA YAZDIĞI YAZILAR ACABA NE DİYORLAR...bilmecesi beni hep etkilemiştir . ERMENİ KRALLIĞI DÖNEMİNDE YAPILAN DÜNYANIN EN ESKİ KLİSELERİNDEN BİRİ OLAN AKDAMAR KLİSESİ...ayinlere açık ve onarımı da kültür varlıkları tarafından yapılmaktadır . orta Avrupa’daki eserler yıkılmamış cami ve kültür varlıklarda korumaya alınarak Türkiye tarafından da yenilenmektedir Bahçesaray’ın çıkışında arabamla ağır ağır giderken bir adamın taş yazıtları adeta okşar gibi parmaklarını tek-tek gezdirmesi dikkatimi çekti çocuklar arabada ve ben merakımdan hemen inerek bu taşlarla bana arkası dönükken adeta taşlarla bir şeyler konuşuyordu sanki...? Adama yaklaşıp merhaba dedim. bu taşlarda ne yazıyor acaba dedim. adam bana kim olduğumu sordu cevabını aldıktan sonra konuşmaya başladı. İLK OKUL MEZUNUYUM...DEVLET KÜLTÜR VARLIKLARI BİRİMİNDE...DEVLET MEMURUYUM...BU SÜMER YAZITLARINDA TÜRKİYEDE VE DÜNYADA ÜÇ KİŞİDEN BİRİYİM DEDİ. SÜMEROLOG PROF. DR İLMİYE ÇIĞ HANFENDİYLE BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ VE TAŞ ESERLERE ÇEVİRMENLİK YAPIYORUZ DEDİ. BU YAZILARI NASIL ÇÖZDÜĞÜNÜ BİLE SORMADIM.. ÇÜNKÜ ENGİN BİLGİ DENİZİNDE BOĞULDUM BİR ANDA...ALLAH VERGİSİ DEDİ BENDE Kİ ...? Şaşırmıştım...gururla elini sıktım ve bir kitabenin yazılı uzun formunu bana Türkçesini okuyarak.. binlerce yılın gizemini de öğrenmiş oldum .yönetenlerin emir ve yasakları... öğretileri kuralları vardı Sümerlerin. Tokalaştık ve arabama bindiğimde el sallarken...bilimin bazen eğitimsiz ellerde hayat bulduğunu öğrenmiş oldum. ARTIK KİMSEYE CAHİL DEMEYECEĞİM .BULUŞLARIN GENELDE SAHİBİ YAŞA-BAŞA BAKILMAKSIZIN YARATANIN BİR MUCİZESİ OLDUĞUNU TEKRAR ÖĞRENMİŞ OLDUM...SAYGILARIMLA .