7
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
326
Okunma


Günümüzde insanlar genellikle ve çoğu zaman geçmişin yaralarını taşırken, aynı zamanda da toplumsal bağların zayıfladığını gözlemliyorlardı. İnsanlar, kendi çabalarıyla iyilik ve bağlılık göstermeye çalışsa da, bu çabalar sıklıkla karşılık bulmuyor. Sosyal ilişkilerde karşılıklı anlayış ve destek eksikliği, modern yaşamın birey üzerinde yarattığı yalnızlığı derinleştiriyor. İnsan, çoğu zaman en yakınına karşı bile körleşebiliyor yakınlık ve ilgi görmeyen ilişkilerde zamanla duygusal yabancılaşmaya yol açıyor.
Eskiden insanlar, bir arada oturup paylaşır, sohbet eder, birbirlerinin yanında olurlardı. Bugün ise, bu tür paylaşımlar nadiren gerçekleşiyor. Toplumun kolektif belleğinde yer eden eski günlerin tatları, birliğin ve samimiyetin izleri artık kaybolmuş gibi görünüyor. İnsanlar birbirine bakıyorlar ama konuşamıyorlar bir arada olmanın sıcaklığı, artık tamamen yerini yüzeyselliğe bırakmış durumda.
Toplumsal bağların zayıflaması, haliyle bireylerin manen yalnız kalmasına yol açıyor. Yardım ve destek görmek yerine, çoğu kişi adeta kendi sorunlarıyla baş başa bırakılıyor. Kardeşlik, ahbaplık ve kan bağı gibi sosyal bağlar, maddi ve manevi olarak değerini yitiriyor. İnsanlar defalarca kendilerine benzer soruları sorup duruyorlar, bunlar bu olanlar ve yaşananlar neden ve nasıl birden bu hale geldi diye sorduğunda alınabilecek bir cevap yoktur aslında Çünkü bilinmelidir ki öyle bir zamanın süzgecinden geçiyoruz ki kendimizi bile tanımakta aciziz artık ne yazık ki bu bir gerçek...
İnsanların sosyal yaşamlarındaki meydana gelen ani değişimlerin, durgunluk ve melankoliye yönelmesine sebep olmakta. Geçmişe dair anılar, artık bir nostaljiye dönüşmüş; yaşananlar, sanki hiç olmamış gibi hafızalarda gittikçe dahada silikleşiyor. İnsanlar, kaybolan birlik ve paylaşımın eksikliğini hissediyor, ancak bu eksiklikle başa çıkmanın yollarını bulmakta zorlanıyor.
Sonuç olarak, toplumsal ilişkilerin çözülmesi ve bireyler arası bağların zayıflaması, modern yaşamın kaçınılmaz bir gerçeği haline gelmiş durumda. İnsanlar, geçmişin izlerini hatırlayarak dersler çıkarabilir, fakat değişen sosyal dinamikler, bireyleri yalnızlığa ve içsel sorgulamalara itiyor. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir sosyolojik vaka olarak ele alınabilir.
*
Mehmet Demir
4925
5.0
100% (11)