0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
131
Okunma
İçinde saklandığın o geniş dünyaya bir şiir —
kapıları hafifçe aralanmış, ışıkla tozun dans ettiği bir oda gibi.
İnsanlardan kaçıyorum, deme;
ben gölgelerle anlaşmayı öğrendim,
sesten önce nefesin, adımın ardından gelen suskunluğa alıştım.
Kalabalığın içinde yalnızlık var — ince bir camın ardında
dolanıp duran bir kedi gibi, miyavlayıp cevap bekleyen.
Ben ise camı kırmak değil, camın içindeki sıcaklığı hissetmek isterim.
Boş kalabalık istemiyorum;
gürültü değil, anlam istiyorum,
yüzler değil, hikâyeler;
senin elinde tutulan bir fincan çayın buharı gibi yakın,
ama içindeki acıyı da bilen, paylaşan bir sıcaklık.
Doludolu yalnızlık:
kararmış bir deniz kenarında, cebinde eski bir mektubun ağırlığı,
ayaklarının altında kırılgan kumların hikâyesi,
ve gökyüzünün tüm yıldızlarını tek tek sayan bir kalp.
O yalnızlıkta rüzgârın sözcükleri var, hatırlatan, affeden, tutan.
Derdimi anlatamıyorum, diyorum;
dilin kapıları dar, kelimeler ağır bir yük gibi.
Ama bak: içimde bir bahçe var,
sessiz çiçekler açıyor geceyle konuşurken,
her yaprak bir sır saklıyor, her kök bir geçmişe tutunuyor.
O bahçeye yalnızca cesaretin anahtarıyla girilir,
ve anahtar bazen bir bakıştır, bazen bir şiirdir.
Gelme bana kalabalık yüzlerle,
gel yalnızca elinde bir parça dikkat taşıyorsan;
bir iki kelime, bir duruş, bir dinleme —
benim için kocaman bir köprü kurar.
Çünkü anlayış, yüksek duvarlarla değil, ince ince örülmüş kelimelerle örülür.
Gecenin tam ortasında, saatler yavaşça erirken,
ben fısıldarım duvara: “Anla beni.”
Duvar yankı yapar; yankı değil, cevap olsun isterim.
Bir insanın gözleriyle göz göze gelmek,
ölçülemez bir sevk, bir dönüş, bir evrendir.
Ve bil ki, Bacım, kaçtığım her adımda bir umut taşıyorum:
anlaşılmak değil mi en büyük cesaret?
Ben saklanırken bile seni bekliyorum —
anlatmaya gerek kalmadan anlayan bir bakışı,
suskunluğumu alıp mâna ile dolduran bir elleti.
Bu şiir, kapı aralığındaki bir mum;
ışığı yavaş ama ısrarcı.
Gel otur yanıma, sessizlikte sözsüzce anlaşalım:
kalabalıkların boşluğunu değil,
dolu dolu yalnızlıklarımızı paylaşalım.