İnsanlar,yalanları sever.Çünkü bilinçaltlarında duymak istedikleri vardır.Arıkan Akar



Dinler, insanlık tarihini Adem ve Havva ile ilişkilendirir.Oysa Evrimsel ve tarihsel olarak her şey aşama aşama gerçekleşmis ve bu " hikaye" den önceden var olmuştur.Örneğin.2.5 milyon yıl önce Homo Habils alet üretiminde bulunmuşlardır.Bunlar,kemik kırmak, avladıkları hayvanların derisini yüzmek gibi. 500 bin yıl önce ateş kontrol altına alısnmıştır.M.Ö 40000 civarında Homo Sapiens iğneleri kullanmış bu da elbise diktiklerinin kanıtıdır.M.Ö 12 bin yıl önce ok ve yay ortaya çıkmıştır.M.Ö 9000 dolayında hayvanlar evcilleştirilmeye başlanmıştır.ilki kurt olmuştur daha sonra eşek,deve ve at..MÖ 3500 yılında tekerlek icat edilmiştir.MÖ.600 yıllarında sulu tarım yapılmıştır.İlk evcilleştirilen bitki toros- zagros bölgesindedir bu da yabani buğday türleri ve yabani arpadır.



Biz insanoğlu,doğadaki koşulların, yediğimiz besinlerin, hepsinin bize hazır sunulduğu kusursuz bir denge olduğunu zannediyoruz.Çünkü
burada,dinler,mitolojiler,ideolojiler,devletler,medya bize ikna gücünü gösteriyor. Halbuki böyle bir durum söz konusu değil.Evren 13.7 milyar yaşında Dünya ise 4.5 milyar yaşında. Bu zaman geçene kadar kaosa dayanan bir çok gelişme olmuştur.
Evrendeki onlarca farklı atom altı
parçacığı kuark’lar, lepton’lar ve bozon’lar olmak üzere üç gruba ayrılıyor.Bu parçacıklar evrenin boşluğunda rastgele uçuşuyorlar ve bunların birbirlerine
çarpışmaları sonucu önce proton, nötron, elektron gibi atom altı parçacıklar, sonra atomlar, atomlarla beraber madde, cisimler, yıldızlar, gezegenler ve canlılar (bildiğimiz kadarıyla şimdilik sadece dünya’da) meydana geliyor fakat bunlar ciddi zmanlar alıyor. Evren milyarlarca yıllık bir süreçte süpernovalara, kara deliklere sahne olmuş, hala asteroidlerin cirit attığı, bir yandan da bazı yıldızlar ölürken bazılarının doğduğu bir yerdir. Böyle bir durumda nasıl kusursuz bir dengeden ve bir andalıktan bahsedileblir.
Mesela dinozorların yok oluşu büyük bir gök taşının dünya’ya çarpması sonucu gerçekleşti. Daha birkaç yüzyıl öncesine kadar volkanik patlamalar, büyük seller ve veba salgınları ile yüzlerce insan öldü.Dünya bazı alanlar deprem alanları,bazı alanlar volkanik ve bazı alanlar ise sel alanlarıdır ve halen bu olaylar devam ediyor.



Diğer açıdan inorganik yaşamdan organik yaşama,yani cansız hayattan canlılığa geçiş yine bir ilahi güce dayandırılır Yaklaşık 3.5 milyar yıl önce canlılığa ilk geçiş oldu.Bu sürece Abiyogenez denir.Bu süreçte,. Yıldırım, radyasyon,
mikro meteorların atmosferik girişleri ve deniz ve okyanus dalgalarındaki kabarcıkların patlaması gibi dış enerji kaynakları bu reaksiyonları tetiklemiş ihtimali üzerinde duruluyor ve bunu Miller deneyi -Urey dnevi pekiştiriyor.
Deney, su (H2O), metan (CH4), amonyak (NH3), hidroje n (H2) ve karbon monoksit (CO) ile yapılmıştır. Bu
kimyasallar, steril cam tüp ve kaplar dizgesi içinde, dış ortamdan yalıtılmış olarak bulunuyordu. Bir cam kap yarısına kadar sıvı haldeki su ile doluydu, diğer bir cam kapta ise bir çift elektrot vardı. Su
Isıtılarak buharlaşma sağlanmıştı, elektrotlar arasında ise kıvılcımlar çakması sağlanarak
dünyanın atmosferindeki yıldırımların ve su buharının benzetimini sağlanmıştı. Daha sonra atmosfer tekrar soğutularak suyun yoğuşması ve damlalar halinde ilk kaba geri dönmesi ve sürekli bir döngü içinde olması sağlanmıştı.Bir haftalık sürekli bir İşlemin ardından Miller ve Urey sistemin
içindeki karbonun en az %10-15 kadar bir kısmının organik bileşik oluşturduğunu görüldüğü üzere ilahi bir varlığa dayanmadan koşullar bir kaos içinde birbirini tetiklemiştir.
Ayrıca, Dünya yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, muhtemelen bir süpernova (yıldız patlaması) sonucu oluştu. Bu patlama sonucu ortaya çıkan enkaz, yerçekimi sebebiyle kendi üzerine çöktü ve Güneş’i oluşturdu.Yerçekimi, kalan parçacıkların birbirine çekilmesine ve sonuç olarak daha büyük cisimle haline gelmesine yadımcı oldu. Bunun sonucunda da Dünya ve güneş sistemimizdeki diğer gezegenler oluştu. (bu arada Güneş Dünya’ dan daha yaşlı)Oysa bize anlatılan masallarda, bu muazzam kaotik olaylar bir denge ve bir anda olmuş gibi gösteriliyor.Bu konu hakkında çok derin ve ayrıntılı bir alan oluşturabilirdim fakat yazı kapsamı çok uzun olurdu.

Arıkan Akar