0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
118
Okunma
3-
21.10. 2001 Cide
Sevgilim!..
Sen gideli aç, susuzum desem yeridir…
Bir şeyler getirmişim ama hazırlamaya
elim kolum tutmuyor…
Hafta sonu geleceğini umut ediyorum;
Ya gelmezsen düşüncesiyle titremekten kendimi
alamıyorum… Nevaleler bekleye dursun; açıp
Tv. yi kanaldan kanala oyalanır,
Vadideki Zambak’ı okurken uyuya kalmışım…
Uyandığımda Pazar gününün saat üçüydü…
Evet, yarısı cumartesi, yarısı pazar olan günün,
uykusuz geçen gecesi…seni, hep seni düşün
düğüm için uyuyamadığımı düşünüp üzülme..
Yazar çizerlik böyleymiş meğer..
Duygu meleklerinin, perilerin ne zaman gelecekleri
belli olmuyor, haber vermeden, kapıyı çalmadan
çullanıyorlar başına yazarın çizerin..
Dünyaları tersine döner, suları yokuşa yukarı akar…
Kimsenin görmediğini görür, kimsenin his etmediğini
his eder, düşünemediğini düşünür…
İşte böyle garip kimselerdir, yazarlar, çizerler…
Hele şiir denen: gizemli dünyanın atomuna ilgi duyan,
iğne ile kuyu kazıyan, harflerle, kelime ve dizelerle
bir sanat eseri yaratmaya çalışan;
şair denen kalem zedelerin işi,
gergef işleyenlerin işinden daha zordur,,
Ooo! Kaptırmışız yine
Horozlar sabahı selamlıyor duyuyor musun
Mutluyum!.. Mutluluğunu diliyorum
Hoşça kal sevgilim!..