0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
135
Okunma

Güneş, ormanın üzerinden yavaş yavaş süzülüyordu. Yaprakların arasından sızan ışık, minik çiçeklerin üzerinde dans ediyor, arılar tatlı tatlı vızıldıyordu. Ormanın her köşesi bir sır saklıyordu; kuşlar şarkılarını söylüyor, rüzgâr dalları okşuyordu.
Can Dede, torunu Peri’nin elini tutarak yavaşça ilerledi. Ellerinde küçük bir mum vardı; akşam yaklaşınca ormanda yol bulmak için ışık olarak kullanacaklardı.
“Dede,” dedi Peri, gözleri merakla parlayarak, “bu çiçekler neden böyle parlak?”
Can Dede gülümsedi, Peri’nin kafasının üzerinden saçlarını okşayarak:
“Her çiçeğin bir hikayesi var, tatlım. Güneşin ışığıyla besleniyorlar, arılar onlara dokunuyor, sonra tohumlarıyla yeni hayatlar başlıyor.”
Peri, minik elleriyle bir arıyı izledi. “Peki arılar uçarak neden çalışıyorlar?”
“Onlar da bizim gibi doğayı koruyorlar, her nektarı toplarken hem kendilerine yiyecek buluyor, hem de çiçeklerin çoğalmasına yardım ediyorlar. Doğa hepimizle konuşuyor, sen onu dinlersen, seni de kucaklar.”
Peri, mumun ışığında dans eden gölgeleri izleyerek:
“Dede, ben de doğayı koruyabilir miyim?”
Can Dede hafifçe gülerek:
“Tabii ki, Peri. Her küçük iyilik, her çiçeğe verilen su, her arıyı rahatsız etmemek… Bunların hepsi doğaya dokunmak demek. Senin kalbin ve merakın, doğayı en çok seven ellerden biri olacak.”
Ormanın sessizliği içinde sadece kuşların cıvıltısı, rüzgârın hışırtısı ve mumun sıcak ışığı vardı. Peri, Can Dede’nin yanında dururken, doğanın bir parçası olduğunu hissetti. Her adımda toprağın kokusunu içine çekiyor, yaprakların hışırtısıyla ritim tutuyordu.
“Bak Peri,” dedi Can Dede, gökyüzüne işaret ederek, “ay ve güneş bize geceyi ve gündüzü anlatıyor. Arılar, çiçekler, kuşlar… Hepsi bir büyük aile gibi birbirine bağlı.”
Peri, gülümsedi:
“Ben de bu ailenin bir parçasıyım, Dede.”
Ve mumun sıcak ışığı altında, orman bir masal diyarına dönüşmüş, doğa ile insanlar arasında sessiz ama tatlı bir bağ kurulmuştu.
5.0
100% (2)