Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Özlem_SABA
Özlem_SABA

Ruhun Kuyusu ve Gözlerin Aynası

Yorum

Ruhun Kuyusu ve Gözlerin Aynası

( 6 kişi )

6

Yorum

19

Beğeni

5,0

Puan

483

Okunma

Okuduğunuz yazı 5.9.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Ruhun Kuyusu ve Gözlerin Aynası


Ruhun Kuyusu ve Gözlerin Aynası

Ruh dipsiz bir kuyudur… İnsan var olduğundan beri, o kuyunun derinliklerine inmeye çalışıyor. Felsefeciler düşünceyle, bilim insanları deneyle, sanatçılar sezgiyle… Hepsi farklı yollarla aynı karanlığa ışık tutmaya uğraşıyor. Ama ruh, kendini tam anlamıyla açmaz; kimi zaman bir ışıltı gösterir, sonra yeniden gizlenir. Belki de insana asıl anlamını veren, bu tükenmeyen gizdir.

İşte bu yüzden, gözler öylesine eşsizdir. Çünkü ruhun en gizli sırları, bir anlığına bakışlarda açığa vurulur. Sözcükler düzenlenebilir, kurgulanabilir, hatta saklanabilir. İnsan diliyle kendini saklamayı öğrenmiştir; ama bakış, anlık bir fırtına gibidir, geldiği gibi gelir, kendini tutamaz. Göz, ruhun yüzeye çıkardığı ilk işarettir.

Bazen bir çift gözde bütün bir hayatın özeti gizlidir. Yorulmuş birinin bakışında yılların yorgunluğu okunur; umutla bakan birinde geleceğin habercisi belirir. Sessizliğiyle bile konuşan bir dil vardır gözlerde; öyle ki, bazen bir bakışın anlattığını binlerce kelime açıklayamaz. Bir tek anlık karşılaşmada, insanın bütün geçmişi, geleceği ve şimdisi bakışın derinliğinde beliriverir.

Ne var ki gözlerini kaçıranlar da vardır. Bu kaçış çoğu zaman karşısındakinden değil, kendi içindeki aynadan korkmaktır. Çünkü göz göze gelmek yalnızca karşındakini görmek değil, aynı zamanda kendini görmektir. İki ruh birbirine ayna olduğunda kişi kendi çıplaklığını fark eder. O an ya cesaretle bakar ya da hızla gözlerini kaçırır. Kaçış, çoğu zaman kendi derinliğinden ürkmektir.

Oysa içten bir bakış, hem samimiyet hem de cesaret ister. İçten bakan gözler, “Ben olduğum gibiyim” der. Maskesiz, hesapsız, saklamadan… Bu yüzden o bakış, ruhun aydınlık yüzüdür. Çünkü ruh, en çok cesaretle açılır. Kendi hakikatine bakan göz, aynı zamanda başkasının hakikatine de ayna tutar.

Gözler bazen suya benzer; nasıl ki suyun yüzeyinde gökyüzü de, bulut da, gece de yansır, gözlerde de kalbin bütün halleri yansır. Kimi zaman durgun bir göl gibi sakindir, kimi zaman fırtınalı bir deniz gibi dalgalıdır. Bazen karanlık bir kuyuyu andırır, bazen de içinden ışık taşar. Göz, bir pencere gibidir: İçeriye ışık girer, içeriden dışarıya sır taşar. Ve bazen tek bir bakış, bütün karanlıkları aydınlatmaya yeter.

İnsan ruhunu anlamak için kalın kitaplara, ağır tartışmalara ihtiyaç olmayabilir. Çünkü ruh, en saf hâliyle gözlerde açığa çıkar. Sözcüklerden daha derin, cümlelerden daha dürüsttür. Bir insanın gözlerine bakan, onun ruhunun yankısını duyar. Bu yankı, kelimelerin söyleyemediklerini fısıldar.

Ruh, insanın kendine dair bitmeyen bilmecesidir. Ne bilim ne felsefe ne de sanat bu bilmecenin tamamını çözebilir; çünkü ruh, hem saklamayı hem de ifşa etmeyi bilen bir sırdır. Bakış ise bu saklının en çıplak tezahürüdür. Bir çift göz, bazen bir ömrün bütün ağırlığını taşır. İnsan sözlerinde ustaca maskeler taksa da, bakışında çıplak kalır.

Gözlerini kaçıran, belki karşısındakinden değil, kendi derinliğine inmeye cesaret edemediğinden kaçar. Çünkü göz göze gelmek, yalnızca bir temas değil, bir sınavdır. Bu sınavı geçen, yalnızca karşısındaki insana değil, kendi varlığına da dürüst davranabilendir.

Ve belki de ruhun aydınlık yüzü dediğimiz şey, tam da budur: Kendini saklamadan, olduğun gibi görünmeye cesaret etmek. Çünkü hakikat, gözlerde saklanmaz; gözler, insanın en çok sakladığını en önce açığa vurur.

Sonuçta insan, dipsiz ruh kuyusuna bakarken gözlerde kendi yansımasını görür. Ruhun derinlikleri, gözlerin yüzeyine vurduğunda hakikat bir anlığına görünür: çıplak, saf ve sahici. Ve belki de insanı insan yapan tam da bu anlık açıklıktır — gözlerin ruhu ele verişi.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (6)

5.0

100% (6)

Ruhun kuyusu ve gözlerin aynası Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ruhun kuyusu ve gözlerin aynası yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ruhun Kuyusu ve Gözlerin Aynası yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Özlem_SABA
Özlem_SABA, @ozlem-saba
15.9.2025 17:56:21
Öncelikele mesajlarınıza geç döndüğüm için hepinizden özür dilerim arkadaşlar. Bu aralar yoğun bir çalışma tempom var. Yazımın günün yazısı olduğundan bile ancak bugün hebardar oldum. Değerli yorumlarınız için herbirinize ayrı ayrı teşekkür eder sevgi ve sagılarımı sunarım.
Ebuzer Ozkan
Ebuzer Ozkan, @ebuzerozkan
6.9.2025 22:30:09
5 puan verdi
“Yani sen ruhun dipsiz kuyusundan bahsediyorsun, gözlerdeki derinliği çözemeyenleri anlatıyorsun… 😄 Ben de kendi gözlerime bakıyorum, 3 saniye sonra bakışımı kaçırıyorum, çünkü aynada sadece kahve lekesi ve uyku maskesiyle uyanmış bir ben var! Ruh kuyusu derin, ama ben hala kayalıkların üzerinde sandalye bulamıyorum gibi hissediyorum.”
Günün yazısını tebrik ederim.
andelip
andelip, @andelip
6.9.2025 14:34:21
Ruh, insanoğlunun en eski ve en çok merak ettiği kavramlardan biridir.
Dinlerde, felsefede, tasavvufta ve modern bilimde farklı şekillerde ele alınmaktadır..
evet dediğiniz gibi Ruh dipsiz bir kuyudur..O kuyuya bu cisim bu göz ve bu bedenle asla girilemez..
o nedenle..
Ruhun mahiyeti Allah’ın ilminde saklıdır.
Kur’an’da “Sana ruhtan sorarlar; de ki: Ruh, Rabbimin emrindendir” (İsrâ, 85) buyurulur.
Yani ruhun özünü bütünüyle bilemeyiz. İnsana hayat veren, onu insan yapan ilahî nefhadır.
Zaten gerisini tartışmaya da gerek yok..
saygılar..
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
6.9.2025 13:57:42
5 puan verdi
Ruh kuyusuna ne kadar ışık tutulursa tutulsun dibi asla görünmez zira çok karanlık ve derindir kutlarım çalışmayı
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
6.9.2025 12:00:04
''İnsan sözlerinde ustaca maskeler taksa da bakışında çıplak kalır.''
Tebrikler.
paşaoğlu
paşaoğlu, @pasaoglu
6.9.2025 00:25:26
Ruh ve beden birbirini tamamlayan ölümle ayrılan bir iklilidir.Nasil ki bedenin gıdaya ihtiyacı varsa ruhunda gıdaya ihtiyacı vardır bedeni gıdasız bırakırsanız vücut zayıf düşer ruhu gıdasız bırakırsanız ruhsal çöküntüler yaşanabilir ruhun gıdası maneviyattir moraldir bir küçük gulumsemedir.....
Kutluyorum güne düşen yazınızı
selamlar saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL