0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
193
Okunma
Gönlüm bir fırtına bu gece...
Ne yönü belli, ne de şiddeti.
İçimde öyle çok şey birikti ki —
Sustum, susarak büyüttüm.
Düşüncelerin uğultusu,
Yarım kalmış cümlelerin sessizliğiyle birleşince,
Bir başka çarpıyor dalgalar kıyıma.
Bazen bir ses yetiyor içimde kopmaya,
Bazen bir hatıra,
Bazen sadece senin adın.
O an, kalbim hızla esmeye başlıyor.
Rüzgâr, eski gülüşlerini getiriyor bana;
Ama ardından
Savurup götürüyor seni en uzak hatıraya...
Gönlüm bir fırtına;
Kendi içinde savaş veren,
Kime küstüğünü, neye kırıldığını unutan bir yürek.
Yüzümdeki sakinliğe aldananlar bilmiyor,
İçimde neler savruluyor geceleri.
Kırgınlıklarım, kabullenişlerimle yan yana yaşıyor artık.
Ben bazı şeyleri kabullenmedim,
Sadece içime gömdüm.
Biliyor musun?
İnsan en çok,
Kendini susturmaya çalışırken yoruluyor.
Çünkü fırtına, dışarıda değil...
Tam da içimde kopuyor.
Sessizce, habersizce, ama en yıkıcı hâliyle.
Geceler uzadıkça düşünceler sıklaşıyor.
Her “neden” bir başka cevapsızlığa çarpıyor.
Ve her çarpışta, bir parçam daha dökülüyor.
Ama hâlâ ayaktayım.
Çünkü bazen yıkılmak bile lüks gelir,
Bazen fırtınayla yaşamaya alışır insan...
Ben alıştım.
Gönlümde kopan rüzgârların
Bir gün diner umuduyla değil;
Artık onların içimde yer ettiğini bilerek yaşıyorum.
Çünkü bazı fırtınalar geçmez,
İnsanın kendisidir zaten o rüzgâr.
Ben, içimdeki o rüzgârla barıştım.
Gönlüm bir fırtına.
Ama hâlâ sevmesini bilen bir yürek var o fırtınanın ortasında.
Yıkılmış ama yok olmamış bir sevda,
Paramparça ama hâlâ umut taşıyan bir kalp...
İşte bu yüzden,
Her şeye rağmen ayakta kalan bir ben var burada.
Sessiz, yaralı ama dimdik.
Çünkü gerçek fırtınalar,
En çok susanların içindedir.
SONMISRA
5.0
100% (2)