Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Karadenizin_Asi_Sairi
Karadenizin_Asi_Sairi

Aşk birbirine görmeden de sevebilmek

Yorum

Aşk birbirine görmeden de sevebilmek

( 3 kişi )

2

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

164

Okunma

Aşk birbirine görmeden de sevebilmek

Aşk birbirine görmeden de sevebilmek

Eliz, Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla büyümüş, gözleri deniz kadar mavi kalbi ise alabildiğine temiz bir kızdı. Yazları yaşadığı köyde insanlar sabahları çay bahçelerinde imece usulü yardımlaşma sesleri ile uyanır; akşamları ise sessizligin yorgunluğu ile uyurdu. Eliz, babasının kemençe çaldığı o güzel gecelerde hayaller kurar, gökyüzüne bakıp uzak diyarlarda nasıl hayatlar yaşandığını düşünürdü.

Baran ise Doğu’nun dağlarında büyümüş, yiğit, onurlu, gözü pek bir Kürt delikanlısıydı. Çocuk yaşta çalışmış, ailesinin yükünü taşımış, mertliğiyle çevresinde sevilen biri olmuştu. Onun da hayali bir gün kendi köyünün ötesini görmek, Okumak bir yerlere gelmekti. Gökyüzünün ardındaki dünyayı tanımaktı.

Eliz ile Baran birbirini hiç görmemişti. Aralarında yüzlerce kilometre vardı. Ama ikisinin de ortak bir yanı vardı: Kalplerinde sevgiye, adalete ve kadere dair büyük bir inanç.
Ve aynı Gökyüzüne bakmaları.

Bir gün Eliz’in kuzeni, üniversite için Doğu’ya gitti. Tesadüf o ki, Baran ile aynı sınıftalardi. Elizin kuzeni barani çok beğenmişti ve içinden Eliz işte Baran için yaratılmış , Huyları çok benziyordu, Barana Elizi anlatan kuzeni Barani heyecanlandirdi.Baran farklı kültürleri kesfetmek ve karadeniz kızı Elizi tanımak onun için mutluluk olmuştu. Ve bu vesile ile Eliz ile Baran, kuzen aracılığıyla mektuplaşmaya başladılar. Önce selamlaştılar, sonra düşüncelerini paylaştılar. Zamanla mektuplar derinleşti; hayallerini, acılarını, umutlarını yazdılar.
Bu arada Eliz üniversitesi son sınıfa geçmişti. O Karadeniz teknik üniversitesinde okuyordu. Türkçe öğretmeni olacaktı.
Mektuplasmaya devam ettiler.
Eliz, denizi anlattı:
“Dalgalara bakarken seninle konuşuyormuşum gibi hissediyorum Baran. Deniz bana seni getiriyor.”

Baran, dağları anlattı:
“Her sabah güneş dağın ardından doğarken sana dua ediyorum Eliz. Belki aynı güneş sana da dokunuyordur.”

Birbirlerini hiç görmemişlerdi ama kalpleri birbirine yaklaşıyordu.

Fakat kader, onların sınavını ağır yazmıştı. Eliz’in ailesi, kızlarını kendi köyünden biriyle nişanlamaya kalktı.
Çünkü uzağa kızlarını vermek istemiyorlardı. Eliz karşı çıktı:
“Ben kalbimi tanımadığım birine veremem.”

Baran da aynı zorluğu yaşadı. Onun ailesi de:
“Bizim töremiz belli, Dışardan farklı yöreden kız alınmaz dediler.

İkisi de direndi ama duvarlar yüksekti.
İki farklı kültürler.

Zaman geçti Okullar bitti hepsi mesleğini aldılar ve ayaklarınız üstünde duruyorlardı artık ve bir karar almanın zamanıydı.
Bir gün Eliz ile Baran buluşmaya karar verdiler. İlk defa birbirlerini göreceklerdi. Eliz sahilde bekledi, Baran ise otobüse binip kilometrelerce yol aldı. Fakat kader yine araya girdi. Baran’ın bindiği otobüs kaza yaptı, Eliz o gün sabaha kadar sahilde bekledi ama Baran hiç gelemedi.

Kazadan sağ kurtulan Baran, günlerce hastanede kaldı. Eliz’in haberi olmadı. Umutsuzluğa kapıldı, “Demek ki kavuşmak bize yazılmadı” dedi.

Aradan yıllar geçti. Eliz evlenmedi, Baran da evlenmedi. Çünkü aşktı bu baglanmakti, Görmeden de sevebilmek ti, Mektupta fotoğraflarini göndermişlerdi ama sevgiyi bulmuşlardi.İkisi de kalplerinde birbirinin ismini taşıdı. Onlar kavuşamadılar ama dostlarına, çocuklara hep aynı öğüdü verdiler:
“Sevgi kavuşmak değildir, sevgi yüreğinde birini taşıyabilmektir. Biz kavuşamadık ama sevgimiz bize sabrı, merhameti ve insanlığı öğretti.”

Ve her ikisi de aynı gökyüzüne bakarak yaşadı. Eliz dalgaları izlerken, Baran da dağlara bakarken aynı duayı ederdi:

Allah kalbi temiz olanların yolunu açık etsin.”

İşte onların kavuşamayan aşkı, köylerde, şehirlerde anlatılan ibretlik bir hikâye oldu. Çünkü onlar birbirlerini görmeden sevmeyi, kavuşamadan da insanın insanı kalbinde yaşatabileceğini kanıtladılar.

Yıllar sonra 55 yaşlarında Eliz otururken bakım evindeki hemşire bir mektupla geldi. Bu barandi fotoğrafı yollamış geç kaldığım için özür dilerim sitede mektubu sinlandirmişti.
Baran mektubun baslarinda Olayı anlattı bir süre yoğun bakımda yattığını hafızasının yerinde olmadığını ve zamanla hatırladığını dile getiriyordu Mektupta.
Eliz çok üzüldü buna kalbi hızla çarpmaya başladı. Ve fotoğraf kucağindaydi.
Buluşmak artık mümkün değildi onun için , çünkü Eliz romatizma hastalığına yakalandı. Ayakları ağrıyordu bu yüzden emekli olmuş bir bakım evine yerleşmişti. Orada yaş alıyordu.
Bu aşk kavuşmadan sevmenin yaşantısı idi dedi Eliz ve göz yaşlarını tutamadi.
Barana mektupta kendine iyi bak ben bakamadım dedi resmini yolladı tekerlekli sandalye oturarak çekildiği o resmi hemşireye bu yollatti...
Meltem Mesture Güven

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Aşk birbirine görmeden de sevebilmek Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aşk birbirine görmeden de sevebilmek yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşk birbirine görmeden de sevebilmek yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Merve Yiğit
Merve Yiğit, @merveyigit1
31.8.2025 00:25:43
5 puan verdi
İç sızlatan bir yazı, çok etkili ve kıymetli satırlar...
Tebrik ederim. Selamlar
Etkili Yorum
Tamer Umut
Tamer Umut, @ervh-ifirkat
30.8.2025 18:00:01
5 puan verdi
okadar keyifle ve sonunu merak ederek okudum ki, hep bir umut vardı içimde "kavuşacaklar" diye. olmadı.. çoğukez hayatın kendi planları doğrultusunda şekilleniyor kaderlerimiz. çok hüzünlü fakat bir o kadar kutsanacak bir sevda yaşamış Eliz ile Baran.
tebrik ediyorum. saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL