2
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
221
Okunma

Geçmişe bakıldığında hayat siyah ve beyaz gibiydi, maddi imkanların sınırlı, ama anlamın ve maneviyatın çok güçlü olduğu bir yaşam tarzı hakimdi her yerde. Sofralar fakir olabilir, fakat gönüller hep zengindi. İnsanlar paylaşmayı, dostluğu, sevinci ve hüznü birlikte yaşamayı bilirdi. Bayramlar, komşuluklar, akrabalık bağları ve öğretmenlerin bir aile büyüğü gibi kabul görülmesi ayrıcalığı vardı… Bütün bunlar hayatı sade ama çok değerli kılıyordu. Siyah ve beyazın içinde aslında renkli bir samimiyet vardı.
Bugüne gelindiğinde, hayatın her yanını türlü renkler kapladı. Teknolojinin, tüketimin ve paranın merkezde olduğu bir dönem yaşıyoruz. Renkler çoğaldı ama mananın azaldığını görmekte pek zor değil. Bir zamanlar insanı incitmemek için kurulan hesaplar, yerini çıkarların ve menfaatlerin ön plana çıktığı ilişkilere bıraktı. Gelenek ve değerler, özgürlük ve demokrasi söylemleri altında çoğu zaman yozlaştı. Sözlerin içi boşaldı, davranışlar söylemlerle çelişti. Paranın insanı kullandığı, gücün ve gösterişin itibar gördüğü bir dönemin içindeyiz.
Oysa insanı insan yapan şey madde değil, manadır. Araçların sahipleri üzerinde hüküm kurmaması gerekirken, günümüzde birçok insan kazandıklarının hükmü altına giriyor. İmkanların çoğalması gerekirken, insani değerler daralıyor. Geçmişin tümden reddedilmesi, bugünü de yarını da anlamlı kılmaz. Asıl olan, değerlerimizi yeniden hatırlamak ve onları geleceğe taşımaktır.
Toplum olarak ihtiyacımız olan şey, parçalamadan ve ayırmadan ortak insani değerler etrafında birleşmektir. Samimiyet, sevgi, saygı ve paylaşım yeniden toplumsal hayatın merkezine yerleştiğinde, teknoloji ve maddi gelişmeler de insana hizmet eden araçlara dönüşecektir. Bilgi insanı ve bilgi toplumu olmak, ancak çıkarların gölgesinden uzaklaşıp, özümüze dönebilmekle mümkündür.
Ve bilinmelidir ki; Kazandığımıza hükmedemez sek, kazandığımız bize hükmeder. Gerçek gelişim, manayı maddenin önünde tutabilmektir. Siyah ve beyazdan renklerin çokluğuna geçiş, ancak insana insan olduğu için değer verildiğinde bir anlam taşır.
*
Mehmet Demir
25821