Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
M.Y.
M.Y.

Afet İnce Kırat ve "Ansızın"

Yorum

Afet İnce Kırat ve "Ansızın"

( 9 kişi )

12

Yorum

13

Beğeni

5,0

Puan

609

Okunma

Afet İnce Kırat ve "Ansızın"

Afet İnce Kırat ve "Ansızın"


Sitemizin sahibi Ansızın’la ablamın bu fotoğrafları 2010’dan



Babamız gedikli başçavuş (sonradan ordudan ayrılmış), annemiz İstanbul’da yaşayan istihbarat şefinin kızı. Kader onları babamın görev yeri Nusaybin’de karşılaştırmış. O karşılaşmadan üç çocuk doğmuş. Sırayla: Ablam Afet İnce Kırat, ben, rahmetli erkek kardeşimiz. Ablam rahmetlilere dualarını bile şiirle etti:

“Dokunma ne olursun öksüz düşüme anne
Şiir serdim üstüne yerde üşüme anne

Ablam benden bir buçuk yaş büyük. Çocukken sanki daha büyük görüyordum. Yardımcım, ışığımdı.
Eskiden iftihar belgeleri verilirdi. Sınıfın değil, şubelerin birincisine. Ablam ortaokulda her yıl her dönem bu belgeyi alırdı.

Ablam lise son sınıfta eniştem tarafından kaçırıldı. Altı çocukları oldu. Eniştem, takım kuracağım, diyordu; ama son çocuğu bebekken kalp krizi sonucu rahmetli oldu. Otuz üç sene önce.

Ablamın büyük kızı şimdi elli yaşlarında. Sınıf öğretmeni.

Büyük oğlu ablamın şiire başlama nedeni: İzmir’e birinci tercihi olan üniversiteye okumaya gitti güya. Birçok yerden burs alıyordu. O ise internet oyunlarına düşkünmüş. Üst üste iki yıl devamsızlıktan kaydı silinmiş. Geri dönmeye yüzü olmamış ki parasız pulsuz İzmir’de hayatta kalmaya çalışmış. Ne bir mektup ne bir telefon. Ablam onun yokluğuna yazmaya başladı şiirlerini. Çok aradı, defalarca İzmir’e gitti. Sonunda buldu. Adeta sokağın sarmalından, yılanın ağzından çekip aldı yavrusunu. Evine getirdi. Yıllarca hayata küstü o genç, evden dışarı çıkmadı. Onun terapisti oldu:

“Nice yanardağ vardı zamanla sönmedi mi?
Gözünden akan suya alev dayanmaz oğul
Öfkelenen dalgalar geriye dönmedi mi?
Bir vurup bir kaçmaya kayalar kanmaz oğul
Yediklerin bal olsun içtiğin sular şerbet
Gönül kuşun canlansın etmelisin muhabbet.”

Bu, büyük oğlu şimdi bir üniversitede memur.

Eniştem tanker sürüyordu. Bir otobüsle çarpışmış. Otobüs eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın. Eniştem kusurun kendinde olmadığını söylüyordu ama %100 kusurlu bulundu. SGK parayı karşı tarafa ödedi sonra da ablama tazmin için dava açtı:

“Az mı çektim elinden bilir misin kaç yıldır
İcra haciz ne varsa alıp eline saldır
Nasılsa kalbimi de tımar ettirdim bıldır
Daha çok beklersin sen ölmeyecem SGK
Ekmeğimi seninle bölmeyecem SGK”

Oğlu kayıpken yukarıdaki sebeple Amasya’daki evini satmak zorunda kaldı. Büyük kızının “Niğde’ye yanımıza gel” ısrarına rağmen kardeşinin, yani benim yaşadığım şehre Mersin’e gelmeye karar verdi:

“Gözlerimi bırakıp kuzeyin yeşiline
‘Geri dön’ deme diye kilit takıp diline
Düşüp kara yollara güneyin sahiline
Dertleri kucağıma çekip de gideceğim
Hasretini göğsüme ekip de gideceğim.”

Mersin’in uzak bir mahallesinden ucuz bir ev alındı tapusu kızının üzerine. Rahmetli kocasından kalan emekli maaşının 3/2’siyle diğer çocuklarıyla birlikte geçinmeye çalıştı. Bu yoklukta küçük kızını da üniversitede okuttu (Şimdi İngilizce öğretmeni):

“maaşımı alınca gittim hemen pazara
uğratmadan cüzdanı kem gözlüye nazara
borçları düşünerek vazgeçmeden kazara
ne çare ki kendimi zengin vatandaş sandım
dolaştım tezgâhları varlığımdan utandım”

18 sene Mersin’de kaldı ama kalbindeki şehir Amasya’ydı:

“Bembeyaz hayatta huzur evvela
Neşeli görevler olmadan bela
Yeşiller içinde bir ev mesela
Tozpembe hayaller kurma zamanı”


3 sene önce Mersin’deki evi sattı. Kocasının mezarının bulunduğu şehre Amasya’mıza gitti. Bu kez de Amasya’nın uzak mahallesinde bağların içinde bir ev satın aldı. Bekâr, İngilizce öğretmeni olan küçük kızıyla birlikte aynı evde yaşıyor. Ortanca kızı İzmir’de çalışıyor. Diğer iki oğlu sezonluk olarak turistik bölge otellerinde; sezon bitiminde ablamın yanına geliyorlar. Belki ablamın çekim gücü onları birbirlerine daha da yakınlaştırdı. Ablamın şu an, en büyüğü doktor, en küçüğü dört aylık yedi torunu var.

Ablamın birçok hastalığı var, saymayacağım; çünkü neresi sağlam ki. Artık pek yürüyemiyor. Geçen üç ayaklı baston aldığını söyledi:

“Geldim yine kapına yine sana muhtacım
Düzenli içmesem de ilaçlarım tükendi
Yürümek zulüm oldu azalmaz oldu acım
Ben inat o inattı hastalık beni yendi
Solumda atan saat stres diyor doktor bey
Gülmek bilmeyen surat stres diyor doktor bey”

Yapabildiği kadar ev işi yapıyor. Eskiden bir şiiri bir gecede üç farklı versiyonla yazdığı oluyordu, şimdi yazamıyor.

Ablamın Edebiyat Defterinde binden fazla şiiri vardı: Bir şeye kızıp silmeye başladı. Kimini de sildi. “Ansızın” fark etmiş ve şiir silme hakkını elinden almış. Ablam da bazı şiirlerin içeriklerini sildi (Ansızın bilmiyor). Daha sonra da bazı şiirlerini pasifledi sanırım. Şu an sekiz yüzün üstünde kayıtlı şiirine ek yüzün üstünde de yazısı var.

Burada ablamın şiirinden ve sanatından söz etmeyeceğim, yalnızca şunu söylemek istiyorum: Şiirlerinin büyük çoğunluğunu çocuklarına ve torunlarına yazdı.



Yıllar önce, ablamın Yozgat Sürmene şiir şenliklerine gideceğini Ansızın biliyormuş. Orada sorup ablamı bulmuş. Ansızın, ablamın yanına gelip kendini tanıtmış, ablam ilk önce anlayamamış. Sonra Edebiyat Defteri deyince ablam karşısındakinin gençliğinden, belki ona aşağıda bahsedeceğim yazdığı şiirin ağırlığından, gözyaşı dökmüş. Ansızın da bu olayı unutmamış, yıllar sonra benimle yaptığı bir yazışmada o da aktardı bu karşılaşmayı. Orada ablamı tavla oynamaya davet etmiş. Ansızın ile, yenilenin “Bu el öpülür usta” diye şiir yazma için iddiaya girmişler. Bir şair arkadaşın(Toynak) Ansızın’ı yanlış hamlelere yönlendirmesi sonucu tavladan ablam galip ayrılmış. Bu olayı şiirleştirip aşağıdaki gibi başlayan bir şiir yazdı:

“Ben ustayım Ansızın sen de yanımda çırak
Git sitenle ilgilen tavlayı bana bırak...”

Ansızın iddiayı kaybetmesine rağmen uzun süre şiir yazmadı. Ablam da empati yaparak onun ağzından aşağıdaki şiiri yazdı:

“Uzatma artık yeter tüm dünyayı satarım
Bak kafamı kızdırma siteden de atarım.
Bekliyorum diyerek mesajlar ekliyorsun
Yazdık işte yetmez mi daha ne bekliyorsun?”

Ansızın, ablamdan kurtulamayacağını anlayınca aşağıdaki dizelerle başlayan bir şiir yazdı:

T/oynağın oyununa gelip oynarsanız Afet kırat’la tavla
Yenilmeye şimdiden hazırlıklı olun

Şiir altına da:
Beni Yozgat’ta tavlada 5-4 yenen değerli büyüğüm Afet Kırat; oyun başlarken dediğim gibi, ben bu eli öperim.

Bir gün ne oldu bilmem ablam aşağıdaki şiir yazdı:

“Bana mızıkçı demiş sayın site sahibi
Mızıkçı değil miydi Yozgat’ta yenilirken?
Bir de mavişim demiş ilgisi varmış gibi
Siteye bastırmadın bir buçuk yıl Ansızın
Öcüm var alacağım ama şimdi çok erken.
İtiraf et her şeyi doğru söyle Ansızın
İnkâr sana yakışmaz yapma böyle Ansızın.”

Ablam Niğde’deki kızının yanında bir süre kalmaya gittiğinde Ansızın bir bayan şaire vekâlet vermiş; ama o tavlayı bilmiyormuş, ablam hem öğretmiş hem yenilmiş.

Bir defasında da ablam İzmir’deki kızının yanındayken site üyelerinin katıldığı bir buluşma gerçekleşmiş. Ablam da katılmış. Ansızın, belki yukarıdaki yenilgiden cesaretlenip ablamla yine tavla oynamış. Ablam yenilmiş:

“Üzülmedim mutluyum yenildim bile bile
Yılların acısını alsın diye evladım
Zar salladın, zar tuttun ve daha bir çok hile
Göz yummak görevimdi madem anneydi adım
Mutluyum ellerimi öptürdüm ya Ansızın
Geçti mi iki yıldır içinde artan sızın”

Ablamın üç oğlu var ama dördüncü oğlu gibi gördüğü kişi Ansızın.

Yukarıda bahsedeceğimi söylemiştim: Aslında ilk başlarda Ansızın ile yıldızları barışmamış. Sebebini bilmiyorum ama kızıp “...seni gidi Ansızın, Fransız’ın” uyaklı bir taşlama yazmış. O da ablamı siteden atmış. Ablam çok üzülmüştü, siteye yeniden “girmek” istiyordu. O zamanlar şiir atölyesi vardı. Oraya başladı, oradaki bir şairin tavassutuyla Defter’e geri döndü (sitenin ilk yılları).

Şimdi her gün yine giriyor ama üç beş şiirle birlikte benim yorumlarımı okuyup çıkıyor:

“Aman yapma Azrail acelen nedir böyle
Cennetteki huriler yetmez mi oldu söyle
Çoğunu unutmuşsun bir dolaşıver şöyle
Daha yeni yetmeyim yaşlanınca gelirim
Kutupta sıcaklardan haşlanınca gelirim
Neyzen’in şiiriyle taşlanınca gelirim.”


(Birkaç üyeliğim askıya alındı: Her üyeliğimde farklı bir şiir anlayışıyla yazdım: Farklı kişileri takibe aldım. Ablamla 18 yıldır aynı sitedeyiz. Kardeş olduğumuzu kimse bilmiyordu).

Sararmış sayfalarda birkaç dizeymiş kalan
Koca dünya yalan da Afet değil mi yalan?


Seddar İnce/ Mersin/ 29.08.2025




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (9)

5.0

100% (9)

Afet ince kırat ve "ansızın" Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Afet ince kırat ve "ansızın" yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Afet İnce Kırat ve "Ansızın" yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat, @afet-ince-kirat
29.8.2025 00:19:12
5 puan verdi
70 yıllık ömrümün yaklaşık ilk 50 yılını siyah ve griler içinde yaşadım. Karlı bir gecede doğduğumdandır belki arada karların sunduğu ışıltılar olsa da geneli karanlık ve soğuktu. Ancak yarım asır sonra renkli ve sıcak hayata adım attım. Ruhumu ısıtan şey şiirdi, şiir sayesinde kazandığım dostluklar.

Seddar İnce ana baba öz kardeşim olmasına rağmen karakter, davranış ve düşünce yapısı olarak tamamen zıt karakterlere sahiptik. İlk yazdıklarımı gösterince hiç birisini beğenmedi ancak inat edip çalışmaya başladım. Daha sonra kardeşim bildiklerini aktarmaya ve yol göstermeye başladı. Çalışmamın ve söyleyemediklerimin birikimiyle, empati gücümü de kullanarak yazdım. Başarılı olup olmadığıma okuyanlar karar verir.

Şiirle birlikte Edebiyat Defteri ile tanıştım, bana en büyük destek belki de bu site ve arkadaşlarımdı ve küçük bir kırgınlığın ardından Ansızın ile tanıştım. Oğlum yaşındaydı, beklemediğim görüntüdeydi. Daha sonraki görüşmelerimiz sohbetimiz sonucunda onu çok sevdim, oğlum gibiydi. Zaman zaman uzaklaşsak da her zaman yeri ayrıdır bende.

Kardeşim bu yazıyı zaman zaman anlattıklarımdan aklında kalanları yazmış fazla müdahale etmedim. Gülümseyerek okudum, paylaştığı için teşekkür ederim.
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
30.8.2025 12:54:15
5 puan verdi
Bu yazı, Afet İnce Kırat hocamızın yaşamı ve şiir yolculuğunu hem samimi hem de dokunaklı bir dille anlatıyor. Ailenin bağları, fedakârlıklar ve çocuklarına, torunlarına olan sevgisi şiirlerle iç içe veriliyor. Zorluklar, kayıplar ve hastalıklar karşısında gösterilen dirayet, okuyucuya hem ilham veriyor hem de edebiyatın bir hayatı nasıl anlamlandırabileceğini gösteriyor.
Ablanin Ansızın Edebiyat Sitesi ile olan etkileşimi, sanat ve dostluğun gücünü ve şiirlerin insanları nasıl birleştirebileceğini güzel bir şekilde yansıtıyor.

Ben biraz tahmin etmiştim.Ne güzel Abla kardeş edebiyat seviyor.Afet hocama geçmiş olsun diyor sağlıklı güzel günler diliyorum.Bir insan şiir yazıyorsa o ruh bütün yaşamındaki karmalarini bitirmiş ve çok yorgundur.Ben de öyleyim.Romatizmam atak yapmıştı dört sene baston kullandım Allah'ın işi bastonu bıraktım eşim hastalandı bir sene yatan eşime baktım.O yuzdenhic bir zaman Allah'tan ümit kesilmemeli

Güzel bir anlatimdi

Tebrikler

Saygılarımla hocam.
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
30.8.2025 11:41:31
5 puan verdi
Kıymetli ablamızı sayenizde yakından tanımış olduk.
Çok teşekkürler.
Sağlık ve sıhhat diliyorum.

Selam ve saygılar.
savrulmalar
savrulmalar, @savrulmalar
29.8.2025 20:52:57
Acıklı lan,insan ,o kadar yokluk,ihanet,hayal kırıklığına üzülemiyor da,tavlada yenilmek feci...
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
29.8.2025 16:22:38
Ablacım ben kardeşinin de sitede olduğunu biliyordum ama isim değiştiriyor ara ara :))) Senin yerin benim için bambaşka Tacettin abim Oynak ay güldüm Toynak abim Sen ve Ansızın annemin sayesinde tanıdığım kıymetler değerler. Seninle her konuştuğumda seni her gördüğümde içim ayrı titrer bilirsin. Kalemin kelamın diktir senin eğilmez bükülmezsin. Hayat bu bizi nerelere getirir bilinmez ama getiriyor işte bir yere dile kolay 2011 yılından beri biliyorum sizi. Sizde çok içinizde olamadığım zamanlar bile olsa biliyorsunuz beni. En güzeli bu işte benim burayı bir aile gibi görme nedenimde bu. Buraya gönül bağım bambaşka. Seviyorum seni bunu da biliyorsun gül yürekli ablacığım.
Gua Sha
Gua Sha, @guasha
29.8.2025 16:15:39
5 puan verdi
Afet Hocama saygılar, selamlar ve dualar... Sevgiler o anne yüreğine.
Meyzem
Meyzem, @meyzem
29.8.2025 10:24:00
Afet Kırat hocamızı yıllardır siteden tanıyorum
Ama son zamanlarda yakinen tanıma fırsatım oldu çok şanslı hissediyorum kendimi
Şiirleri için blog açtım
Blok için araştırma yaparken Afet hocamızın ne kadar kıymetli şahsına münhasır biri olduğunu gördüm
Deniz derya kendisi
Ne kadar tanıdım biliyorum desende
Aslında hiçbirsey bilmiyorsundur
Çookk araştırma yapmanız lazım onun eserlerini okumak bilmek için
Hanımefendiliği zarifliği tam bir Osmanlı kadınıdır
Dost tur herşeyi paylaşıp fikir alabilirsiniz
Onun engin tecrübeleri size yol gösterir
Onu tanımak büyük bir onur
Bir şans
Çok mutluyum iyiki tanıdım tanıştık
Sen hep yanımda ol
İyiki varsın Afet Ablacım
Bu güzel değerli yazıyı bloğa alacağım izninizle
Çok profesyonel yazılıp kaleme alınmış
Tebrik ederim
Saygılarımla
Black Rose
Black Rose, @blackrose1
29.8.2025 06:05:48
5 puan verdi

Afet hocama hep içten içe hayranlığım vardı bir kat daha arttı...
Ve dedim içimden ne güzel bir kardeşe sahipmiş diye.
Hayat bazen bir şeyleri alırken elimizden ne çok lütufta bulunur yaşarken farketmeyiz.
Daim olsun birliğiniz...

Dilek pınarı
Dilek pınarı , @dilekpinari
29.8.2025 02:29:44
5 puan verdi
Gerçek hayat hikayeleri daha çok etkiliyor insanı
İlgiyle okudum ne güzel bir yazıydı.Afet hanımın hayat mücadelesi saygı uyandırdı burda bir sayfada anlatmak başka, onu yaşamak bambaşkadır mutlaka.
Hayat çok ilginç gerçekten nelerle karşılaştırıp neler yaşatıyor insana.Allah sağlık ve afiyet versin diliyorum.
İnsanın kardeşinin böyle bir yazıyla ablasını tanıtımı da nasıl güzel ömür boyu iz bırakacak en anlamlı manevi bir hediye.
Tebrik ve takdirlerimi bırakıyorum size saygı ve selam ile.
Tamer Umut
Tamer Umut, @ervh-ifirkat
29.8.2025 00:39:53
5 puan verdi
yazınızı okudum ilk önce ve yorum olarak Afet Hanımın yazdıklarına baktım. olağanüstü bir mücadele vermiş hayata karşı, her durumda dimdik durabilmiş. şiirin hayata tutunurken bir yoldaş gibi hep yanında olmasıda bu yüzden belki. ilk defa okudum kardeşinizin şiirlerini ve yazı içerisine öylesine güzel serpiştirmişsiniz ki o şiirleri, okurken bambaşka bir keyif veriyor insana. Allah uzun ve sağlıklı bir ömür versin bu gönlü ve yüreği güzel insana. zaten demiş ya şiirinde çok da gidesim yok diye;

“Aman yapma Azrail acelen nedir böyle
Cennetteki huriler yetmez mi oldu söyle
Çoğunu unutmuşsun bir dolaşıver şöyle
Daha yeni yetmeyim yaşlanınca gelirim
Kutupta sıcaklardan haşlanınca gelirim
Neyzen’in şiiriyle taşlanınca gelirim.”

canı gönülden kutluyorum hem sizi hem kardeşinizi. elbette bir şairin böylesine bir yazı olurdu kardeşine hediyesi.
selam ve saygılarımla


Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
29.8.2025 00:35:26
5 puan verdi
Çok maceralı bir hayat yaşamış Afet Hanım, o hece şiirinin ecesidir.
Kimsenin şiirleri onunkine benzemez. Ama ben sitede faaliyetine rastlamıyorum, geçen bir şiir eklemişti, yorum yapmıştım, sık eklemiyor sanırım.
Allah sağlık sıhhat afiyet versin, selamlar dilerim.
Bu vesile ile sizi de tanımış olduk, hayırlısı artık
selam ile
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
29.8.2025 00:32:42
Çok ağır travmalar....ama
Ne güzel bir şey, iki kardeşin de edebiyatla uğraşması.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL