Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
MuratKEREMk
MuratKEREMk

Kur’ân’ın Tertibindeki Hikmet: Hayatın Başlangıcından Sonuna İlâhi Yolculuk

Yorum

Kur’ân’ın Tertibindeki Hikmet: Hayatın Başlangıcından Sonuna İlâhi Yolculuk

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

181

Okunma

Kur’ân’ın Tertibindeki Hikmet: Hayatın Başlangıcından Sonuna İlâhi Yolculuk

Kur’ân’ın Tertibindeki Hikmet: Hayatın Başlangıcından Sonuna İlâhî Yolculuk

Yazar: Murat Kerem


Kur’ân’ın Eşsizliği

Bir kitabı elinize aldığınızda, baştan sona kronolojik bir akış beklersiniz. Oysa Kur’ân-ı Kerîm’in iki ayrı düzeni vardır: nüzûl sırası ve mushaf tertibi. Bu farklılık, yüzeysel bir sıralama meselesi değil; insana hayatın sırrını anlatan ilâhî bir işarettir:
• Nüzûl sırası: İlk emir “Oku!” ile başlar, 23 yıl boyunca olayların üzerine parça parça iner.
• Mushaf tertibi: En uzun sûrelerden kısalara doğru bir akış vardır; Bakara ile başlar, Nâs ile biter.

Kur’ân bize şöyle seslenir:
“O, Allah’tan başkasından gelmiş olsaydı, onda birçok çelişki bulurlardı.” (1)

Bu iki tertip arasındaki uyum, insan hayatının başlangıçtan sona kadarki yolculuğu ile iç içedir. Bu yüzden Kur’ân’ı anlamanın en sahih yolu, onu ilk yaşayan ve hayata tatbik eden Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in örnekliğidir.

Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarıldıkça asla sapıtmazsınız: Allah’ın Kitabı ve benim Sünnetim.” (2)



Uzundan Kısaya

Kur’ân’ın mushaf sırası, Bakara gibi uzun sûrelerle başlar ve Nâs sûresinin kısa duasıyla son bulur. Bu akış, adeta insan ömrünü sembolize eder:
• Çocukluk ve gençlik: Zaman ağır akar; uzun sûreler gibi geniştir.
• Yaşlılık: Günler hızla geçer; kısa sûreler gibi çabucak biter.

Sonlardaki kısa sûreler —İhlâs, Felak, Nâs— ömrün sonunda geriye kalan özü hatırlatır: Allah’ın birliğine iman, şerlerden Allah’a sığınma ve kalbin selameti.

“De ki: O Allah birdir. Allah Samed’dir.” (3)
“De ki: Sığınırım sabahın Rabbine…” (4)
“De ki: Sığınırım insanların Rabbine…” (5)

Bu ayetler, hayatın sonunda geriye kalan özün Allah’a iman ve O’na sığınma olduğunu açıkça ortaya koyar.

Efendimiz (s.a.v.)’in şu hadisi bu sembolik akışın özeti gibidir:
“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bil: Ölüm gelmeden önce hayatın; meşguliyet gelmeden önce boş vaktin; fakirlik gelmeden önce zenginliğin; ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin; hastalık gelmeden önce sağlığın.” (6)



Tertibin Kaynağı

Nüzûl sırası Allah’ın takdirine bağlıydı; ayetler olaylara göre iniyordu. Ancak mushaf tertibi de vahye dayalıdır. Cebrâil (a.s.), her Ramazan ayında Efendimiz’e (s.a.v.) o güne kadar inen ayetleri tertip ettiriyor, son yılında ise Kur’ân’ı baştan sona iki kez mukabele etmiştir. (7)

Sahâbe de vahiy kâtipleri aracılığıyla bu sıralamayı yazmış, Hz. Ebû Bekir döneminde mushaf haline getirilmiş, Hz. Osman döneminde çoğaltılıp İslâm beldelerine gönderilmiştir.

Yani mushaf tertibi, bizzat Efendimiz (s.a.v.)’in talimatı ve Cebrâil (a.s.)’ın öğretmesiyle belirlenmiştir.

Bediüzzaman Said Nursî, 25. Söz’de Kur’ân’ı şöyle tanımlar:
“Kur’ân, bütün zamanları kuşatan, ebediyet yüklü bir hitaptır.” (8)



Oku ve Yaz!

Kur’ân’ın iniş sırası, insanın hayatına başka bir pencere açar:
1. Alak (İkra!) — Oku! “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (9)
2. Kalem — Yaz! “Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun.” (10)
3. Müzzemmil — Kalk ve ibadet et! “Ey örtüsüne bürünen! Gecenin birazında kalk…” (11)
4. Müddessir — Kalk ve uyar! “Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar!” (12)

Bu aşamalar, bireysel inşa, ruhî terbiye, topluma yöneliş sırasını ortaya koyar.

Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Ben muallim olarak gönderildim.” (13)

Burada dikkat çekici olan nokta şudur: İlk ayetler insanı bilgiye, ardından ibadete ve sonrasında toplumsal sorumluluğa yöneltir.

Fethullah Gülen, Kur’ân’ın Altın İkliminde eserinde şöyle der:
“Kur’ân, ilk ayetleriyle insana okuma ve yazmayı emretmiş, bilgiye dayalı bir medeniyetin temelini atmıştır. Ancak hemen ardından kalbi ve ruhu eğiten sûrelerle bu bilginin nefsin oyuncağı olmamasını sağlamıştır.” (14)



Evrensel Mesaj

Kur’ân, yalnızca bireysel ibadetleri değil; adalet, merhamet ve toplumsal düzeni de inşa eder.

“Şüphesiz bu Kur’ân, en doğru yola iletir ve salih ameller işleyen müminlere büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (15)

Bu ayet, Kur’ân’ın bir yol haritası sunduğunu ve sadece bireysel değil, toplumsal hayatı da kuşattığını gösterir.

Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğreteninizdir.” (16)

Ve yine buyurur:
“Mü’minler birbirini sevmekte, merhamet ve şefkatte bir beden gibidir.” (17)



İlâhî Ahenk

Kur’ân yalnız akla değil, kalbe ve kulağa da hitap eder. Tilavetindeki musiki, insanı derinden sarsar.

Allah, sözlerin en güzelini, birbirine benzer ve tekrar eden bir kitap olarak indirdi. Ondan, Rablerinden korkanların derileri ürperir; sonra hem derileri hem kalpleri Allah’ın zikrine ısınır.” (18)

Bu ayet, Kur’ân tilavetinin kalbe nasıl işlediğini ve insanda manevi bir titreşim oluşturduğunu ortaya koyar.

Hz. Ömer (r.a.), kız kardeşinin evinde Kur’ân tilavetini duyunca kalbi yumuşayıp İslâm’a yönelmiştir.

Bediüzzaman der ki:
“Kur’ân’ın nazmındaki musiki, en katı kalpleri bile titreten bir mucizedir.” (19)



İlâhî Yol Haritası

Kur’ân ve Sünnet, insanlığın yolunu aydınlatan iki nurdur.

“Biz bu Kur’ân’ı parça parça indirdik ki, insanlara dura dura okuyasın; Biz onu azar azar indirdik.” (20)

Bu ifade, hayatın farklı dönemlerinde Kur’ân’ın rehberlik eden bir yol gösterici olduğuna işaret eder.

Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Benim ve sizin misaliniz, ateş yakmış bir adamın etrafına gelen kelebekleri engellemeye çalışmasına benzer…” (21)
• Mushaf tertibi: Ebediyet yolculuğunu hatırlatır.
• Nüzûl tertibi: Günlük hayatın sorunlarına çözüm sunar.
• Musiki yönü: Kalbe işleyen bir ahenkle ruhu sarar.



Hayatı Aydınlatan İki Nur

Kur’ân’sız bir hayat, elektriksiz bir şehir gibidir: yollar vardır ama ışık yoktur.
Efendimiz’siz bir Kur’ân ise, talimatsız bir cihaz gibidir: elinizdedir ama nasıl çalışacağını bilemezsiniz.

“Bu Kur’ân insanlara bir açıklama, takvâ sahipleri için bir hidayet ve öğüttür.” (22)

Bu ayet, Kur’ân’ın hem rehber hem de uyarıcı yönünü ortaya koyar.

Kur’ân, gökten yere uzatılmış bir iptir. Ona tutunan kurtulur, bırakansa savrulur. O hâlde insanın en büyük davası şudur: Bu ipi eline almak, kalbine bağlamak ve hayatına taşımaktır.

Bugün teknolojinin, hızın ve bilgi bombardımanının içinde kaybolan insan için Kur’ân’ın tertibi, hayatı yeniden anlamlandıran ilâhî bir pusuladır.

Kur’ân, yalnız gözle okunacak bir metin değil; akılla anlaşılacak, kalple yaşanacak ve musikiyle ruhlarda hissedilecek bir destandır.

Ve son söz olarak: Kur’ân’a tutunan el, asla boşta kalmaz; ona yaslanan kalp, asla karanlıkta yürümez.


Kaynakça
1. Kur’ân-ı Kerîm, Nisâ 4/82.
2. Mâlik b. Enes, el-Muvatta’, Kader, 3.
3. Kur’ân-ı Kerîm, İhlâs 112/1-2.
4. Kur’ân-ı Kerîm, Felak 113/1.
5. Kur’ân-ı Kerîm, Nâs 114/1.
6. Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek ‘ale’s-Sahîhayn, c. 4, s. 341.
7. Buhârî, Sahîh, Fedâilü’l-Kur’ân, 6; Tirmizî, Sünen, Menâkıb, 61.
8. Said Nursî, Sözler, 25. Söz, İstanbul: Yeni Asya Neşriyat.
9. Kur’ân-ı Kerîm, Alak 96/1.
10. Kur’ân-ı Kerîm, Kalem 68/1.
11. Kur’ân-ı Kerîm, Müzzemmil 73/1-2.
12. Kur’ân-ı Kerîm, Müddessir 74/1-2.
13. İbn Mâce, Sünen, Mukaddime, 17.
14. Fethullah Gülen, Kur’ân’ın Altın İkliminde, İstanbul: Nil Yayınları.
15. Kur’ân-ı Kerîm, İsrâ 17/9.
16. Buhârî, Sahîh, Fedâilü’l-Kur’ân, 21.
17. Buhârî, Sahîh, Edeb, 27.
18. Kur’ân-ı Kerîm, Zümer 39/23.
19. Said Nursî, Sözler, 25. Söz (nazm ve musiki bölümü), İstanbul: Yeni Asya Neşriyat.
20. Kur’ân-ı Kerîm, İsrâ 17/106.
21. Buhârî, Sahîh, Rikak, 26.
22. Kur’ân-ı Kerîm, Âl-i İmrân 3/138.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kur’ân’ın tertibindeki hikmet: hayatın başlangıcından sonuna ilâhi yolculuk Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kur’ân’ın tertibindeki hikmet: hayatın başlangıcından sonuna ilâhi yolculuk yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kur’ân’ın Tertibindeki Hikmet: Hayatın Başlangıcından Sonuna İlâhi Yolculuk yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL