Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aksakal
Aksakal

BESTEKÂR HACI ÂRİF BEY

Yorum

BESTEKÂR HACI ÂRİF BEY

( 5 kişi )

2

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

296

Okunma

BESTEKÂR HACI ÂRİF BEY

BESTEKÂR HACI ÂRİF BEY



Araştırma:Enver ÖZÇAĞLAYAN


TÜRK MUSİKİSİNİN EN BÜYÜK ŞARKI FORMU
BESTEKÂRI HACI ÂRİF BEY (2)

Ârif Bey bir müddet sonra, tesadüflerin getirdiği bir imkânla tekrar Saraya alındı. Kendisine "Kolağası" rütbesi verilerek Mızıka-yı Hümâyun’a devamı sağlandı. Ancak Ârif Bey verilen bu küçük rütbelerden hoşnut olmuyor, bu durum O’nu her geçen gün daha asabi hâle getiriyordu.İşte bu ruh haliyle Padişah II.Abdülhâmid’e de saygısızlıkta bulunduğundan oda hapsine alındı. Neticede hatasını anlayan Ârif Bey, yaptığı Nihavent Şarkısıyla: "Ahteri düşkün garib-ü âvâreyim/ Gün gibi derya’yı aşkınla gezen bîçareyim./ Sana kul oldum kapında,gayrı kande varayım?/ Şîvekârım (Padişahım) Sen dururken ben kime yalvarayım?" diyerek Padişah’tan af diledi. Bu şarkının Hükümdâr’a okunmasını temin eden Rifat Bey’in kadirşinaslığı sonunda Ârif Bey’in hapis cezasına son verildi. Bundan sonra Mızıka’yı Hümâyun’daki derslere nadiren gelmeye başlayan Ârif Bey, eskisi gibi ihsanlar alamıyor,elinde kalan parayı da müsrifçe sarf ediyordu. Hattâ kendisine padişahlar ve bir çok devlet adamı tarafından verilen kıymetli hediyeleri bile satıyordu. Son zamanda Nigâr Nik Hanım’dan Hayriye adında bir kızı doğmuştu. Bu arada pek sık da olmasa Saraya gidiyor, Pertevniyâl Valide, Sultan Hâmid’in üvey ve mânevi annesi Perestü Vâlide Sultan’ı ziyaret ederek onlardan iltifat görüyordu.Ancak yaşadığı debdebeli ve maceralı hayat O’nu yormuştu. Sanatının şâhikasına ermiş, şöhretin her türlüsünü tatmış olan Bestekâr, buna rağmen tatmin olmamış bir insanın boşluğunu duyuyordu içinde. Hayatında pek çok dönüm noktası yaşamıştı. Gençlik güç ve heyecanıyla bunlara tahammül göstermiş ve nihayet 50 yi aşan bir yaş dönemine girmişti. Belki de rahatsızlanmaya başlayan kalbiyle, yeni bir dönüm noktasına geldiğini fark ediyor ve günden güne bunalıyordu. "Gurup etti güneş, dünya karardı/ Gül-i bağı emel soldu, sarardı./Felek de böyle mâtemler arardı/ Gül-i bâğı emel soldu, sarardı." İşte böyle bir günde son Kürdilihicazkâr Şarkısını yaptı. O, hakikatte feleğin böyle mâtemler aradığını anlamıştı. Zira emel bağının gülleri; gün geçtikçe solup, sararıyordu. Ve nihayet bir gün, "O muhteşem sanat güneşi gurup etti." Şâyet O’nun yetiştirmeyi başardığı en mümtaz talebesi Şevki Bey olmasaydı; her halde musiki dünyamız, O’ndan sonra kararırdı.
Henüz 54 yaşındaydı. Kalp krizi O’nu Mızıkay-ı Humayun’daki odasında yakaladı. 28.Haziran.1885 günü sevgili talebeleri arasında ve oğlu Cemil Bey’in kollarında ruhunu teslim etti. Fâni vücudu Beşiktaş’taki Yahya Efendi Dergâhı Avlusuna defnedildi. Türk Milleti’ne ve Musikisi’ne verdikleriyle hepimizin üzerinde ebediyen sürecek bir hakka sahip bulunan bu Aziz İnsan’dan "Fatiha" larınızı eksik etmeyelim Aziz okuyucular.
Hacı Ârif Bey Kürdili Hicazkâr Makamını ve Müsemmen Usûlünü bulmuş terkip etmiştir. Bu Makamda da çok kıymetli eserler vermiştir. Kürdili Hicazkâr Makamı tertibinden bu yana, tüm bestekârlarımız tarafından çok sevilmiş ve de çok kullanılmıştır. Halen de çok şarkıda bu makam kullanılmaktadır.
Hacı Ârif Bey Türk Musikisi şarkı formunun "Deha" vasfı haiz son temsilcisiydi.O kendisine Sultan Aziz’in verdiği güfteyi bir gecede yedi kere besteleyerek, imkânsızı mümkün kılabilecek sanat ve duygu gücüne sahipti. Bestelediği pek çok eserden elimizde (en çok eseri kalan bestekâr olarak) 327 adet eseri kalmıştır.Bunların 10 adedi; dîni eserler olan (İlahiler) dir. Diğer 317 eser (şarkı), çok çeşitli makamlarda yapılmış, halen icra edilen, şarkı formlarının dinlenilmeye doyulmayan (din dışı) nadide eserlerden oluşmaktadır. Kendisine Fatiha’larımızı gönderiyor, bol bol rahmet diliyoruz." SON"

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

BestekÂr hacı Ârif bey Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz BestekÂr hacı Ârif bey yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BESTEKÂR HACI ÂRİF BEY yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
24.8.2025 12:03:45
5 puan verdi
Saygıdeğer Üstat Merhaba.

Bu iki bölüm için öncelikle kendi adıma milyon kere teşekkür ederim. O kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz..

Hacı Ârif Bey’in sanat yolculuğu, sadece bir bestekârın iniş çıkışlarla dolu hayatını değil; aynı zamanda bir çağın duygularını, hüzünlerini ve ihtişamını da içinde taşır. O’nun eserlerine dokunan her melodi, sadece kulağa değil, kalbin en derin kıvrımlarına da işler. Bir şarkının içine bir ömrü, bir makamın içine bir ruhu sığdırabilmek, ancak dehaya mahsus bir kudrettir.

Gurup vaktinde solan güllerden, feleğin aradığı mâtemlere kadar; Ârif Bey’in musikisi, hayatın kendisini tercüme eder. Onun Kürdilihicazkâr’ı bir makamdan öte, insan ruhunun derin yarıklarına işleyen bir dil gibidir. Dinlerken sadece notalar değil, zamana meydan okuyan bir bilgelik de işitilir.

Bugün hâlâ eserleri söylendiğinde, geçmişle bugün arasındaki mesafe ortadan kalkıyor; sanki meclislerde kandiller yanıyor, zarif sohbetler yapılıyor, ince bir musikiyle gönüller birbirine dokunuyor. Ârif Bey’i anmak, sadece bir bestekârı yad etmek değil, aynı zamanda zarafetin, inceliğin ve Türk musikisinin asaletini de selamlamaktır.

Ruhu şâd olsun.

Sonsuz saygılar efendim..
Peri Feride
Etkili Yorum
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
24.8.2025 07:09:22
5 puan verdi
Emeklerinize sağlık, güzel bir kaynak oldu
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL