Zalim en etkili silahını bedenimize doğrulttuğunda irkilmedik bile, yüce rabbimize sığındık yine yürüdük.

Kahpe tuzaklar kurulduğunda ve gidecek hiçbir yolumuz kalmadığında yine dönmedik üzerine üzerine gittik.

Bir bir düştük toprağa,nice canlar verdik hayatımızın baharında.Vatan sevdasıyla bedel ödemeye can vermeye başladık.

Bu bedel öyle kutsaldı ki; düştükçe çoğaldık,adeta bir öldük bin dirildik.
Onunla tanıdık vatan-millet,Allah sevdasını,o günden sonra kimselere bırakmadık ön safları .

Gördüğümüz her zalimin karşısında Karadeniz gibi azgın, mazlumun karşısında ise Tanrı dostu Yunus olduk.

Mustafa Kemal’i 19 Mayıs 1919’da Samsun açıklarında karşıladık.Bir daha çıkarmamak üzere işte o gün giydik şehadet elbisesini…

Türkiye’nin bu kritik günlerinde gönüllü giydiğimiz o şehadet elbisesi hala üzerimizde durmaktadır.

Şehitlerimize Tanrı’dan rahmet, kederli ve acılı ailelerine sabırlar niyaz ediyorum.
Bizler bu ülkede, dünde vardık, bu günde varız, yarında her zamankinden daha fazla var olacağız.

Ayranımızı taşırmayın, bir taşarsa sel oluruz, tufan olur üstünüze çökeriz.

Babür Ali Yaşar
04.08. 2025