Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
çiftçi
çiftçi

AĞZI AÇIK HAYRAN DELİSİ…

Yorum

AĞZI AÇIK HAYRAN DELİSİ…

( 2 kişi )

0

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

497

Okunma

AĞZI AÇIK HAYRAN DELİSİ…

AĞZI AÇIK HAYRAN DELİSİ…

AĞZI AÇIK HAYRAN DELİSİ…

Bazen okumak bile sıkıyor insanı.
Okumanın en güzeli, kitaptan okumakmış. En azından karşında seni duyacak, senin laf söyleyeceğin veya muhatap alacağın yahut muhatabın olacak, sanal da olsa, kimsecikler yok. Hem de hayali bile... Belki kitabın arka sayfasında resmi vardır yazarının, ancak insanın aklında bile kalmaz. Zaten arkada kalan bir görselden ibarettir yalnızca.
Yine böylesi bir haldeyim…
Sıkıldım…
Kızdım…
Gerek, gereksiz ve anlamsız paylaşımlara; gerek, hiç düşünmeden yorum yapanlara ve beğenenlere…
Bakalım sizler de benim gibi düşünecek misiniz?
Herkesin iradesi ve anlayışı kendine…
Sözümüz meclisten içeri, anlayışımız meclisten dışarı.

Neymiş efendim:
“BAK ŞU KÜFFARIN KIZI KAFİRİN YAPTIĞINA.. (!)
Adı Soyadı:
Catharina-Amalia
Beatrix Carmen Victoria
Doğum tarihi: 2003
Hollanda krallığı tahtının varisi
Öyle saray ressamından olma, cariyeden doğma, yağdanlıktan sızma, sonradan bulma falan değil...Asaleti, eğitimi, duruşu, onuru, gururu ve karakteri ile gerçek bir prenses..”


Prensese yaş günü kutlaması RESMİ TÖREN”i yapılacakmış.
Hollanda meclisi, 1,5 milyon yuro ödenek ayırmış.
Eee!..
Öyle ya Hollanda’nın gelecekteki kraliçesi olabilir, bugünün prensesi.

“Hollanda kraliyet ailesinin doğum günleri geleneksel olarak “KLOOSTERKEK KİLİSESİ”nde kutlanır. Bu kilise kendi ayin biçimlerini kendileri belirleyen, kendi dilleri ile ibadet eden ama PAPA’NIN OTORİTESİNİ KABUL EDEN DÜNYADAKİ SAYILI İBADETHANELERDEN BİRİDİR.
Prenses 17 yaşını bitirmiş 18 yaşına girecektir.
Bu kraliyet ailesi için son derece önemli bir törendir.
Hollanda tahtının varisi olan prenses kanunen reşit olacak ve artık bundan böyle yapacağı her eylem ile kraliyet ailesini temsil edecektir. Resmen reşit olacak prensese geleneksel olan bir ödenek verilmesi gerekiyordu. Hollanda temsilciler meclisi geleceğin müstakbel kraliçesine, 2021 yılının aralık ay için 111 bin euro, 2022 yılı içinde 1,5 milyon euro ödenek ayırdı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte temsilciler meclisinin bu kararını bizzat açıklamak üzere Dam meydanında bulunan Amsterdam Kraliyet sarayına gitti.”


Gitmiş efendim, Hollanda başbakanı ve tören başlamış.
Törende söyledikleri bizlerin de kulaklarını çınlattı mı diyelim, çekti mi diyelim!..
İşte böylesi durumlarda inanın beyin yanıyor, yüreği kabına sığmıyor insanın.
Gelmişiz bilmem kaçıncı yüzyıla, çağlar değişmiş, neredeyse gökyüzü ve hatta uzay parsel parsel edilmiş, herkes kendi gücüne güç katmak için uğraşırken…
Görüleceği üzere kendi dilleriyle kendi inançlarını, ibadetlerini çok rahatlıkla yerine getirirlerken…
Doğum günlerini bile dini ritüellerine, kutlama anlayışlarına, geleneklerine uygun şekilde yaparlarken…
“Vay laiklik düşmanları vay!” demiyor kimse.
Hristiyan Batı, ‘Pap’yı seçip ona itaat ederken ve bağlanırken…
Onlara bütün bunlar hak.
İslam âlemine “Hilafet” ne gerek?
Bu ‘Diyanet’ de neyin nesi?
Halifenin olmadığı yerde Diyanet’in sözü kime geçer?
Diye düşünmüyorlar…
Övgüyle anlatıyorlar, örnek olarak nelere, nasıl imrendiklerini…
Kendilerinin kim olduklarının hiç mi hiç farkında bile olmadan.


Devam edelim isterseniz.
Görelim bakalım, başbakanı kimler karşılamışlar.
“Başbakanı kral Willem Alexander, Kraliçe Beatrix ve müstakbel kraliçe Catharina Amalia karşıladı. Başbakan prensese ayrılan ödeneği açıkladığında kral, kraliçe birbirlerinin yüzüne baktılar. Başbakan Mark Rutte, Ödeneğin yeterli görülmemesi halinde temsilciler meclisine artırım için teklif yapabileceğini söylediği anda müstakbel kraliçe başbakana şöyle dedi”

Müstakbel, yani gelecekte olması muhtemel, yarınların kraliçesi hanımefendi demişler ki:
"Ben bu ödeneği kabul etmiyorum. Bu para Hollanda vatandaşlarının vergileridir. Onlar bu parayı çalışarak kazandı ve kazandığı paraların vergilerini ödediler. Oysa ben çalışmıyorum. Bu parayı hak etmek için hiçbir hizmette bulunmadım. Hakkım olmayan bir parayı alacak olursam kendime saygı duyabilir miyim? Ben kendime saygı duymaz iken Hollanda halkından bana saygı duymasını bekleyebilir miyim? Lütfen bu ödeneği iptal ediniz. Bu mümkün değilse Hollanda hazinesine gelir olarak kaydediniz."

İşin ciddiyetine bakarsak, gerçekten alkışlanacak sözler.
Aferin be, geleceğin kraliçesi…
Bravo sana. Hakkın olmayan parayı almana gerek yok zaten. Ne de olsa kraliyet ailesinin mensubusun.
Para da neyin nesi?
Bizimkiler de hak etmedikleri paraya el bile sürmezler zaten.
Koltuk üstlerinde dolarları, yuroları sadece sayarlar, gizli kasalarda saklarlar.
Olur mu canım?
Gizli kasalar gizli kalmayabilir. Onun için yurt dışı garantili hesaplar açmak ve güvence altına almak elzemdir, deyip yarınlarda en tepeye gelmek için harcamak, “pardon, insanların iradesine parayla hükmetmek için” lâzım olur.
Bunu görmeye gerek yok değil mi?
Kirli siyasetin, kirli seçimi ve en tepedeki kirli yöneticisi…
“Mevkilerini parayla satın alanlar, harcadıklarını kat be kat çıkarırlar.”
Yine konudan koptuk sanki.
Aslında kopmuş falan değiliz. Konunun tam da hassas yerindeyiz.
Nasıl yani?


“Sen ne yaptın küffarın kızı kafir Catharina. Senin hiç mi dünyadan haberin yok. Günde 5 defa secdeye gidip hiçbir iş yapmadan 5 yerden maaş alanları duymadın mı..Ya ne olur Catharina...Şu kafirliğinin fitre ve zekatını vermeyi ihmal etme...Çünkü öyle ihtiyacı olan toplumlar var ki
Sen çok yaşa sevgili Catharina
Sağlıklı yaşa.
Helal olsun Senin gibi insanların sayısı fazlalaşır inşallah”


Dikkatlice okuyalım, yazılanların geri kalanını, imrenilen vakayı…
Sanki kâfirin kızı kilisede veya havrada değil de camide mi tören yapacaktı?
Elbette inancının gereğini yerine getirecek.
“Günde beş defa alnı secdeye varan… beş yerden maaş alanlar…”
Benim derdim haklılık, haksızlık değil.
Alnı secdeye varmayanlar neden konu edilmez?
Onlar içkilerini içip tomar tomar paraların üstüne yatarken ve dünyayı umursamazken…
Hatta “temel atmama töreni” yaparken, yatırım deyip de milleti adeta ekonomik falakaya yatırırken…
Biraz ağır mı oldu ne?
Ama ne yazık ki bunların hepsini gördük, yaşadık.
Ne biçim ülkeyiz biz?
İçimizde hiç gayri Müslim yok mu?
İçimizde ne kadar ateist, deist var acaba?
İçimizde ne kadar çok farklı dine inanan veya hiç inanmayan çalışan, memur, işçi var acaba?
Ah bu beş vakit namaz kılanlar var ya!..
Hep onlar bu ülkeyi yiyip bitiriyorlar arkadaş(!).
Soyup soğana çevirirlerken gözlerinden bir damlacık yaş bile düşmüyor(!).
.
Adam “fitre ve zekât”ı da biliyor üstelik.
Acaba başka dinlerde de fitre ve zekât var mı?
Bu ne biçim soru?
Olur mu canım, bu İslamiyet’in kuralı veya kanunu.
Şimdi “emri” desem olmaz.” Farzı” desem, uymayanlar için Müslümanlık olmaz.
Gerçek inanç böyle bir şey.
.
En son kelime.
Noktayı koyduğu kelimeye bakın hele.
“… inşallah”
Allah izin verirse, dünyada senin gibiler artsın/mış.

Böylesi bir paylaşıma ne mi yazdım?
İşte kısa ve özet olabilecek yorumum.


VAY ANASINA BE!..
Helal olsun, Hollanda halkına, başbakanına ve meclisine ve dahi prensesine.
...
İngiltere krallık, Hollanda krallık, İspanya, Belçika, Norveç, Danimarka, Lüksemburg, Monako krallık.
Nasıl oluyorsa batı demokrasilerinde "KRALLIK" sembolik de olsa devam ettiriliyor.
Batılılar kendi geçmişlerine ve geleneklerine sahip çıkıyorlar da, bize gelince padişahımız ve bütün sülalesi bir daha dönmemek üzere, parasız pulsuz, sürgüne gönderiliyor...
Cenazelerine sahip çıkmadığımız gibi defnedilecek mezarları bile olmuyor.
Sahipsizler mezarlığına defnediliyorlar…
.
Batı, kendi uygulamadığını bizim uygulamamızı istediği için mi?
Şimdi biz neyi, neden takdir ediyoruz?
Hakkı yokmuş… dindarmış… Müslümanmış…
Mış… mış... mış...

Bizim; örnek olacak, örnek alınacak, övgü konusu olacak bir geçmişimiz, tarihimiz, kültürümüz yok sanki.
Batılılar vermişler bizimkilerin ağızlarına, adına “demokrasi, cumhuriyet” dedikleri bir emzik…
Geveleyip duruyor, kendilerini aklıselim zanneden irade kıtlığının mahsulleri.
Onların krallıkları imrenilecek gerçek, kiliseleri inanç gerçekleri, kilisede törenleri laiklikle çelişmediği gerçekliği…
Bize gelince “alnı secdeden kalkmayan Müslüman yobazlar, bağnazlar, gericiler(!)”.

VAY AĞZI AÇIK, BEYNİ KIT, HAYRAN DELİSİ VAY!..


Hikmet Çiftçi
17 Ağustos 2025

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Ağzı aÇık hayran delisi… Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ağzı aÇık hayran delisi… yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AĞZI AÇIK HAYRAN DELİSİ… yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL