1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
209
Okunma
Yaralı Ruhun Sessiz Haykırışı
Ben ki…
Duygunun en dibini görmüş bir ruhum.
Her konuşmamda dilsizleşen bir kalbin sahibiyim.
Sözlerim bazen masalarda yersiz bir meze gibi görünse de,
O sessizliğin yükünü taşımaktan hiçbir zaman kaçmadım.
Her gün bir mücadeleyle başlar benim için.
Çünkü ben, sadece kendim için değil,
Bana yanlış yapmış, sırtımdan vurmuş,
Yüreğimi kanatmış insanlar için de nefes alırım.
Onların nefesini sürdüren, çoğu zaman benim sabrım olur.
Hayat, çoğu insana göründüğünden daha ağırdır.
Bir tebessümün ardına saklanan fırtınalar,
Bir bakışın içinde gizlenen çığlıklar vardır.
Ben işte o çığlıkların altında ezilen,
Ama buna rağmen başkalarının yükünü taşımaktan vazgeçmeyenim.
Bedenim, parçalanacağını bildiği halde,
Yine de ayakta durur;
Yıpranacağını bile bile,
Her gün biraz daha içten yanar.
Çünkü ben, acının kıyısında bile edepten ayrılmam.
Bana yanlış yapanları hayatta tutmak,
Onların karanlığına ışık olmak…
Bu, bir insanın taşıyabileceği en ağır yüktür.
Onlar ellerimden kayan sırlar gibi dağılırken,
Ben parçalanan kalbimi bir kez daha toplarım.
Haykırışım bundandır:
Neden ben?
Neden her kırıntıda ben toplarım gölgeleri?
Neden herkes giderken ben kalırım?
Cevabı yok bu soruların…
Ama bildiğim tek şey var:
Eğer ben dayanmazsam,
Onların nefesi yarıda kesilir.
Ve günün sonunda,
Bütün yanlışlarına rağmen birilerini ayakta tutmak,
Bazen bir insanın en büyük bedeli olur.
Ben o bedeli ödemiş biriyim.
Her gün biraz daha eksilsem de,
Yine de kimsenin nefessiz kalmasına izin vermem.
Çünkü ben,
Bir haykırışla başlayan bir sabır,
Bir çabayla direnen bir umut,
Ve her şeye rağmen edeple yaşayan bir ruhum.
Mehmet bildir
5.0
100% (2)