1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
205
Okunma
Hayat bazen öyle anlar getirir ki, yüreğimiz bir fırtına gibi çalkalanır;
gözlerimiz bulanır, içimiz titrer.
Kimi zaman bir kayıp düşer önümüze kimi zaman kırgınlıklar çöker omuzlarımıza kimi zaman da gelecek korkusuyla sanki bir boşluğa bakar gibi hissederiz kendimizi.
Ama kaderin varlığına inanan ruh bilir ki, her damla gözyaşı bir öğretmendir, her sancı bir anlam taşır. Keder gelse de yüreği titremez, çünkü bilir, karanlığın ardında her zaman bir ışık vardır, her fırtınanın ardından bir sessizlik ve huzur saklıdır.
Dirençle savaşmak kederi büyütür, teslimiyet ise onu küçültür. İnsan, en zor anlarda fark eder ki, kaybettikleri ve üzüntüleri onu daha derin, daha bilge, daha güçlü bir insan yapmıştır.
Gözyaşları akarken bile, kadere duyulan inançla yürekte bir sükunet doğar; tıpkı toprağın yağmurla buluşması gibi, ruh nemini alır, olgunlaşır, yeniden yeşerir.
Kadere iman etmek, hayatın sürprizlerine teslim olabilmektir.
Beklemeyi, sabretmeyi, gülümsemeyi ve yeniden başlamayı öğrenmektir.
Kederi düşman bilmemek, onu bir öğretmen olarak kabul etmektir.
Her acı, yüreğin olgunlaşması için bir davettir. Her zorluk, ruhun sınavıdır. Ve insan anlar ki, ne olursa olsun, her şey olması gerektiği gibi olur.
İşte bu inanç, kalbi kederden emin kılar. Çünkü artık korku yerini güvene, endişe yerini sabra bırakır ve hayatın her anı, bir anlam taşır.
"Allah’ım, yüreğimizi kederin yükünden arındır, sabrı ve huzuru bizimle eyle. Hayatın her anında ışığını göster ve bizi her fırtınadan güvenle çıkar.
Dualarımızı heybemize doldur, eksik bırakma. "
Âmin Ecmâin...
Vesselâm...
Esma Canyurt
5.0
100% (1)