0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
307
Okunma

Sanırım, cennet vaadi olmayan pek din yoktur âlemde.
Bizi elbette kendi dinimizin vaadi olan cennet ilgilendirir.
Fakat, ben biraz takığım bu cennet olayına. Bizdeki hocaların, cennet tarifi pek hoşuma gitmiyor. Benim cennetten beklentim, hocaların vaat ettikleriyle fazla örtüşmüyor. Hatta, biraz ileri gidip; inandığım dinin gerçek vaadinin böyle olamayacağını iddia edebilirim.
’’ Altından ırmaklar akan yer.’’ Tamam, bu normal. ’’Sayısız çeşitte meyveler.’’ Bu da tamam. ’’ Herkese yetmiş ikişer tane huri.’’ Burada takılıyorum. Bu hurilerin hem eş hem de hizmetçiler olduğu, mahrem şekilde vücutlarının tarifi, birimizden başkasına geçerken ’’ sıfırlanacağı’’ gibi yakıştırmalar hoşuma gitmiyor. ’’ Ölümsüzlük.’’ Tamam. ’’Sonsuza kadar, hiçbir iş yapmadan, adeta oturduğun-yattığın yerden kalkmadan, sadece yiyip içmek, keyiflenmek; mantığıma uymuyor benim. Ve ben inanıyorum ki; İslâm’da mantık dışı hiçbir şey yoktur! Öyleyse neden?
Hiçbir kadın cenneti hak edemeyecek mi? Niçin kadınlarla ilgili bir açıklama yok! Kadınlara vaat edilen ne duydunuz? Tek duyduğum; bakirelerin şehitlere ikram edileceği! Bu, kadınlara bir ödül mü oluyor, yoksa aşağılama mı?
Yanlış anlaşılmasın: Dinimi eleştirmek değil amacım, yorumculara takığım ben! Öyle saçma bir hâl alıyor ki bu durum; ’’dünyada yasak zina ve içki, cennette ödül, zina ve içki!’’ Bunu hangi Müslüman kabul edebilir?
Peki ben, nasıl bir cennet umut ediyorum ve Yaradan’dan diliyorum?
Dünyaya insan gibi en şerefli varlık olarak getirilmenin hakkını vermek! Yaradılış sebebimize uygun yaşayıp, hiçbir varlığa, doğaya zarar vermemek. Her anımızı, her nefesimizi olumlu, yararlı işler için harcamak. Onurlu, haysiyetli şerefli insan olarak yaşamak. Verilen nimetlere şükretmek, paylaşmak, çoğaltmak, iyileştirmek, güzelleştirmek. Aynı inançlı eş edinmek, çocuklar yetiştirmek, haksızlık, adaletsizlik, zulüm, kötülük yapmamak. Haram kılınan hiçbir işe yaklaşmamak. Ruhuma, bedenime, diğer varlıklara ve doğaya zararlı olacak her şeyden uzak durmak.
Hepsinin sonucunda özellikle eşimin, çocuklarımın hayatlarının güzelleştiğini görerek, ülkeme, vatanıma ve dünyaya yararlı olabilmiş bir insan olarak, bahşedilen ömrü tamamlayıp göçmek. Bunları başardığımda, gideceğim yerin değil, zaten yaşadığım yerin de cennet olduğuna inanmış olacağım.
Peki şimdi neredeyim ben?
Cevabım; henüz cehennemin bir köşesinde yanmaktayım ama günün birinde cezamı tamamlayıp cennetteki ufaktan bir köşeye kavuşabilme umudumu halâ kaybetmiş değilim.
Fikret TEZEL
5.0
100% (3)