0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
178
Okunma
"Maksûd-u Mutlak’tan Uzakta…"
(Hicrânın Sessiz Çığlığı)
Sükûtumuzda bir matem var, ey Habîb…
Zira sesimiz senin çağrınla bir değil artık.
Minareler semânı deliyor,
Lâkin kalbimizde ezânın mânâsı yok.
Adını duvarlara yazdık,
Lâkin ahlâkını gönlümüzden sildik.
Secdelerimiz çoğu zaman şekil,
Dillerimizde tesbih ama ruhsuz,
Çünkü aşkı unuttuk,
Senin için ağlamayı…
Senin için yaşamayı unuttuk yâ Resûlallah.
Zaman ki bir çöl oldu,
Her gönül ayrı bir vaha hayalinde…
Fakat kimse senin gölgeni aramıyor.
Bir rahmet yağardı gözlerinden,
Şimdi o rahmetten mahrum kaldık.
Zira layık görmedik seni içimize,
Unuttuk: En büyük vuslat, en derin mahviyet ister.
Ümmetin dağılmış…
Her biri bir köşede,
Birbirine bakmaz, birbirini bilmez hâlde.
Sen “kardeş olunuz” demiştin,
Biz birbirimizi düşman eyledik.
Gel gönlüme ey Nebî…
Lâkin mahcubum…
Ne bir lâyık elbise giydim sana,
Ne kalbimi arındırdım hicrânınla.
Yalnızca bir niyâzım var:
Beni tanıma…
Lâkin yine de ümmetinden say…
5.0
100% (2)