Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aşık-ı boğaz
Aşık-ı boğaz

BEBEK FİDE

Yorum

BEBEK FİDE

( 1 kişi )

0

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

287

Okunma

BEBEK FİDE


Bahar artık sabahın soğuğunu erken kırmaya başlamıştı. Düşen kırağı güneşin ilk ışıklarıyla, ışığı çeşitli renklerle yansıtan damlalara dönüşmekte, toprak onları emip bağrına gömmekteydi. Kuşlar daha anlamlı ötmekte, kargaların eşlerine seslenmelerinde bile bir naiflik sezilmekteydi. Tüm doğada canlılar duygularıyla birbiriyle yarışa girmişlerdi. Sümbüller lalelerin güzelliği karşısında boyunlarını büküp, bahar melteminde hafif hafif salınıp, baharın ilk günlerinin keyfini çıkarmaktaydı. doğa rengarenk çiçeklerle renk cümbüşüne bürünmüştü.

-Abi bu torunlar baharın bu güzelliğini göremiyorlar. Çok üzülüyorum.
-Onların okullarının kapanmasına daha üç ay var Mehmet nasıl gelsinler.

Yazın sıcakları yavaş yavaş başlamıştı. Okullarda tatil olmuş köye gelenler çoğalmış sokaklar çocuk sesleri ve kahkahalarıyla dolmuştu.

-Anne Mehmet amcam geliyor.
Dedi. Melek’in annesi. Melek bu yıl ikinci sınıfa geçmişti. Yaz tatili için köylerine gelmişlerdi. Mehmet amca babasının amcasıydı. Yani meleğin büyük amcasıydı. O da dedesi gibi köyde yaşayıp çiftçilik yapmaktaydı. Dedesinin küçük kardeşiydi. Çok yufka yürekli biriydi. Birinin yüzünde hüzün görse gözleri dolar, onun hüznünü yok etmek için ne yapacağını şaşırırdı. Bu yüzden köyde Candaş Mehmet diye anılırdı. Onunda çocukları İstanbul’da yerleşmiş, çalışmaktaydılar.

-Gel Mehmet sana da çay koyuyorum. Çok güzelde menemen yaptık. Sen kahvaltı yapmışsındır ama bundan da koyuyorum yemeden bırakmam, çok lezzetli olmuş. Tabi ki içine torunumun gül yüzünün güzelliğinden kattığım için lezzetine lezzet eklendi.
Babaannesi hemen çayı koydu. Mehmet amca cebinden bir çikolata çıkarıp meleğe usulca verdi. ’Kahvaltıdan sonra ye emi ‘ dedi. ‘Tamam teşekkür ederim Mehmet amca’ dedi. Birde elindeki bir poşeti de merdivenin yanına koymuştu.

Ağabeyi sordu?
-Mehmet o torbada ne var.
Gülerek sordu. Ama daha önce konuşmuşlardı, biliyordu. Hatta hazırlığını bile yapmıştı. Kahvaltı bitmişti, son keyif çayları içiliyordu. Mehmet amca kalkıp poşeti aldı ve masanın üstüne koydu. Açınca içinden küçük bir domates fidesi çıktı. Sonra Meleğe dönüp
-Melek bu senin fiden. Yani senin gibi küçük, bebek fide. Biz senle bahçenin en güzel yerine onu dikeceğiz. Bundan sonra sen onu sulayıp bakıp, sen nasıl büyüyorsan onu da senin gibi büyüteceksin. Bak bu bebek çapasını ben senin için yaptım, bununla onun dibini çapalayıp onun rahatlamasını sağlayacaksın. Bu da senin küçük sulama sürahin. Sonra bu bebek fide büyüyüp sana, senin gibi küçük, güzel şeker bebek domatesler verecek. Tabi iyi güzel bakarsan.

-Anne ne kadar küçük ve güzel değil mi? Mehmet amca hemen dikelim.
Hep beraber en güzel yer seçildi. Mehmet amca küçük bir yer açtı. Melek fideyi koyup toprakla kenarlarını örttü.
-Elinle dibini iyice bastır. Melek. Bu onun dik ayakta durmasını devrilmemesini sağlar. Hadi şimdi sana getirdiğim sürahiyle onu sula, buna can suyu denir. O gelirken yoruldu ya susadı tabi. Hani biz çok yürüyünce susarız su içeriz değil mi, bu bebek fide de gelirken yoruldu susadı. Sende onun su içmesini sağladın. Artık her akşam ona su vereceksin. O senin bebek fiden, nasıl annen seni büyütüyor, sen de ona bakıp onu büyüteceksin.

Hadi birer çay daha içelim denilince masaya dönüldü. Meleğin gözü hep fidesindeydi. Annesine;
-Anne ben gidip bakayım bir şey olmasın bebek fideye.
-Melek yeni geldik. Korkma bir şey olmaz. Ama sen yine bir bak.
Melek heyecanla kalkıp, koşarak fidenin yanına gitti.
-Sorumluluk aldı, ilk basamağı geçti. Şimdi koruma, bakım ve sonuçta başarının mutluluğu var. En önemlisi toprağa gelişen duygusal bağ tamamlanınca köyümüze bağlı birini yetiştirmiş olacağız.
Dedi Mehmet amca, gözlerine tatlı bir umudun sevinci yerleşmişti. Devam etti;
-Aklımdaydı, dün Abi senin yeni doğan başı kınalı kuzu için küçük zilli kırmızı kurdeleli tasma hazırladım. Yarın onu getireceğim. Hayvanları da çok sevmesi sahiplenmesi gerek.
-Ah Mehmet, beş kardeşiz hepimiz de köyü çok severiz ama bu sende ermişlik seviyesinde be kardeşim.
Dedi ağabeyi. Eşi de ve masada bulunanlar da başlarıyla onayladılar. Melek koşarak geldi. Neşe içindeydi.
-Anne bebek fide çok sevinmiş, ben onla konuştum, ona çok iyi bakacağımı söyledim. Tam gelirken rüzgârla bana dalıyla el salladı.

Yatağında uyuyana kadar bebek fideyi düşündü. Camdan ona uyusun diye annesinin küçükken söylediği ninniyi söylerken uykuya daldı. Sabah kalktığında annesine;
-Anne gece rüyamda gördüm. Bebek fide çok ağlıyordu. Şimdi gidip bakmam gerekiyor.
Dönünce;
-İyiymiş daha uyanamamış. Yaprakları daha yukarı kalkmamış aşağıya bırakmış kollarını uyanınca kaldırır. Uyanmasın diye hafifçe su döktüm, biraz daha uyusun yavrucak.

Biraz sonra Mehmet amca gelince, meleğin annesine usulca;
-Danaburnu sapını yemiş, ben yarın, sabah namazından sonra aynı boyda yeni fideyi sapını ceviz yaprağına sarıp dikerim. Bir daha yiyemez. Ayrıca birkaç sopa hazırlayıp üstünü ağla kaplayacağım, tavuklar bir dalını koparmış. Bugün bir şekilde idare etmemiz lazım üzülmesin yavrucak. Bugün getirdiğim kurdeleyi kuzuya takıp onun ilgisini oraya çekelim.

O gün Melek daha da mutlu olmuştu. Bir de kurdeleli kuzucuğu olmuştu. Mutluluktan uçuyordu. Kuzuyla koşmaktaydı. Onu kucağına alıp annesinin hazırladığı sütü biberonla şarkı söyleyerek içirmekteydi. Sütten sonra artık kuzucuk yanından ayrılmıyordu. Birlikte arada bir bebek fideye uğrayıp koşturup durdular. Bir ara annesinin yanına gelip;
-Anne ben kuzucukla ilgileniyorum diye bebek fide bana küstü galiba baktım dalları yine düşük ne yapayım.
-Yok! ikinci günü ya daha yerine alışamadı. Sana küsmedi anladın mı?
Tamam dedi.

Ertesi sabah yeni fideyi yerine dikti. Etrafını da ağla çevirdi. Mehmet amca. Melek kalkınca hemen bebek fideye koştu. Yapraklarını yukarı kalkmış görünce çok sevindi. Niye böyle çevirdiklerini sordu.
-Melek sen uyurken üstüne cibinlik var ya sivrisinekler seni ısırmasın diye, işte bazı kuşlarda onu ısırmasınlar diye bu onun cibinliği. Bak ağı böyle kaldırıp onu çapalayıp su döküp kapatabiliyorsun.
-Anne biliyor musun biz bebek fideye cibinlik yaptık artık gece onu da ısıramayacaklar. Hem de senin dediğin gibi yerine alıştı, dallarını kaldırdı. Anne iyi ki köye gelmişiz çok mutluyum, burası çok güzel.

Candaş Mehmet amca’nın gözleri doldu, çok büyük bir şey başarmanın huzuru içindeydi. Bir torununu daha köy sevgisiyle, daha doğrusu doğa sevgisiyle donatmıştı. Bu ona göre onun bırakacağı en büyük mirastı. Melek artık bu aldığı sevgi tohumlarını büyütüp geliştirecek o da miras olarak çocuklarına ve torunlarına bırakacaktı.

Doğa yeni bir Candaş kazanmıştı. Küçücük gönlüne doğayı ve canlıları sığdırmış, onları büyütüp koca gönüllü bir küçük kız olarak okuluna geri dönüyordu. Ama o koca gönlünün bir bölümünü köyde bırakarak.

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Bebek fide Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bebek fide yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BEBEK FİDE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL