“Herkes kusursuz, herkes temiz… Ama ya gerçekler? Sosyal medyanın parlak ekranlarının ardında, kimler süt dökmüş kedi gibi suskun kalıyor?”

Dijital Masumlar (!)

Bir ekranın karşısına geçiyoruz; parmaklarımız hızlı, sözlerimiz keskin… O an, sanki herkes birer yargıç, birer kahraman. Kusur sadece başkalarında; biz mi? Biz sütten çıkmış ak kaşık! Ama işin garibi şu ki; gerçek hayatta hepimiz biraz kırık, biraz eksik, biraz da lekeli… Fakat bunu hatırlayan pek az.

Sosyal medya peydah oldu olalı, ortalık sütten çıkmış ak kaşıklarla doldu. Hatasız, kusursuz, tertemiz… Herkes doğruyu en iyi bilen, sözü en keskin, adaleti en terazili. Bir de geri kalanlar var; sanki bütün hataları onlar işlemiş gibi başı öne eğik, süt dökmüş kediler…

Muharebe mi, Muhasebe mi?
Oysa hakikat, o parıltılı ekranlarda görünenden çok daha karmaşık. İnsan dediğin hata yapar, yanılır, düşer, kalkar. “Ben hiç yanılmam” diye dolaşmak, kendi gölgesinden kaçmaya çalışmaktır. Her parmağımız bir başkasını gösterirken, dört parmak da sessizce bizi işaret eder.

Bilge bir zat, kavga eden iki kişiyi ayırıp şöyle demiş:
“Aynaya bakmadan konuşan, kendi kirini başkasında görür.”

Gürültü İçinde Kaybolan Sessizlik..

Bugünün dijital meydanlarında, en çok sesi çıkan en doğru sanılıyor. Oysa hakikat, bağıranların değil; sessizce düşünenlerin kulağına fısıldar. İnsan, kendi kusurunu kabullenmeden başkasını iyileştiremez. Sosyal medya savaş alanına döndükçe, içsel muhasebemizi erteleyip dışsal muharebelere koşuyoruz. Oysa gerçek cesaret, kendi iç sesimizle yüzleşebilmekte gizli.

Gerçek Zafer
İnsanı insan yapan, hatasız olmak değil; hatasını kabul edebilmek, kusurunu itiraf edebilmek ve onu telafiye niyet etmektir. Sosyal medyanın kavga ve muharebeyle dolu sahnesinde, bağırarak değil susarak, parmak sallayarak değil el uzatarak büyüyebiliriz.

Çünkü aslında hiçbirimiz ak kaşık değiliz; biraz lekeli, biraz kırık, biraz eksik… Fakat tam da bu yüzden gerçek ve değerliyiz. Kavgayı bırakıp aynaya bakabilenler bilir ki, savaşmak değil, anlamak insana yakışır.

“En büyük zafer, kendine karşı kazandığındır.”

Peki siz, bugün aynaya bakıp kendinize kaç parmağınızı gösterebileceksiniz?

Ramam Kaldı / Samim İĞDE