0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
147
Okunma

Sabaha karşı saat dört ve uykunun en derin anındayken yakalandılar depreme.
Önce bir çatırdama sesi geldi. Ardından şiddetli bir sarsıntı.
Herkes yataklarından, büyük bir korkuyla fırladı.
Anladılar depremin olduğunu, bir an önce atmak isterken kendilerini dışarı, çoğu bina yerle bir oldu.
On üç yaşındaki Berat da göçük altında kalanlardan biriydi.
Bir an önce binadan dışarı atmak yerine kendini, kuşunun canını da kurtarmak için belki gereksiz bir zaman kaybetti ve bina üzerine yıkıldı.
Ellileş saat sonra, enkazdan onu canlı çıkarttıklarında, avuçlarının arasında bir muhabbet kuşu tuttuğu görülünce herkes hayretlerde kaldı.
Kendi canı kadar önemsemişti o minik canı.
Çünkü o vicdanlıydı, insanlık vasıfları ziyadesiyle gelişmiş minik bir yürekti.
Yaşamak için ikinci bir şanslı fazlasıyla hak etmişti.
*
5.0
100% (1)