1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
148
Okunma
Russell paradoksu, 1901’de İngiliz matematikçi ve filozof Bertrand Russell tarafından ortaya atılan, kendi kendini referanslayan kümeler ile ilgili bir mantık ve küme teorisi çelişkisidir.
Bu paradoks, özellikle o dönemde kullanılan naif küme teorisinin (Frege, Cantor vb.) temellerini sarstı.
Temel Fikir
Naif küme teorisinde, herhangi bir özelliğe göre küme tanımlayabilirsin:
“Kendi kendisinin üyesi olmayan tüm kümelerin kümesi”
Şimdi soralım:
Bu küme kendinin üyesi midir?
Eğer üyesi ise
Tanımı gereği kendi kendisinin üyesi olmayanlar arasında olamaz ; Çelişki.
Eğer üyesi değilse
O zaman tanıma uyar, yani kendi üyesi olur . Yine çelişki.
Formel ifade
Kümeyi şöyle tanımlayalım:
•
(x kendinin elemanı değil ise x, R’nin elemanıdır)
Soru: midir?
• Evet ; tanım gereği olmamalı ; çelişki
• Hayır ; tanım gereği olmalı ; çelişki
Önemi
• Russell paradoksu, mantığın ve matematiğin tutarlılığı konusunda büyük bir kriz yarattı.
• Frege’nin sistemini çökertti (Russell, Frege’ye mektup yazıp hatayı gösterdi).
• Çözüm olarak Zermelo–Fraenkel küme teorisi (ZF) ve tip teorisi geliştirildi.
“Niyet/Elif” perspektifiyle bağlantı
• Russell paradoksu, öznenin hem içeride hem dışarıda olma ikilemini gösterir.
• Bu, Mobius halkasında “tek yüzey – iki taraf” durumuna çok benzer.
• Niyetin hem kendi yansıması hem de kendinden bağımsız yankısı olma durumu, paradoksa benzer bir sınırda çalışır.
• Yani burada da “tanımın içine girip girmeme” sınırı, hakikati belirler.
Uğur DENERİ & ChatGPT
5.0
100% (2)