1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
212
Okunma

Araştırma:Enver ÖZÇAĞLAYAN
TASAVVUF HAYATIMIZDAKİ İLKLER (2)
Ahmet YESEVÎ
"Hikmetler"
"Dîvan-ı Hikmet nüshalarındaki hikmet sayısı birbirini tutmamaktadır. Bunun sebebi, nüshaların Ahmet Yesevî’den çok sonra değişik sahalarda ve başka başka şahıslar tarafından tertip edilmiş olmasıdır.Ahmet Yesevî’ye ait hikmetlerin bir kısmına hikmet mecmualarında rastlamaktayız.Bu mecmualarda Ahmet Yesevî’nin hikmetlerinden başka Kul Süleyman, Azîm Hace, Halis, vs. Yesevi dervişlerinden çoğuna ait hikmetler bulunmaktadır. Divân-ı Hikmet’in şimdiye kadar ilmî bir yayınının yapılamamasının en önemli sebebi, elimizde eski ve güvenilir bir nüshasının bulunmamış olmasıdır.Mevcut yazmalar bir kaç asır sonraya ait olduklarından hem dil, hem de muhteva bakımından bir hayli değişikliğe uğramıştır. Bu hususları gözönüne alınarak elde edebildiğimiz Divan-ı Hikmet’in yazma ve basma nüshalarını ve hikmet mecmualarını tarayarak Ahmet Yesevi’nin hikmetleri kısmen tesbit edilmiştir.Topladığımız hikmet sayısı ancak ikiyüzelli kadardır.Henüz elde edemediğimiz nüshaların taranması halinde bu sayının artacağı şüphesizdir.Bu nüshaları temin etmenin zaman alacağını düşünerek; şimdilik tesbit edebildiğimiz hikmetlerin bir kısmını,örnek olarak, ilgililerin istifadesine sunduk."
Türkler’in İslam’laşmasında Ahmet YESEVÎ
’nin önemi:Prof. Fuat Köprülü’nün bu konuda tesbitleri şöyledir; İslamiyetten sonraki Türk edebiyatında millî ruh ve millî zevki anlayabilmek için,en çok araştırmaya değer olan devir, halk lisan ve halk veznini kullanmak suretiyle geniş bir kitleye hitap etmiş ve eserler yaratmış olan büyük mutasavvıflar devridir.Ahmet YESEVÎ ile kurulan, Yesevî Dervişleri ile bir gelenek halini alıp bütün Türk ellerine yayılan ve Yunus Emre’yle de şaheserlerini veren bu dînî tasavvuf’î halk edebiyatımız, İslamiyetin Türkler arasında yayılıp yerleşmesinde önemli rol oynadığı gibi, kültürümüzün gelişmesine de hizmet etmiştir."
Ahmet YESEVÎ’nin Menkibelerde ve hikmetlerde geçen Şeyhi Yusuf-i Hemedâni’ye yedi yaş civarında intisap ettiği esas alındığında doğum tarihinin M. 1083 olduğu hesap edilmektedir.Bu duruma göre de 83-84 yıl ömür sürdüğü beyan edilir.Doğum yeri olarak; bir Türk şehri olan Yesi’de uzun müddet yaşamaları sonucu O’nun burada doğduğu kabulü esas alınsa da, bazı rivayetlerde
yine bir başka Türk şehri olan Sayram’da dünyaya geldiği de
söylenir.Ahmet Yesevî Sûfi bir derviş, şair ve tarikat mensubu olarak Türk Milletinin mânevi hayatında asırlarca nüfuzu devam eden ve çeşitli tarikatler üzerinde de müessir olan bir Türk mutasavvıfıdır.Şeyh Feridüttin’i Aktar’ın "Pîri Türkistan" olarak vasıflandırdığı Ahmet Yesevi’nin menkibeleri ve kendine ait kerametleri Türk dünyasında öylesine yayılıp benimsenmiştir ki;zamanla tarihî hüviyeti unutulup yerine menkıbevi hüviyetini almıştır.Ahmet Yesevi kadar değişik coğrafyalarda yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın şöhreti olan bir velî mertebesine yükseltilen başka bir şahsiyet yok gibidir.Oğuz Han Menkıbelerinde Ahmet Yesevî’nin hayata başlangıcından şöyle bahsedilir.İlk tahsiline Yesi’de başlayan Ahmet,küçük yaşına rağmen bir takım tecellilere mazhar olması, beklenmeyen fevkalâdelikler göstermesi ile çevresinin dikkatini çeker.Yesi’de Arslan Baba’ya intisab ederek kendisine mânevi bir baba olan bu büyük mürşidden feyz almaya başlar. Arslan Baba’ya intisabında çok küçük yaşlarda bulunduğu hikmetlerinde ifade edilmiştir.Yine hikmetlerde rivayete göre Arslan Baba dörtyüz veya yediyüz yıl yaşamış,ashâbın önünde gelenlerden bir zattı.Arslan Baba’nın Yesi’ye gelmesi ve Ahmed’i bulması Hz. Peygamber’in kendisine teslim ettiği emaneti vermesi, terbiyesi ile meşgul olup irşad etmesi,Hz. Peygamber’in mânevi bir işaret ve delaletine dayanıyordu.Arslan Baba’nın terbiye ve irşâdı ile Ahmet Yesevî kısa zamanda mertebeler aşar, şöhreti etrafa yayılmaya başlar.Bundan bir yıl kadar sonra da Arslan Baba vefat ederek bu âlemden göç eder.Bir hikmette bu göçüş hikâyesinin pek güzel anlatıldığı da ifade edilmektedir.Bu sıralarda meydana gelen bazı hadiseler, Ahmed’in şöhretinin bütün Türkistan’a yayılmasına vesile olur. Ahmet Yesevî’nin, Yusuf Hemedânî’ye intisâbı konusuna gelince:
Devam edecek..
5.0
100% (3)