1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
156
Okunma
Duymak İstemeyene Anlatmak"
Birine defalarca söylediğin hâlde hâlâ aynı şeyi yapıyorsa, seni değil, sadece kendini dinliyordur.
Saygı, kulak vermekle başlar.
Ama o hâlâ kendi bildiğini doğru sanıyorsa, bu inat değil, bencilliktir.
Anlatmak yorar.
Sürekli anlatmak ise değersiz hissettirir.
Bazen susmak, en net cevaptır.
Çünkü duymak istemeyene söylenen her söz, boşa düşer.
Bir insan, seni duyduğu hâlde dinlemiyorsa, aslında sessizce reddediyordur seni.
Sözlerin ona ulaşmaz çünkü kalbinde yer açmamıştır sana.
Uyardığın hâlde aynı hatayı sürdüren biri, sana değil, kendi egosuna sadıktır.
Bilir neye kırıldığını ama önemsemez.
Görür neye incindiğini ama yok sayar.
İşte orada biter her şey…
Çünkü duymamak, bir kusur olabilir.
Ama duymadığı hâlde bildiğini yapan biri, artık kusur değil, karakter sergiliyordur.
Ve en sessiz ihanet; dinliyor gibi yapıp aslında hiç dinlememektir.
Reşit ışık
5.0
100% (1)