Bakın, artık susmayacağım.
Çünkü bu dünya sizin sahte belgeleriniz, diplomatik maskeleriniz, kartondan sözde barış pozlarınız ve ihaneti makyajlayan imzalarınızla artık gerçekten iğrenç bir hâl aldı.

Bir yanda çocukların üzerine bombalar yağdıran, kadınları hedef alan, yaşlıyı bile diri diri toprağa gömen o çıldırmış siyonist rejim İsrail!
Diğer yanda ise, yakılmış bir kentin yüreğinde hâlâ ezan okunan, hâlâ bir hurma dalı kadar dik duran Gazze var.
Siz buna rağmen hangi suratla, hangi sözde şefkatle hâlâ bir "denge" yaratmaya çalışıyorsunuz?

Ne dengeymiş bu!
Bir yanda tanklar, F-35’ler, kimyasal bombalar...
Diğer yanda taş atan çocuklar, moloz altında doğmuş bebekler, un bulamayan analar...

Sonra siz çıkıp, kocaman salonlarda oturup, vitrinlik bir heyet topluyorsunuz.
Gazze içinmiş!
Öyle mi?
Buyurun söyleyin: Kimin için bu tiyatro?
Diyorsunuz ki:
"Haamas silah bıraksın, biz de Filistin devletini tanıyalım."
Hadi oradan!
Bu mudur sizin insafınız, sizin adaletiniz?
Silah bırakmak mı? Kime karşı?
Evine girip ailesini katleden eli kanlı siyoniste mi karşı silah bırakacak?

Sizin istediğiniz Filistin devleti değil;
sizin istediğiniz, silahsız, savunmasız, kukla bir toprak parçası!
Kudüs’süz bir Filistin!
Sınırları siyonistin kalemiyle çizilmiş bir utanç haritası!

Ve siz, ey imzacı müsveddeler!
Bu metin altına elini uzatan zavallılar!
Siz hangi ümmetin, hangi insanlığın temsilcisi olduğunuzu sanıyorsunuz?

Siz, İsrail’le ticaretini durduramayan;
ama kalkıp Gazze için nutuk atan,
İkiyüzlü, korkak, ürkek, çaresiz devletlerin
süslenmiş uşaklarısınız!

Daha bir hafta önce, siyonistlere ambargo uygulanmasını veto eden siz,
nasıl oluyor da şimdi "Gazze için toplandık" diyebiliyorsunuz?

Siz Gazze’yi değil, kendi itibarınızı, kendi imajınızı kurtarma derdindesiniz!
Ama bakın buradan söylüyorum:
Sizin imajınızı yıkmak, bir binayı yıkmaktan daha kolay!
Çünkü siz zaten temelsizsiniz.

Ve siz, ey sözde çözüm üreticiler!
Siz masada kalem oynatırken, Gazze’de çocukların organları sökülüyor!
Siz, “denge” diyorsunuz ama denge, vahyin terazisinde kurulur, sizin terazinizde değil!

Açık konuşalım:
Siz, İsrail’in güvenliğini önceleyen ama Filistin’in özgürlüğünü ikinci plana atan
yeni bir Oslo süreci üretmeye çalışıyorsunuz.
O süreci de, biz yırtar atarız!

Yazın bir kenara:
Hiçbir zillet devleti, hiçbir pazarlık masası,
Gazze’nin direnişinden büyük değildir!

Ve ey zalimlerin safında susarak duranlar!
Siz de unutmayın:
Bugün imza atıyorsunuz,
yarın o imzanın hesabını vereceksiniz!

Gazze kan içinde, siz mürekkep damlatıyorsunuz!
Gazze yıkıntılarla dolu, siz koltuklarla dolusunuz!
Ama biz, sizin bu koltuklarınızı, bu kalemlerinizi de,
bu utanmaz suskunluklarınızı da tek tek ifşa edeceğiz!

Bu dünyada belki yargılayamayız sizi,
Ama biz;
Hakikatin mahkemesinde sizi sanık kürsüsüne oturtacağız!

Biz;

Çocuklarının üstüne bomba yağan annelerin duasıyız,

Elinde taşla tankın önüne dikilen çocuğun kararlılığıyız,

Molozdan Kur’an çıkaran parmakların şahitliğiyiz!

Sizse;
Bir masa etrafında toplanıp,
yalancı yeminlerle Gazze’yi yeniden mezara gömmeye çalışan,
şerefi diplomasiye feda eden zavallılarsınız!

Ve şunu bilin;
Siz değil, Gazze yaşayacak!
Çünkü Gazze’nin arkasında sizin gibi korkaklar değil,
Rabbine secde edenler,
mazlumun duasına "amin" diyenler var!

Siz Filistin Devleti istiyormuşsunuz ha?
Haamas silah bırakırsa…
O silah sadece demir değil ki!
O silah bir inançtır, bir iman cephanesidir!
O silah "La ilahe illallah" diye haykıran yüreklerdir!

Onlar o silahı bırakmaz,
sizse o koltuklardan yakında kalkarsınız!

Biz buradayız.
Gazzeliler orada.
Sizse tarihin çöplüğünde kendi imzanızla yok olup gideceksiniz!

Bahadır Hataylı/31.07.2025/Sancaktepe/İST