Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Mehmet DEMİR
Mehmet DEMİR

Yalan Cenneti Ve Oyuncuları

Yorum

Yalan Cenneti Ve Oyuncuları

1

Yorum

9

Beğeni

0,0

Puan

307

Okunma

Yalan Cenneti Ve Oyuncuları

Yalan Cenneti Ve Oyuncuları


Zaman değişti. Siyaset değişti. Siyasetçiler de… Ama en çok da dil değişti; üslup, nezaket, sorumluluk ve vicdan… Bugün yaşanan birçok siyasal çarpıklığın müsebbibi olanların hala hiçbir sorumluluk almadan, dahası geçmişle bugünü kıyaslamadan kendilerini aklamaya çalışmaları, en hafif tabirle bir inkar biçimidir. Oysa çocukluğumuzda tanıdığımız siyasetçilerin duruşları, bugünkü manzarayla kıyaslanamayacak kadar vakur, ölçülü ve sorumluluk sahibiydi.
O yıllarda siyaset, bir kavga değil bir yarıştı. Fikirler çatışırdı, ama kişiler değil. Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş gibi isimler; görüş ayrılıklarına rağmen nezaketi elden bırakmadan konuşur, tartışır, mücadele ederdi. Bu isimleri bugün biri kötülese, halkın vicdanı buna izin vermez. Çünkü halk, bir siyasetçinin sadece söylediklerine değil, nasıl söylediğine de bakar. Bugünün siyasetinde ise hakaret, küçümseme, hatta küfre varan bir dil sıradanlaşmış durumda. Geçmişin siyasetinde asalet vardı, bugünse gürültü çok, erdem az.
Demirel ve Ecevit, biri sağın diğeri solun temsilcisiydi ama ikisi de ülkeyi yönetirken karşıt görüşleri yok saymadılar. Erbakan, söyledikleriyle zaman zaman alay konusu olsa da, yıllar sonra ne kadar isabetli ve ileri görüşlü olduğu anlaşıldı. Engellere rağmen inandıklarından vazgeçmedi. O dönem onun yanında açıkça duran tek isimse, bugün hala "başbuğ" unvanıyla anılan Alparslan Türkeş’ti. Onun vefatından sonra o çizgiyi layıkıyla taşıyacak başka bir kimse çıkmadı; o duruş, o denge bugün hala eksik.
Son dönemlerinde Demirel’in kendi çizgisine aykırı adımlar atması, Ecevit’in yaş, sağlık ve çevresindekilerin etkisiyle etkisizleşmesi, bizlere zamanın ne kadar acımasız olduğunu gösterdi. Bugün, onların yerini alanlara dönüp baktığımızda, “Gelen gideni aratır” sözü boşa söylenmemiş diyoruz. Çünkü geçmişin temsilcilerinin içinden çıkan bugünün figürleri, ne geçmişin ağırlığını taşıyabiliyor ne de o zamanın siyasi ahlakını.
Geçmişle bugün arasında kıyas yapmak için büyük analizlere gerek yok. O zamanın söylemleriyle bugünün ses tonlarını karşılaştırmak bile yeterli. Kimin özgürlük dediğine, kimin otoriteye methiyeler düzdüğüne, kimin demokrasiden bahsedip en çok onu çiğnediğine bakmak yeterli. Ne acıdır ki bugün, demokrasi naraları atanlar; çoğu zaman onun mezar taşlarını dikenler oluyor.
Yalan, her zaman yalandır. Söyleyenin kimliği yalanın niteliğini değiştirmez. Ama bugün öyle bir çağdayız ki, doğruyu dile getirmek cesaret değil, artık yalnızlık sebebi. Özgürlük sevdalısı görünüp iktidar bağımlısı olanlara bir çift sözümüz olsun: Ne kadar susturursanız susturun, hakikatin sesi eninde sonunda bir yolunu bulup çıkar karşınıza.
Çünkü milletin hafızası uzun sürelidir. Unutmaz…
Unutmayız…
Başbuğ’a, Karaoğlan’a, Erbakan Hoca’ya, Çoban Sülo’ya , Özal’a ve Yazıcıoğluna rahmetle…
*
Mehmet Demir

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yalan cenneti ve oyuncuları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalan cenneti ve oyuncuları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalan Cenneti Ve Oyuncuları yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
30.7.2025 16:32:04
Siyasetteki yozlaşma bu olsa gerek.Gidiyoruz gündüz gece.Üstad'a saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL