0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
114
Okunma
Üslubun yolculuğu
Konuşma ve davranış üslubu muhatap alınan kişiye göre şekillenir. söz vardır, bağırır; alem duyar ancak gönüllerde yankı bulmaz. söz vardır, fısıldar; alem duyar mana çağlayan olur. Üslubun muhataba göre şekillenmesi aslında kelamın yansımasıdır. Her muhatap bir ayna her üslup o aynaya düşen bir renk olur. Çocukla konuşurken bir masal, alimle konuşurken hikmet dili seçilir. Halk la olurken coşku dostla olurken tebessüm taşır kelimeler. Bunun içindir ki üslup her zaman muhatabın yansıttığını oluşturur.
Küçük sahneler de büyük hakikatler
1. Anne ve çocuk; bir anne çocuğuna “canım” der. Sesinde hem sükûnet hem umut vardır. Dünya gürültülü olabilir ama bu kelimeyle ev bir vaha olur. Üslup burada bir sığınak, bir sıcaklık yorganıdır.
2. Mürşit ile mürit ; bir arif müride “evlat” der. İçinde hem terbiye hem tevekkül gizlidir. Kelâm irfanla yoğrulur, üslup bir yol gösterici olur. Bir söz, bir gönle açılan kapı haline gelir.
3. Dost ile dost ; bir dost diğerine “gül yüzlüm” der. Kelâm, tebessüm taşır. Üslup, samimiyetin sesi olur. Konuşmak bir ihtiyaç değil, bir paylaşım hâli olur.
4. Hâkim ile mazlum ;bir hâkim mazluma “dinliyorum seni” der. Kelâmda adaletin gölgesi vardır. Üslup burada vicdanın yankısıdır. Ses tonu, hakkın sesi mi olacak yoksa zulmün susturucusu mu
5. Zalim ile halk ; bir zalim halka “emrediyorum” der. Kelâmda korku, üslupta kibir saklıdır. Ama halkın sessizliği bir gün kelâma dönüşür… üslup, mücadeleye evrilir.
İ. TAŞÇI
29.07.2025
5.0
100% (1)