0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
135
Okunma

KAHVEHANELER.
Kahve. Hem keyifli hem enerji verici; üstelik oldukça sağlıklı bir içecek! Dünyadaki tüm kültürlerde hemen herkesin damak tadı, beslenme alışkanlıkları ve zevkleri farklı olsa da, herkesin ortak olarak sahip olduğu bir zevk var şu dünyada: Kahve içmek!
Kimi zaman hoş bir sohbet başlatan, kimi zaman yoğun günlerin dinlendiricisi. Bakılan fallar, pekiştirilen dostluklar derken 40 yıllık hatırı olan kahveler…
İşte bugün o hoş sohbetlerin ve hatır gönül işlerinin yüzyıllardır –tam 1500’lü yıllardan beri– sürüp gittiği yerlerden, tarihi kahvehanelerden bahsedeceğim.
Osmanlı toplumunun sosyal hayatında resmen bir devrim yaratan ve Türkiye topraklarında büyük bir kültürel gelişmeye ön ayak olan kahvehane kültürü, 1550’lerde Halepli Hakem ve Şamlı Şems sayesinde İstanbul Tahtakale’de hayatımıza giriyor.
O dönemlerde kahvehaneler, okur yazar kesimin bir araya gelip hoşbeş ettiği, kitap okuduğu, tavla ve satranç oynadığı, şiir ve okuma günleri düzenlediği kültür merkezleri görevi üstleniyor.
Vakti zamanında kadınların giremediği ve Avrupalı gezginler tarafından “erkekler evi” ve “kadınların giremediği ortam” olarak bahsedilen tarihi kahvehanelerin günümüzde de popülerliğini, samimiyetini ve kalitesini hala koruyanlarına beraber bakalım.