Sanmak
Sanmak; Kendimizce bir konu hakkında düşünmek ve sonucunun düşündüğümüz gibi olmadığı halde öyle olmasına inanmak. Lakin insan inanmanın miktarını ayarlayamadığı için bazı sanmalarından ötürü büyük acılar çekebiliyor. Mesela uzaktan gelen bir otomobilin rengini beyaz sanıp yanından geçince krem rengi olduğunu gördüğünde acı çekmez insan. Ama sevip sevildim sanarsa, işte burda inanmak her şey. Bulunduğun vaziyette koşmak hayalken,uçacakmışsın gibi hissettirir sonra da kanatlarını kırıp yüzüne bakmaz. Noldu ? uçacağını sanmıştın. Nasıl olsa hayal ya sermayesi yok, iş gücü yok, zahmetsiz, gayet basit, kısaca en kolay mahvedilebilir demek. Hayallerin, dertlerini paylaşıp bazı zorlukları, hayatın eşiklerini birlikte aşacağına inandığın birisi tarafından öldürülünce sanmanın verdiği acı tarif edilmez. İnsan, hayal kurarak bir şeylere inandığında, bunun doğruluğuna güveniyor ve o inançla hareket ediyor. Ancak o hayalin kırılması, aslında o kişinin en temel inancı, ihtiyacı olan; sevgi ve anlaşılma duygusunu habersizce çekip alıyor ellerinden. Gurursuz ya da takıntılı değilim. Sadece anlaşılmak istedim. Hayatınızda: Yarını kesin olmayan dünyada, zorunda olmadığı halde sizi anlama zahmetine girebilecek insanlar dilerim.