Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Muhammed67
Muhammed67

DERİN DÜNYA

Yorum

DERİN DÜNYA

( 1 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

218

Okunma

DERİN DÜNYA

Adı Derin’di. Onun hayatı, adının aksine, yüzeyde dolaşan bakışlarla anlaşılabilecek kadar sığ değildi. 21 yaşındaydı ama ömrünün çoğunu, kimsenin uğramadığı bir iç evrende geçirmişti. Dışarısı ona hep biraz eksik, biraz gürültülü, biraz da yabancı gelmişti. O yüzden kitaplara sığındı. Çünkü orada insanlar cümlelerle var olurdu. Ve cümleler, onu yargılamazdı.

Bir sabah, annesinin yıllar önce sandığa sakladığı eski bir romanı buldu. Sararmış sayfalarda, tuhaf bir sıcaklık vardı. Kitabın adı “Yitik Rüzgârın Hikâyesi”ydi. Baş karakter: Aras. Bir savaşta yaralanmış, hatıralarını yitirmiş, yalnız bir adam. Derin okumaya başladıkça, Aras sadece bir karakter olmaktan çıktı. Sayfalar ilerledikçe onun sesi kulağında çınlamaya, hayali gölgesi odanın köşesinde belirip göz kırpmaya başladı.

İlk kez onu rüyasında gördü. Aras, karlı bir dağın yamacında yürüyordu. Gözleri hüzünle doluydu, ama orada bir parça umut da vardı. Derin ona seslendi:

— “Yalnız mısın Aras?”

Adam durdu, dönüp baktı. Ve cevap verdi:

— “Hayır. Sen okuyorsun ya, ben yalnız değilim artık…”

O günden sonra her gece konuşmaya başladılar. Derin, gerçek dünyadan biraz daha koptu belki, ama hiç olmadığı kadar ‘anlaşıldığını’ hissetti. Aras, onun deliliğini yargılamıyor, tam tersine onu ‘dinliyordu’. Çünkü o da kırılmıştı; o da yaralıydı.

Geceler, Derin için karanlık değil, bir tür davetti artık. Herkes uyuyunca dünya susuyor, kitaplar konuşmaya başlıyordu. Odanın köşesindeki lambayı açar, eski romanı tekrar tekrar okurdu. Her satırda Aras’ın sesi biraz daha netleşiyordu:

— “Neden beni seçtin, Derin?”

Derin, yorganı dizlerine çekti. Yutkundu. Gözleri camın dışındaki rüzgârda geziniyordu ama zihni içindeydi.

— “Çünkü sen susmuyorsun, Aras. Diğerleri gibi sessizliğime çarpıp yok olmuyorsun.”

Aras kitaplardan çıkıp göz hizasına indi sanki. Gerçek mi? Hayal mi? Bilinmez. Ama Derin’in yüreği, onu bir insandan daha gerçek hissediyordu. Ve işte o an, Aras ona doğru eğildi:

— “Ben de bir zamanlar birini bekledim. O hiç gelmedi.”

— “Ben geldim,” dedi Derin. “Ben geldim ama artık kimseye anlatamıyorum bunu. Çünkü herkes duvar gibi bakıyor. Konuşuyorum, susmuş sayıyorlar. Ağlıyorum, abartıyorsun diyorlar. Gülüyorum, ilaç veriyorlar... Ama sen... sen sadece dinliyorsun.”

Aras başını salladı. Gözleri, bin yıllık bir kırgınlığı taşıyordu sanki.

— “Delilik... bazıları için kaçış, bazıları için kurtuluş,” dedi. “Seninki hangisi, Derin?”

— “Ben... bilmiyorum. Belki ikisi de. Ama biliyor musun? Seninle konuşurken bu dünyadan başka bir yer varmış gibi geliyor. Sessiz ama sıcak, dipsiz ama güvenli.”

O sırada kitap kendiliğinden kapandı. Derin sayfaları yeniden açmaya çalıştı ama parmakları titriyordu. Aras kayboluyordu. Öylesine bir panik sardı ki içini, gözleri yaşla doldu. Kitabın üzerine kapanarak fısıldadı:

— “Gitme! N’olur gitme… Beni yalnız bırakma. Sen gidersen ben iyice yok olurum...”

Bir sessizlik oldu. Öyle bir sessizlik ki, sanki bütün dünya nefesini tutmuştu.

Sonra birden... eski, kısık bir radyo sesi gibi, Aras’ın sesi geri döndü:

— “Buradayım. Yeter ki sen oku. Okuduğun sürece varım, Derin. Okudukça beni daha çok görürsün. Ama unutma… beni gördükçe diğer herkes sana daha az inanır.”

Derin başını kaldırdı. O gözyaşları arasında gülümsedi:

— “Zaten kimse bana inanmıyor. O yüzden sen benim en büyük sırrımsın.”

Annesi Derin’i uzun süredir böyle görmemişti. Gözleri parlıyor ama dudakları bir şeyler mırıldanıyordu. Boş bir sandalye çekip karşısına konuşuyor, arada gülüyor, bazen usulca ağlıyordu.

Bir akşam, odaya girip kitapla yüzleşmek istedi.

— “Bu muydu?” dedi annesi. “Bütün gün konuştuğun o roman bu muydu?”

Derin, kitabı göğsüne bastırdı.

— “Sakın dokunma... Aras burada, seni duyuyor. Ama sen onu duyamazsın. Çünkü sadece ben okuyorum onu. Benim içimden geçerek yaşıyor artık.”

Ertesi gün doktor geldi. Beyaz önlük, soğuk bir gülümseme ve yumuşak sorularla dolu bir ziyaret…

— “Derin… kitapla konuştuğunu söylüyormuşsun,” dedi doktor.

Derin gözlerini yere indirdi, sonra başını kaldırıp usulca sordu:

— “Siz hiç kalbinizin içine sığan bir karakter tanıdınız mı?”

Doktor gülümsedi, not aldı. Sonra gitti. Ama Derin gece, daha çok konuştu Aras’la.

O gece Aras sesiyle değil, bu kez bir görüntüyle geldi. Lambanın gölgesinde, odanın duvarında belirdi. Silüeti kesik, sesi pusluydu ama oradaydı.

— “Beni susturmak istiyorlar Derin. Seni uyutup beni yok etmek... Ama biz birbirimizi var ettik. Ben senin kelimelerinde doğdum, sen benim sessizliğimde büyüdün. Unutma... onların gerçek sandığı şey sadece çoğunluğun ortak rüyası.”

— “Peki ya yalnız kalırsam?” diye fısıldadı Derin. “Seni koruyamazsam?”

Aras usulca gülümsedi. Gözleri doluydu.

— “Ben zaten yalnızlıkta doğdum. Ama sen beni ilk kez görünür kıldın. Eğer beni korumak istiyorsan, okumaya devam et. Onlar sana ilaç verecek. Uykular... suskunluklar... belki beni unutturacak. Ama bir satır… sadece bir satır bile okursan, geri dönerim. Unutma bunu.”

Ertesi sabah Derin, yatağında sessizdi. Ellerinde hâlâ roman vardı ama gözleri donuktu. Doktor, yeni ilaçlar verdi. Annesi başını okşadı, saçlarına dua gibi fısıldadı.

Ama kimse görmedi: Derin’in yastığının kenarında küçük bir not duruyordu. Kurşun kalemle, titrek harflerle yazılmıştı:

“Aras sustuğunda dünya anlamsızlaşıyor.”

İlaçlar ağırdı. Derin artık sadece gölgeler arasında yaşıyordu. Ama bir gece, kitap kendiliğinden açıldı. Orta sayfasında bir cümle parladı:

> “Bir rüyada uyanmak mümkünse, bir hayalde yaşamak da mümkündür.”



Aras geri döndü. Bu kez netti. Belki hiç olmadığı kadar gerçekti.

— “Artık seçim zamanı Derin. Ya bu dünyanın acı ama somut yalnızlığında yaşayacaksın… ya da beni, hayalini, kelimelerini seçip onlarla sonsuza dek kalacaksın.”

Derin uzun süre sustu. Sonra gülümsedi. Hafif bir çocuk gibi…

— “Ben zaten kimseye ait değildim. Bu dünya beni hiç anlamadı. Ama sen... bir romanın içinde bile bana yer verdin. Kelimelerin beni hayatta tuttuğu tek kişisin.”

Kitabı göğsüne bastırdı. Gözlerini kapattı. Ve bir daha açmadı.

Doktor geldiğinde kalp durmuştu. Derin, uyur gibi yüzünde huzurla yatıyordu. Elinin altında kitap vardı. Parmakları bir sayfaya sıkıca bastırılmıştı. Doktor, dikkatlice çekip baktı:

> “Bazı hayatlar, sadece kelimelerle yaşanır. Bazı ölümler de, o kelimelerde sonsuza dek kalır.”



Yıllar sonra, bir sahafta bir kız o kitabı buldu. Sayfaların arasında sararmış bir not vardı:

“Okursan, ben yine dönerim.” – Aras

Genç kız duraksadı. Gülümsedi. Ve ilk sayfayı çevirdi...

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Derin dünya Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Derin dünya yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DERİN DÜNYA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gurbet Adam
Gurbet Adam, @gurbetadam
24.7.2025 18:42:34
5 puan verdi
Harika bir hikaye kalemine sağlık...
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
24.7.2025 18:39:09
Beğeni:
1
Okunma:
218
Yorum:
1
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL