0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
171
Okunma

Koskoca şu yuvarlak dünyaya sığamadı çocuklar,
Ama gel gör ki, daracık bir kapı eşiğine sığıverdi,
O minicik masum bedenler,
Gözlerinde şaşkın, sebebi belirsiz soruların acı bakışları,
Kara kara öylece memleket hasretine gebe,
Dipsiz bir kuyuda kayıp onca kimliksiz ruh,
Yüzü başka, arkası başka matruşka bebekler boy boy,
Büyümek istemeyen o eller dizlerinin üstünde garip bir ezgi gibi sancısı kulaklarımda,
Çiğ nefislerin yetişkin bedenleri, annesinin büyütemedikleri, kaybolmuş kimliksizler sizi,
Ya siz çocuklar, ya siz, kim bilir, sizi kimler büyüttü,
O henüz büyümemişlere vereceğiniz ne çok nasihat var,
Hiç yazılmamış kitapların kahramanları,
Size söylenmeli tüm değerli kelamlar,
Peki ruhu büyümemiş çocuklar, siz ne zaman er olacaksınız,
Hiç mi akıllanmazsınız, herkesi kendi gibi gören o kalbinin kuytusundaki masum bebe,
Sen ne zaman dünyanın çarkında bir rol seçeceksin kendine,
Yoksa sen bu dünyada sadece bir beden misin, ve sen başka bir dünyada hakikat evine mi döneceksin,
Al o zaman heybene bir ders daha ve asıl vaktin gelince göç git, arkana bir an bile bakmadan,
Zamanlıca göç git...
Sıdıka Çal Arslan
5.0
100% (2)