Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Volkan İnal
Volkan İnal

Kırılganlığın eşiği

Yorum

Kırılganlığın eşiği

( 10 kişi )

9

Yorum

30

Beğeni

4,5

Puan

502

Okunma

Okuduğunuz yazı 20.7.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Kırılganlığın eşiği

Bir gün insan, bir eşyayı tam yerine bırakmaz.
Bir cümleyi yarım bırakır.
Bir göz göze gelişten çekinir.
Ve farkında olmadan hayatın bir yerinde çözülme başlar.
Önce sesler uzaklaşır.
Kalabalıkların ortasında kendini anlayamazsın.
Bir sabah uyanırsın, aynaya bakarsın…
Ama sana bakan gözlerin senden haberi yoktur.
Senin suretini taşır, ama içindeki o sesi çoktan kaybetmiştir.
İşte tam orada başlar insanın kendini yitirişi.
Bir zamanlar heyecanla açtığın kitaplar,
bir masanın köşesinde öylece durur artık.
Okuduklarını değil, sadece sayfaların kenarındaki yıpranmışlığı fark edersin.
Çünkü artık bakarken bile görmemeye başlarsın.
Sözlerin anlamı değil, sesi bile yabancı gelir kulağına.
Sanki senin dilinde konuşmuyor dünya.
İnsan bazen,
kendini tükettiğini bile fark etmez.
Biter.
Ama bitişini anlamlandıramaz.
Yorgunluk der, geçer sanır.
Oysa ruhunda çürüyen bir şey vardır.
Adını koyamadığın, ama gözlerinin karasında birikirken seni içten içe kemiren bir şey.
Çözülme,
bir sesin tonunda saklıdır.
Bir kapının sessiz kapanışında.
Bir kelimenin söylenmemesinde.
Bir sabahın çok fazla suskun gelmesinde.
Ve bazen hiçbir şeyde.
Bazen geçmiş dediğin şey bir insanın yüzünde saklanır.
Bir gülüşte.
Bir “hoşça kal” bile diyememiş vedada.
Sen yoluna devam ettiğini sanırsın ama
o yüz, bir sokağın köşesinde hep bekler seni.
Görmezsin belki.
Ama farkında olmadan daha sessiz yürümeye başlarsın.
Sanki her an karşına çıkacak gibi…
İnsan birini tam olarak hayatından çıkarmaz aslında.
Sadece susar.
Adını anmaz.
Ama unutmamış olmakla unutur gibi yapmak arasında kalır.
O yüz bir hatıra gibi değil,
bir eksiklik gibi taşınır zamanla.
Ne tam gidersin, ne tam kalırsın.
Ne tam iyileşirsin, ne tam yaralısındır.
Ve gün gelir, bir yabancı gibi geçersin kendinin yanından.
Odandaki koltuğa oturursun mesela,
aynı ışık vurur perdeye.
Aynı kahve, aynı bardak, aynı kitap.
Ama sen değilsindir artık.
Her şey yerli yerinde ama sen eksiksindir o fotoğrafta.
Bir silüet gibi varsın,
ama neye baktığını sen bile bilmezsin.
Çünkü insan en çok kendine yabancılaştığında sessizleşir.
Bu yüzden bazı suskunluklar gürültüden daha derindir.
Bir cümleyi kurmamak, bazen onu söylemekten daha ağırdır.
Ve bazen en çok, "neden böyle oldu?" sorusunun cevapsızlığı yakar içini.
Çünkü her çözülme sessiz başlar.
Ve sessizlik, zamanla alışkanlığa dönüşür.
İnsan alıştıkça vazgeçer,
vazgeçtikçe unutur,
unuttukça eksilir.
Bir gün anlarsın.
Bir sabah değil belki,
bir cümleyle de değil.
Ama yavaş yavaş.
Sessizce.
Anlarsın ki,
gittiğin yol, döndüğün yerin aynısı.
Yüzleşmeden yürümek, sadece aynı boşluğun etrafında dönmekmiş.
Sonra bir şey olur.
Küçük bir şey.
Bir sokakta rastladığın eski bir koku.
Bir şarkının, hiç fark etmediğin bir dizesi.
Ya da sadece bir çocuğun bakışı.
Sana ait olmayan bir an,
seni kendine geri çağırır.
O an anlarsın:
Ne kadar uzağa gitmiş olduğunu.
Ve hâlâ dönebileceğin bir yer kaldığını.
Ama oraya dönmek için
önce kendinden geçmen gerektiğini.
İyileşmek, bazen unutmaktan geçmez.
Hatırlayarak da iyileşir insan.
Ama bu kez ağlamadan.
Bu kez “neden?” demeden.
Sadece kabul ederek.
Kırıldığını, eksildiğini, hata yaptığını, sustuğunu…
Ve hâlâ yaşıyor olduğunu.
Çünkü insan ancak kendini affettiğinde tamamlanır.
Bir gün aynaya yeniden bakarsın.
Bu defa gözlerin gerçekten senindir.
Ve uzun bir aradan sonra,
ilk kez
kendine gülümsersin.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (10)

5.0

80% (8)

3.0

10% (1)

2.0

10% (1)

Kırılganlığın eşiği Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırılganlığın eşiği yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırılganlığın eşiği yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ay yüzlüm Zaman
Ay yüzlüm Zaman, @ayyuzlumzaman
22.7.2025 14:19:00
👏👏🎀💯🎉💦❤️🧡💛💚💙💜
Çok derin duygulu hüzünlü düşündüren harika,
Dizeler 👏🌼🕊️🍀🌿🕊️🌸🌟🐞🦋🌲🌾🍂💐
Gün güzelliği 🎀🙂 kutlarım seckiyi 💐yazan emek veren gönül sesinizi Şair 🙏🙏🎀🍀💜🌺🌿🌸🌺
Cemal İnan
Cemal İnan, @cemalinan
21.7.2025 15:40:49
Şair kardeşim...,
Enfes bir esere imza atmışsınız.
Beğenerek, imrenerek okudum. Tebrik ediyorum.
Mahire.ria
Mahire.ria, @mahire-ria
21.7.2025 14:51:27
Güne gelen şiirinizi kutlarım
devamıyla...
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
21.7.2025 12:48:00
Bu tür yazılara "mensur şiir" demek doğru olur.
Nesirle düzyazı arasında şiir türü.
Aslında serbest şiirin esası da nesre meyilli oluşundan.
Kuralsız, mizansız, doğduğu ve olduğu gibi yazma.
Kutluyorum.
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
21.7.2025 12:18:27
5 puan verdi
Tebrik ediyorum hocam gün seckinizi.

Saygılarımla
aysemujgan
aysemujgan, @aysemujgan
21.7.2025 10:54:24
Kendine olan bu yolculuk, yeniden doğuş'un sancıları üstat. Sonunu sevdim bende yaşadım aynısını, hattâ Nemrut'un dağına çıkıp tanrılarla konuştum...
M.Y.
M.Y., @m-y
21.7.2025 00:20:37
Yaşanmışlıklarımız beyin toprağının tohumlarıdır; bazen senin dediğin gibi olur bazen çıkaramadığımız diken. Zaten siz de "İyileşmek, bazen unutmaktan geçmez." diyerek açık kapı bırakmışsınız. Tebrik ile.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
21.7.2025 00:16:02
5 puan verdi
Yani yaşanan hayatın doğası gibi her şeyde az eksik biraz fazla çok normal kutluyorum
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
20.7.2025 21:47:16
pskiyatrisler dünya para
bu sayfayı okumak bedava

Nil Gün tarafından 20.7.2025 22:01:24 zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL