Gündemdeki en önemli konulardan biri, hiç şüphesiz “Terörsüz Türkiye” sürecidir. Yaklaşık elli yıllık bir terör süreci; ülkemizde binlerce can kaybına, ocakların sönmesine, köylerin boşaltılmasına ve katrilyonlarca maddi kaybın yaşanmasına… Bu sürecin suhuletle “Barış” ile taçlanması en ulvi dileğimdir.
Barışın aktörleri “iyi niyet, aklıselim ve cesaretle” sürecin idame ettirilmesinde samimi davranmaları, çözüm odaklı bir sonuca gidile bilinir. Ancak dâhili ve harici bedbahtların boş durmayacakları gerçeğini unutmamak lazımdır. Özellikle “aklını kiraya veren” kişi ve kurumları da unutmamak gerekir!
“İradesini kiraya verme” ibaresi çok önemli bir tespittir. Çünkü insanoğlu, kendi iradesi ile hareket ettiğinde; çoğu zaman mantıklı çözümler bulabilir. Ama başkaları tarafından yönetilen insanlar, ağababalarının haklı gibi görünen “haksız taleplerini” dayatma yoluna giderler. Dolayısıyla normal şartlarda, çözüme katkı sunmadıkları gibi; sürekli kaos çıkarma peşinde koşarlar.
Türkiye’nin yaşadığı bu terör sürecinin en önemli destekçileri dış bağlantılardır. Özellikle AB, ABD ve İsrail bu destekçilerin ağababalarıdır. Keza “Feto Darbe Girişimi” de ABD destekli olduğu, Fetullah GÜLEN’in himaye edilmesi, her türlü maddi desteğin verilmesi ve “Feto Terör Örgütü” üst düzey hainlerin barındırılması; dış bağlantılarının olduğu gün gibi aşikârdır.
Terörsüz Türkiye sürecinin akamete uğramaması için; herkesin ayrıştırıcı ifadelerden imtina etmesi gerekir. İnsanlar kendi doğruları ile değil, “ortak akıl” ile hareket etmesi gerekmektedir. Burada söz konusu “ülkemizin menfaati ve insanımızın mutluluğu” olmalıdır. Unutulmaması gereken ilke; ayrılıkta nifak, birlikte uhuvvet vardır.
İstiklâl ve istikbâl şairimiz merhum M. Akif ERSOY, “Toplu vurdukça yürekler, onu top dahi sindiremez” ifadesi birlik ve beraberliğin oluşturduğu sinerjinin bir gerçeğidir. Bu birlikteliği sağlayacak pek çok birlerimiz mevcuttur. Farklılıklarımızı ayrılık aracı değil; zenginlik aracı olarak görmeliyiz.
Türk ve Kürt kardeşliğinin tarihsel bir geçmişi vardır. Malazgirt zaferiyle başlayan bu beraberlik, “Çanakkale Ruhu” ile pekişmiştir. 1000 yıllık bir beraberliğin ortak paydası “İslam Kardeşliği” dir. Et ve kemik bütünlüğüne sahip bu kardeşliği bozacak ifsatçılara fırsat vermeyelim.
Niyet hayr, akıbet hayr olur inşallah. Selam ve dua ile…