3
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
305
Okunma

.
İkindi, aşkla secdeye varan zaman gibidir. Güneş, ufka doğru eğilirken içimde bir şey diz çöker. Kalbim bir seccade olur, adını andığım her harf huşuyla dokunur zamana.
Senin gelişin hep bu vakte rastladı. Varlığın, gölgelerin uzadığı saatlerde kondu avuçlarıma. Ne tam gündüzdün, ne de gece. Sen, ikindiye binen bir aşktın.
Seninle konuşmak, susarak dua etmek gibiydi. Kelimeler dile düşmeden önce, gönle yazılırdı. Her bakışın bir ayet gibi inerdi gözlerime. O yüzden sessizliğini hiç eksiklik saymadım. Her suskunlukta biraz daha sana yöneldim.
Aşkı, senden öğrendim demem eksik kalır
ben aşkı, senin yokluğunda öğrendim.
Ve yokluğun, varlığın sırrına perdeydi belki.
Çünkü seni ararken, kendime vardım.
Kendime vardıkça, seni…
İçimde iki gül var şimdi.
Biri sabırla soluyor
biri aşkla açıyor.
İkisi de Zehrevan…
İkisi de sendeki sırra dair.
Sana yazdığım her cümle
bir secde gibi
bir sükût gibi
bir "ol" deyiş gibi…
Ben seni
ikindiye binen aşk olarak sevdim.
Yani vakit dolmadan önce,
kalbimi gün batımına emanet eder gibi...
Ferdaca
5.0
100% (3)