Korkarım ki gençliğinde aksiyon dolu düşünceler cereyan eden zihinlere sahip olmalarına rağmen hayat telaşesi içerisinde içsel şevklendirmelerine kurban giderek pasif bir hayatı tercih eden bireyleri eleştirmeme rağmen gün geçtikçe onlardan biri olmayı daha da belirginleştiriyorum. Özümüz olan zihnimiz ve onun himayesindeki algımız olmasına rağmen onsuz bir hayat daha duygusuz olduğundan mütevellit böylesi acıdan mahrum olacaktır ve ister istemez bunu yeğleme durumunda kalıyoruz. İrademizi, potansiyelimizi, hayat tecrübelerimizi, becerilerimizi ve daha nicelerini kapı dışarı edebiliyoruz. Ziyadesiyle vahim ki bu bizi insan yapan olguların ham maddesini oluşturan mihenk taşıdır.

Yaşıyor olmak her daim keyif verici olmalıdır ve bunu sağlayacak yegane kaynak zihnimiz üzerindeki irade kontrolümüzdür fakat ufak kaçamaklar, dinlenme molaları olarak başlayan bu süreç günaha el uzatan bir müslüman edası ile aşırıya kaçmakta bir sakınca görmeyip heba olduğu aşikar olan bir hayat hikayesini kaleme almış bulunmaktadır. Sirkülasyon sürekli devam halinde ve hareket canlılığa işaret eder, aksi ise cansızlığı...