0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
308
Okunma
Hayatta insanın başına gelen en yıkıcı şeylerden biri, tüm kalbinle sarıldığın, her şeyini paylaştığın birinden nankörlük görmektir. Sevginin en saf halini sunduğun, karşılık beklemeden elinden gelenin fazlasını yaptığın birinin, tüm çabalarını hiçe saydığını görmek adeta bir darbe gibi iner. O an anlarsın ki, senin için anlam taşıyan her şey, onun için sadece bir hiçmiş. Bu durum, sadece kırgınlık değil, aynı zamanda derin bir boşluk hissi yaratır; sanki ruhunun bir parçası koparılıp alınmış gibi. Tüm iyi niyetin, çaban ve fedakarlığın bir anda değersizleşir ve bu, insana kendini inanılmaz derecede yıpranmış hissettirir.
Bu nankörlük, en çok da güven duygusunu zedeler. Bir zamanlar en güvendiğin, sırlarını paylaştığın kişinin sana sırt çevirmesi, insanlara olan inancını sarsar. Bir daha aynı samimiyetle, aynı koşulsuz sevgiyle birine yaklaşabilir misin? İçinde bir şüphe tohumu yeşerir ve bu tohum, yeni başlangıçlar yapmanı, insanlara yeniden inanmanı zorlaştırır. Verdiğin değeri ve harcadığın emeği düşündükçe, duyduğun acı katlanır. "Ben ne yaptım da bunu hak ettim?" sorusu zihnini kemirir durur, sanki suçlu sensinmiş gibi. Oysa tek "suçun" sevmek ve güvenmek olmuştur.
Ama zamanla anlarsın ki, bu deneyim ne kadar acı verirse versin, seni güçlendiren bir yanı da var. Bu durum, insanları daha iyi tanıma, kendi değerini anlama ve kime ne kadar vermen gerektiğini öğrenme fırsatı sunar. Belki de bu, seni daha dikkatli olmaya, sevdiğin insanları daha iyi seçmeye iter. Yine de, kalbindeki o yara izi, bir zamanlar büyük bir aşkla sevdiğin ve ondan nankörlük gördüğün o anı her zaman hatırlatacaktır. Ve belki de bu iz, bundan sonraki ilişkilerinde daha korunaklı olmana, kendini daha iyi savunmana yardımcı olacaktır.
5.0
100% (1)